İcra sisteminin düzeltilmesi

KKTC hukuk sisteminin en ciddi sorunu icranın çalışmamasıdır.

KKTC hukuk sisteminin en ciddi sorunu icranın çalışmamasıdır. Yani Mahkeme hükümlerinin icra edilememesidir. Bu konuda yaptığımız çalışmaları daha önce anlattım. İcra yasalarında bir değişiklik yapmak şarttı. Ancak beklenmedik yeni sorunlar çıkarmayacak, hatasız uygulanabilecek bir değişiklik yapılması gerekiyordu. Bu ise sanıldığı kadar kolay değildi. Bizimle aynı sistemi uygulayan bir ülkenin deneyimlerinden yararlanmamız gerekiyordu.
Bunun için İngiltere’de son elli yılda icra sisteminde yapılan değişikliklerin öğrenilmesinin yararlı olacağı kanısına vardık. Hükümete İngilterede isim yapmış bir hukukçu soydaşımızdan icra sistemindeki değişiklikler konusunda rapor temin edilmesini ve yasama meclisi ile KKTC hukukçularının bu rapor üzerinde çalışmalarını önerdik.
Bunu gerçekleştirebilsek icra sorunu yeni problemler çıkarmadan çözülebilecekti. Dünyanın en adil yargısını oluşturma yönünde ciddi bir adım atmış olacaktık. Maalesef siyasiler farklı konulara odaklandıkları için bu önerimiz üzerinde durmadılar.

Dünyanın en adil yargısını oluşturma ideali
Geçmişte Yüksek Mahkeme dünyanın en adil yargısını oluşturma ideali ile hareket etmişti. Bu ideali ifade eden sözleri Mahkeme Başkanının odasına asmıştık. Bu ideali benimsememiz çok yararlı olmuştu. Çünkü ülkemiz hukukunda en büyük tehlike bir sorunu çözeceğiz diye hatalı değişiklikler yapmak ve ülke hukukundaki bir sorunu çözerken diğer yönlerden daha büyük zararlar vermektir. Dünyanın en adil yargısını oluşturma ideali bizi böyle hatalar yapmaktan korudu. Çünkü önerilen değişiklikleri bu ideal ışığında değerlendirdiğimiz zaman hatalı olabileceklerini kolaylıkla görebiliyorduk.
Benimsediğimiz ideale ulaşmak için görüşler üretmeye çalıştık. Her şeyden önce yargıya yönelik eleştirileri yasaklamamaya karar verdik. Aksine iyi niyetli eleştiri yapılmasını teşvik etmek istedik. Bir hatayı gören ve eleştiren kişinin susmasını değil konuşmasını, fakat neyin iyi olacağını da belirterek eleştiri yapmasını istedik.
Benimsediğimiz ideal ilk bakışta çok uçuk ve hayali görünüyordu. Ancak sistemin temel ilkelerine döndüğümüz ve biraz özen gösterdiğimiz zaman bunu gerçekleştirmekten çok uzak olmadığımız anlaşılıyordu.
Bazı başarılarımız dünya hukukçularının dahi dikkatini çekmiştir. Örneğin birçok yabancı hukukçu yargı bağımsızlığı ilkesini bu ölçüde uygulayabilmemize şaşırdığını ifade etmiştir.
Amerikadan gelen bir profesör tüm dünyada ceza hukuku uygulamaları konusunda araştırma yapıyordu. Kendisine suçlara nasıl ceza verdiğimizi anlattım. Suçları bir sosyal hastalık olarak kabul ettiğimizi, bu nedenle sanıkları ıslah etme ve potansiyel suç işleyebilecek kişileri caydırma amaçlı ceza verdiğimizi, bu amacı aşan ceza vermemeye özen gösterdiğimizi söyledim. Geçmiş içtihatları gözden geçirerek ve önümüzdeki olayla kıyaslayarak her olayda daha adil cezayı vermeye çalıştığımızı anlattım.
Verdiğimiz kararları halkın adil bulmasına önem verdiğimizi, ancak bazen halkta suçlulara ağır cezalar verdirme eğilimi olduğunu, bunu dikkate almadığımızı, çünkü gereğinden ağır bir cezanın sadece sanığa değil tüm topluma zarar verdiğine inandığımızı söyledim. Bana “Verdiğiniz cezalar Amerikan Mahkemelerinde verilen cezalardan daha adildir. Kararlarınızı Amerikan yargıçlarına örnek olarak gösterebilirim” dedi.

Bu haber 892 defa okunmuştur

:

:

:

: