Türkiye dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun KKTC ziyareti ile Kıbrıs sorununa yönelik bir dizi görüşmesi bu gün tamamlandı. Çavuşoğlu’nun Yeni Erenköy ziyaretinde ki açıklamalarını bu süreçte sn Akıncı’nın tasvip ettiği türden değildir. Akıncı yumuşak bir diplomasi ile bu süreci ileriye taşıyıp 2020 KKTC cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayı planlıyor, siyasi görüntü bu!
Cumhurbaşkanlığın da ki yuvarlak masa toplantısında Çavuşoğlu, tüm tarafları iyice dinledi. Türkiye’nin Kıbrıs politikasını doğru anlamak gerekiyor, ucu açık bir sürece girmeyeceğini pekala defalarca açıkladılar. Doğu Akdeniz de ki doğal gaz aramalarında da ciddi olduklarını zaten gösteriyorlar. Kıbrıs Türk halkının hakları ile Türkiye’nin hakları da örtüşüyor, Maraş açılımında da ileri adım atılıyor.
Akıncı’nın, Çavuşoğlu ile ortak basın açıklaması çok iyi hazırlanmış diplomatik söylem, Rum tarafı çok rahatsız oldu. Rum tarafında ki baş yorum Türkiye, Akıncı’yı Anastasiadise karşı kullanıyor. Akıncı federal çözüme inanmış ve o eksende çok çalışmalar yapmıştır, hatta tek seçeneğin de bu olduğunu savunmak sureti ile şahsını adeta federal çözüme hapsetmiştir. 2020 yılında yeniden aday olmak istemesi ile müzakere kapılarının gındırık kalmasını arzu etmektedir.
Ortak basın açıklamasın da basının sorularının alınmaması, bana göre zar zor anlaşılmış bir metin olmasından kaynaklanıyor. Bu demek oluyor ki içeride çok çetin bir tartışma yaşanmıştır. Basın açıklaması ise bir görüşün altı çizilmiştir. Kıbrıs Rum tarafı müzakerelerin başlamasını istiyorsa 5’li gayri resmi bir toplantı olacak, üç garantör, biz ve Rumlar BM gözetimin de toplanacak ve tümünün şahitliğinde Anastasiadisin ne istediği anlaşılmaya çalışılacak.
Anastasiadis bu teklifi tuzak olarak görür ve Rum ulusal konseyi toplar oradan tavsiye kararı çıkarttır da bu toplantıya katılmaz. Rum tarafı Türkiye’nin iyi niyetini Maraş açılımını ve doğal gaz aramalarının sonlandırmasına bağlamıştır. Rumların bu şartlarının yerine gelmesi Türkiye’nin, Rum siyasetine yönelik yenilmesi ile eşdeğerdir.
Anlaşılan şudur ki Akıncı, Çavuşoğlu ortak açıklamasının perde arkası çok başka planları, uzlaşıları ve uzlaşmazlıkları içerir. Eylül ayı içerisinde planlanan Akıncı, Anastasiadis ve Guteres üçlü toplantı da olmayacaktır. Bu toplantıyı belki bir AB ülkesinde, eğer Anastasiadis vakit bulabilirse yapacaklar, tabi ki değeri de düşmüştür.
Bir gerçek var ki bunu da kimse inkar edemeyecektir, Kıbrıs müzakere sürecinde benim savunduğum ve benim gibi düşünenler haklı çıkmıştır. Rum tarafı, gerçek şudur ki federal çözüm istemiyor, “Kıbrıs cumhuriyetini ortadan kaldıracak bir anlaşmanın altına imza atacak bir Rum lider yoktur”