“YANLIŞ İMAR PLANI HALKA EMPOZE EDİLEMEZ”

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, Ada TV’de Tarafsız Bakış programına katılarak Seval Oyaltan’ın sorularını yanıtladı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer,
Ada TV’de Tarafsız Bakış programına katılarak Seval Oyaltan’ın sorularını yanıtladı.

Gürcafer’in açıklamaları şu şekilde:

“Yeterince tartışılmadan hayat bulan her proje bana göre yeterince doğru bir proje değildir. Bu tartışmalar bizi yeni bir yere götürecek benim bundan yana bir endişem yok. Tahmin ederim iyi bir yere götürecek. Çünkü her platformda tartışılıyor.
Mimarlar tartışıyor, Sosyologlar, Ekonomistler, Ziraat Mühendisleri, Müteahhitler, İş dünyası, Şehir Plancıları tartışıyoruz, doğru düzgün bir planı ortaya çıkarmak için çalışıyoruz. Dolayısıyla madem ki tartışıyoruz iyi bir yere gideceğiz benim endişem yok.

Demokrasi kültürünü hazmetmek özümsemek önemlidir. Rahatsızlık duymayacağız bundan. Tartışacağız birbirimizi ikna edeceğiz. Eğer ki niyetimiz ülkemizin geleceğini doğru çizmekse bunu bulacağız. Ve sonunda ak koyun kara koyun ortaya çıkacak, bununla ilgili hiç şüphem yok. Bu süreçte bizim önerilerimiz görüşlerimiz yeterince dikkate alındı mı bunu en sonunda göreceğiz şu ana çok yok.

Cuma günü deadline değildir. Cuma günü hazırlanmış olan taslağın içeriğinde neler olduğunu halkla paylaşacaklar, eleştirileri alacaklar, Sonraki süreçte bunu iyileştirmeye düzeltmeye çalışacaklar. Dolayısıyla Cuma günü de son değildir. Hiçbir şeyin sonu değildir ama şu vardır biz ilk defa bu şekilde tartışılmış bir imar planı süreci yaşadık. Bugüne kadar hiç tartışılmadı. Bugüne kadar 55'e 89 yani imar yasası, ki bana göre çağdışı kalmıştır, güncelliğini yitirmiştir ve yenilenmesi güncellenmesi lazım. Bu çağdışı yasanın emrettiği şekilde verir yetkiyi Şehir Planlama Dairesi’ne der ki siz gidin bu işi yapın. Yani katılımcılık şu bu falan filan onlarla ilgili katılım süreci çok etkili değil çok dikkate alınmaz, katılmış olmak için yapılan toplantılar vardı bundan önce bugüne kadar. Bu defa öyle olmaz bu defa öyle olmaması gerektiğini altını çize çize söyledik uyguladık dedik ki bundan sonra yapılacak olan imar planları hepimiz ilgilendirir ve hepimiz buna müdahil olacağız .


PLAN YAPMIŞ OLMAK İÇİN PLAN YAPMAYALIM

Güney’de 40 katlı binalar var. Örneğin 40 kata kadar çıkabilirim ama her metrekare için 500 Euro para ödeyeceksin Belediye’ye. Bir bakarsınız belediyeye iş bittiği zaman 3 milyon Euro ek bir para ödenmiştir Bu 3 milyon Euro’yu da örneğin bisiklet yolu yapımında kullanabilirsin. Bunun dışında hiçbir yerde kullanamazsın. Yani senin partindir diye birkaç kişi daha fazla istihdam edeyim de onu ödeyim diyemezsin. Bunların bütünü aslındaki diğer ülkelerde yapılan plan ile bizim ülkemizde yapılan planın arasındaki farktır. Biz bunun oralarda olduğu gibi olmasını istiyoruz. Örneğin yasal düzenlemeler yapılması gerekir ama plan yapmış olmak için plan yapmayalım. Bir de ön yargılı olmayalım.

PLANA OLAN GÜVENSİZLİK

Bu devletin siciliyle alakalıdır. Bizim devletin siciline baktığımız zaman bizim kapkara sayfalarımız var. Bu kara sayfalarda insanların mağduriyetleri var, iflasları var haksızlıkları var uğradıkları haksızlıklar adaletsizlikler var. Dolayısıyla insanlar devletin yapacağı şeylere temkinli davranır. Güvensizlik bundandır. Çok ciddi bir sorundur. Dolayısıyla temkinli yaklaşılıyor. Bizim söylediğimiz ilk defa bir devlet ve özel sektör ve halkın katılımı hususunda bir örnek sergileyelim ve o güvensizliği ortadan kaldırmaya yönelik bir doğru örnek olalım.


MAĞDURİYETLER VE TAZMİNAT

Yatırımcılar kısa, orta ve uzun vadede stok yaparlar. Müteahhitin stoğu da arazidir. Dışarıdan gelen yatırımcının da stoğu arazidir gayrimenkuldür. İnsanların uzun vadede hedefleyerek aldıklarında sıkıntı yoktur. Ama kısa vadede yapmış olduğu yatırımlarda borçlanma da söz konusudur. Adam o araziyi alırken gidip de Şehir Planlama Dairesi‘ne şu soruyu sormuştur. Ben bu araziyi alıyorum, Ben bunun içine ne yapabilirim. Şehir Planlama Dairesi de ,bu fasıl 96’dır ; şu kadar metrekare İnşaat yapılabilir der. Sonra bu yatırımcı bankaya bu araziyi 1 000 000 Pound ‘a aldığını ve bunun yarısı kadar borç verin der. Bankada bunu bir experte gönderir expert de buna bir değer biçer ve der ki doğrudur, Bunun değeri 1 Milyon Sterlindir dolayısıyla 500.000 Sterlin kredi vermeniz uygundur der ve kredilendirir..Siz gelip bu alanı arsayı kapattım derseniz buna Ceberrut Devlet deriz. Ben bir defa söyledim de ağrına gitti, devlet büyüklerimizin. Bu baskıcı bir yaklaşımdır. Diyebilirsiniz ki ya tazmin edeyim ama benim devletim bunu yapamaz. Neden ? , Fakir bir devlettir tazmin edemez. Tazmin edemezseniz orta yolu bulursunuz. O Orta yol da kontrollü bir biçimde kısa vadede yapılmış olan yatırımları imar sınırının içerisine alırsınız. Bunlar gibi çalışma yaparsınız.

Eğer bizim amacı doğruyu bulmaksa biz de oraya gideceğiz Ben çoğu zaman şunu hatırlarım. “ Haklısınız şurada yanlış yaptım “ ve dönerim onu doğru bir şekilde savunurum ve insanlarımıza da anlatırım.”
Bu haber 194 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER