Cumhurbaşkanı Akıncı Fuat Oktay'ı kabul etti

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ı kabul etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ı kabul etti.

Cumhurbaşkanlığında yer alan kabulde, Oktay'a TBMM heyeti ile konuk bakan ve diğer yetkililer de eşlik etti. Kabulde Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de hazır bulundu.

OKTAY

Fuat Oktay, kabulde yaptığı konuşmada, 20 Temmuz Barış Harekatının 45. yıldönümü kutlamaları için KKTC'ye geniş bir heyetle geldiklerini ifade ederek, KKTC'de kendilerini evinlerinde, vatanlarında gibi hissettiklerini ve aynı rahatlığı bulduklarını vurguladı.

Oktay, Kıbrıs’ta 45 yıl öncesini hatırlamak istemediklerini, Kıbrıs Türk halkının neler yaşadığını ve yaşatıldığını bildiklerini kaydetti.

Kıbrıs’ta hala sorunların çözülemediğini, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının yapıcı önerilerine rağmen bu sorunun sürdüğünü ifade eden Oktay, aradan geçen 45 yılın az bir süre olmadığını dile getirdi.

Oktay, Cumhurbaşkanı Akıncı’ya Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk milletinin selamlarını tebrikleri de iletti.

“FIRSATLAR HER ZAMAN MASADA OLMAYABİLİR”

Fuat Oktay, şöyle devam etti:

“Fazla sabrımızın kalmadığını tüm dünyaya da tüm paydaşlara da iletmek istiyorum. Oyalamalarla biz vakit geçiremeyiz. Biz yıllarca çözüme varız dedik ve bunun da gereğini Annan Planı döneminden bugüne yaptık.

Özellikle hidrokarbon kaynaklarının keşfedilmiş olmasından sonraki süreçte görüyoruz ki çok daha farklı oyalama taktikleriyle karşı karşıyayız. Türkiye Cumhuriyeti olarak da KKTC olarak da son derece kararlıyız; bu tür oyalamalar bizi hiçbir yere götüremez. Öncesinde bir ortak vizyon birliği oluşması önemli. Bazı beklentilerin olduğunu görüyoruz. Crans Montana’da müzakerelerin kaldığı yerden devam edilmesi gibi… Bunun kabul edilemez olduğunu zaten defalarca ifade ettik.
Türk tarafının sürekli yapılan girişimleri yanında son olarak yapılan ortak komitenin kurumasını içeren tarafların hem eşit siyasi haklar ama hakkaniyetli bir çerçevede paylaşımı içeren son derece yapıcı bir paylaşım. Ne yazık buna da pozitif olarak karşılık bulamadık. Yine oyalama taktiklerini görüyoruz.

Sonrasında gayri resmi 5’li toplantı teklifi Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının yine son derece yapıcıdır. Bence bunlar ciddi fırsatlardır. Rum kesimi ve ilgili taraflar bu fırsatları son derece ciddiyetle değerlendirmesi gerekir. Bu fırsatlar her zaman masada olmayabilir. Bu bölgenin de iki toplumun da yararınadır.”

Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının bir ve beraber olduğunu, bir ve beraber olmaya, haklarını sonuna kadar korumaya da kararlı olduklarını belirten Oktay, bunun için de sonuna kadar devam edeceklerini ifade etti.

Kıbrıs’ta siyasi çözüme her zaman açık olduklarını ama oyalamalara açık olmadıklarını söyleyen Oktay, Kıbrıs’a geniş bir heyetle geldiklerini ve bunun kararlılıklarını gösterdiğini vurguladı.

Oktay, “Arzu ediyoruz ki sorunlar en erken zamanda çözülsün, her iki halkın da çok daha refah barış içerisinde yaşayacağı bir çözüm üzerinde anlaşılsın oyalamalar üzerinde vakit kaybedilmesin” dedi ve Akıncı’ya ev sahipliğinden dolayı teşekkür etti.

AKINCI

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, Oktay, heyeti ve TBMM heyetini ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek, 20 Temmuz kutlamalarına gösterilen katılımın Türkiye ile KKTC’nin birlik beraberlik ve dayanışmasının, gerek topluma gerek tüm dünyaya doğru ve yerinde bir mesaj olarak iletildiğini kaydetti.

HAKLARI KORUMA KARARLILIĞI VE BARIŞ İSTEĞİ

Akıncı, Türkiye ile 45 yıl önceki gibi aynı beraberlik içinde olduklarını belirterek, bu birlik beraberlikte altı çizilmesi gereken iki önemli husus olduğunu ifade etti ve şöyle devam etti:

“Birincisi haklarımızı koruma kararlılığıdır. Her şart altında bu kararlılık devam edecektir. İkincisi de sadece adada değil bölgede de dünyada da barış istikrar istediğimizdir. Bu savaşı yaşayan kuşaklar olarak ne anlama geldiğini görecek noktasındayız. Savaşı görenler savaşı istemez barışı ister. Savaşın acılarını daha çok sivil insanlar çeker. Ama gelin görün ki istenmeyen anlar olur, savaşlar kaçınılmaz hale gelir. 20 Temmuz 1974 de o tarihlerden biridir.”

Akıncı, 45 yıl önce bu olmasaydı bu adanın Yunan adasına dönüşeceğini ve Yunanistan'a bağlanacağını anımsatarak, “İyi ki Türkiye vardı yakınımızda yanı başımızda ve bu bizim için hiç istenmez ve kabul edilemez olay gerçekleşmedi” dedi.
Aradan 45 yıl geçtiğini, bunun yarım yüzyıl olduğunu ifade eden Akıncı, “Gönül arzu ederdi ki ve mantık da emrederdi ki bu 45 yıl içinde bu adayı bir siyasi çözüme bağlayabilelim. Çünkü bunun altyapısı o gün de bugün de oluşmuştur. İki kesimli siyasi eşitliği, güvenlik endişelerini karşılayacak bir formül bulunabilirdi ve halen bulunabilir istenirse. Bunun temel gerekliliği; Kıbrıs Türk halkını kendileri gibi bu adada var olmaya hakkı olan eşit bir varlık olduğunu içlerine sindirebilmeleri
meselesidir, işin özü budur” diye konuştu.

Siyasi eşitlik ve bu adanın mukadderatında kararlarında eşit söz sahipliği, bunun yanı sıra yetkiyi gücü paylaşabilmenin yanında zenginliği de adil ölçüler içerisinde onu da paylaşabilme konusunda da maalesef Rum tarafının bugüne kadar bir irade gösteremediklerini ifade eden Akıncı, bundan sonra olacak bir sürecin öteden beri söyledikleri gibi oyalamaya müsait bir süreç olmayacağını vurguladı.

“UCU AÇIK OLMAYACAK…”

Akıncı, Crans Montanadan beri verilen mesajın, BM Genel Sekreteri raporlarına da, “ucu açık olmayacak, çözüm odaklı ve belli bir zaman diliminde sonuçlanacak bir süreç olabilir” diye yansıdığını ifade etti.

Bu yüzden buna giden yolda Rum liderin Rum toplumu adına istediğinin ne olduğunu net olarak ortaya koyması gerektiğini ifade eden Akıncı, “Ortalık farklı konuşmalarla bulandırılmıştır. O nedenle 5’li gayrı resmi de olsa gerçekten Rum toplumu adına ne istiyorlar bunun netleşmesini istiyoruz. Elbette bu müzakere edilecek bir formül olacak ama nedir esas istedikleri. Bizimle yetkiyi paylaşmıyorlarsa arzu ettikleri murat ettikleri nedir, bütün bunların en yakın zamanda netliğe kavuşmasını istiyoruz. Çünkü yarım yüzyıllık bir süreç, 1968’den beri konuşuyoruz” dedi.

Akıncı, bu uğraşların devam edeceğini, belli bir zaman dilimi içinde sonuçlanmasını arzu ettiklerini, bunun bölge, Türkiye ve Yunanistan ilişkileri ve AB ilişkileri için herkesin yararına olacağına inanç belirterek, “Aynı iyi niyet kararlılık irade diğer tarafta da olmalı… Bunun yanında bizim bir gün bile ihmal etmemiz gereken KKTC'nin reformlarını yapması gelişimini çok daha hızlı bir şekilde devam ettirmesidir. Çünkü bu konu bulunacak çözümü de doğrudan etkileyen önemli bir unsurdur. O nedenle Hükümet ile yapacağınız çalışmaların olumlu olmasını, halk yararına gelişmelerin olmasını temenni ederim” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, konuşmasının ardından Oktay ve TBMM heyetine günün anısına plaket verdi.

Bu haber 269 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER