Mutlaka anlaşılır, zaman torbaya girmedi

Ekim birde KKTC Meclisi açıldı. Şimdi 50 Milletvekili yeniden Meclis koltuklarında, muhalefet muhalefetliğini, iktidar ise, icratlarındaki, cevapları, sorulara yanıt diye vereceklerdir.

Ekim birde KKTC Meclisi açıldı. Şimdi 50 Milletvekili yeniden Meclis koltuklarında, muhalefet muhalefetliğini, iktidar ise, icratlarındaki, cevapları, sorulara yanıt diye vereceklerdir. Meclis Başkanının açıklamasına göre Genel Kurulun 12.00 de açılacağı ve saat 17.00’de sona ermesi beklenirken Meclis gündemindeki konu başlıklarını açıklanmış oldu. 7 Ekim Pazartesi günü Meclis bu gündemle göreve başlayacaktır. Meclis gündeminde çok acelesi varmış gibi! ivediliği istenilen UBP ‘nin bir önceki Genel Başkan ve Başbakanı Sayın Hüseyin Özgürgün’nün dokunulmazlığının kaldırılması hususu vardır. Böylesine bir aciliyet ise gündemi uzun süre meşgul edeceği sinyallerini şimdiden veriyor. Bakanlar kurulu Lefke ilçesinden başlamak üzere UBP-HP birlikteliğinde belli ki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine yönelik bir birliktelikle, kardeşlik çerçevesinde sorunları yerinde tesbit toplantıları yapma kararı almıştır. Esasında bu gezilerde bilinmesi gereken hükümetin 2’li koalisyon olduğu ve kardeşi kardeş yaratıp da seçim sandıklarınındaki oyların ayrı olduğudur. 3 Ekim’deki Lefke İlçesi toplantısında Başbakan Ersin Tatar, 2020 bütçesinin görüşülmeye başlanacağı bugünlerde sıkıntıları öğrenmek, gerekli tedbirleri almak ve bunları bütçeye yansıtmak için bölgeleri ziyaret etmeye başladıklarını kaydetmiştir. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da UBP-HP koalisyon hükümetinin birlik ve uyum içerisinde çalıştığına dikkati çekerek, içeride görüş birliğine sahip olduğumuz bir dış politikayı daha cesaretle ortaya koyma fırsatı bulduklarını ve koalisyonun en büyük gücünün dış politikadaki görüş birliği olduğunu ifadelendirmiştir. Bu toplantıların ugulama ve şeklinin çağrışımı Sayın Reşat Akar’ın Ve Aytuğ Türkkan’ın yaz kış demeden KKTC hudutları içerisinde yüzleri aşan bölgelerde yaptıkları “Halk Meclisi” programını anımsatır nitelikte oldu ki bu programlarda, ülkemizdeki tüm sorunların serbestçe dile getirildiği bilinmektedir. Hükümetin yaptığı toplantılarının, neye murat ettiği ise sonuçta mutlaka anlaşılacaktır. Tabi Cumhurbaşkanlığı seçimlerine geri sayım başlamıştır. Bu geri sayımda Siyasi parti başkanlarına kurumsallaşmış yapı içinde büyük görev düşmektedir. Seçmen bunu bekleyendir. Her bireyin gönlünde bir aslan yatmaktadır. Aslanların çokluğu ise ayrı bir sorundur. Demokrasilerde adaylık konusu serbestiyeti olsa bile arkasında siyasi kurumsal yapıda, esaslı bir destek olmayan bir adayın Cumhurbaşkanı olması imkansız gibidir. Sandıklar kurulmaya hazır olduğu günler yaklaştığı zaman seçmenin birikmiş sorunları gündeme yeniden taşınacaktır. Yarım adamızın gerçekleri budur geçmişte de böyle olmuştur.Gelecekte de olacaktır. Öte yandan ülkemizde kadına şiddette sınırlar, aşılmıştır. Çaresi bir türlü bulunamayan olaylarda kadın sığınma evidir,mor çatıdır, diye adlandırılan ve ilgi görmeyen yerlerden ziyade aile içindeki bu kavgaların sebebine inmek ve bu sebeplerde tedavi uygulamak en iyisi olacaktır. Ekonomik zorluklar, eşi aldatma, kumar gibi alışkanlıklar ve eşler arasındaki uyumsuzluk kötü neticeleri beraberinde getirmektedir. Her şiddet olayından sonra konu 3-4 gün gündemde kalmakta sonrasında ise unutulup gitmektedir.Kötü alışkanlığa yakalanan, bağımlık, onlarca gencimizi pençesi altına alabilmektedir. Bozuk aile düzeni içerisinde bir çok çocuk dış mekanlarda vakit geçirirken ne olursa olmakta bir nevi boşluk içerinde kalmaktadır. Ülkemizde boşanma olayları nerdeyse evlenenlerin sayısına eşitlenmiş bir vaziyettedir. Her konunun uzmanı vardır her yerde belki de rehberlik hizmetleri verilmeli bir nevi mahalle hakimliği ve mahalle hekimliği birimleri kurulmalıdır. Bu gibi durumlara müdahale edip yardımcı olabilecek donanımlı bir çok insan kaynağımız vardır. Bu insan kaynakları verimli olmak adına kullanılmalıdır. Çağımız teknoloji çağı ve bütün bunların etkisinde ve bağımlılığında olan birçok kişi vardır. Tavsiyeler ne derece etkili olurun, bilinmezliğinde yine de kendinizi koruyun demekten başka çare olmadığının farkındayız. Bu konuda çare kendi iradenizdir, iradenizi olumlu konularda kullanınız, göreceksiniz ki kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Sonuç mu ? “Zamanı torbaya sığdıramıyoruz, hızına yetişemiyoruz, zaman bize uymuyorsa biz zamana uyuyoruz. Sorun burda gizli “ diyorum...



Bu haber 2318 defa okunmuştur

:

:

:

: