Her yıl olduğu gibi 90 günlük tatilin ardından okullar sorunlarla açıldı.
Bugün birçok okul gerek fiziki nitelik olarak gerekse öğretmen eksikliğinden yana sıkıntılı.
Elbette ki bu durumun başlıca nedenleri arasında plansızlık gelmektedir.
Zira ilk ve orta dereceli okulların mevcut yapıları ile her geçen yıl artan öğrenci sayısını barındıracak kapasitede olmadığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla kontrolsüz şekilde ülkede artan nüfusun oluşturduğu kalabalıklar bugün sadece eğitimde değil birçok alanda sıkıntı yaratmaktadır. Zira bilinmeyen bir nüfus üzerinden planlama yapmak olanaksızdır.
Okullara dönecek olursak. Bugün birçok okulumuzda sınıflara kaldırabileceği sayıda öğrenci alınmıyor. Örneğin 20, bilemediniz 25 olması gereken bir sınıfta 36,37,40 aralığında öğrenci alınıyor. Yani tam iki katı.
Haliyle bir öğretmenin sınıfta 25 kişi ile yapacağı ders farklıdır, 35-40 kişiyle yapacağı ders farklıdır.
Dolayısıyla bu eğitimi olumsuz etkiler. Tabi ki bununla birlikte okulların fiziki nitelik olarak da yetersiz kaldığını görüyoruz. Ki bu neredeyse her okulumuzda sağlıksız koşullar yaratmaktadır.
Ve hal böyle iken eğitim kalitesi düştükçe düşüyor. Öyle ki bugün bir toplumu ileriye taşıyacak en önemli etkenlerden biri olan eğitimi niteliksiz kılıyoruz. Bunun yanında global koşullara uyumlu, dünya ile rekabet edebilecek bilgi ve donanımı çocuklarımıza veremiyoruz. Bugün önümüzde çağımızın gerisinde kalmış bir eğitim sistemi var. Önümüzde revize edilmesi gereken bir müfredat var.
Fakat gel gelelim diğer sıkıntılardan bunu bile sağlıklı değerlendirip tartışma ortamı yaratamıyoruz.
Kendi kendini tolere etmeyen eğitim sistemi olur mu?
Olmaz.
Lakin bizim ülkemizde oluyor.
Çocuklarımızın okullarımızda aldıkları eğitim yeterli olmuyor. Okul dışı ve maliyetli özel dersler buna çare olarak görülüyor..
20’ye yakın üniversitenin faaliyet gösterdiği ülkemizde bu durum çelişki olmuyor mu?
Bence oluyor.
Bakın İsveç’te nasıl bir düzenlemeye gitmişler.
Tarih öncesi çağlardan yaklaşık 1700’e kadar eski uygarlıklar” ders programından çıkarılıyor.
Peki neden?
Çünkü bunun günümüz dünyasında gereksiz olduğu düşünülüyor.
Peki bunun yerine ne koyacaklar?
cinsiyet rolleri, çevre, iklim, demokratik değerler ve eleştirel teori gibi dersleri müfredatlarına ekleyecekler.
Kısacası dijital çağda yaratılan dünya için tarihi hafıza silinecek, ve bunun yerine günümüzün ihtiyaçları sisteme entegre edilecek.