CTP Genel Başkanı Sayın Tufan Erhürman ADA TV’de yayınlanan “Gündeme Bakış” programına katılarak Erçin Şahmaran’ın sorularını yanıtladı? Gündemde olan konuları değerlendirdi.

CUMHURBAŞKANI MUSTAFA AKINCININ HAREKATLA İLGİLİ SÖYLEDİĞİ SÖYLEMLER ŞU ANDA KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİNDE VE TÜRKİYE’DE BİRÇOK
ELEŞTİRİYE NEDEN OLDU BUNU NASIL DEĞERLENDİRİYORSUNUZ?

Bu tip dönemlerin son derece hassas dönemler olduğunu hepimiz biliyoruz sonuç itibari ile orada bir harekat var ve bu harekatın bir takım sonuçları var dolayısıyla insanların duygularının çok güçlü olduğu dönemlerdir bunlar ve hepimizin hassas olması gerekiyor bugün mecliste de söyledim yani Üç düşünüp bir konuşmak gereken dönemlerden geçiyoruz o yüzden çok dikkatli olmak gerekiyor ama şöyle bir şey var bir gerçeklik var yani Kıbrıs Türk halkı aslında düşünceyi açıklama özgürlüğü ve demokrasi konularını çoktan içine sindirmiş bir halk yani bu konularda biz de çok ciddi sorunlar yaşanmaz herkes düşündüğünü söyler yani biz de sosyal medyada herkes siyasilerle ilgili düşündüğünü söyler siyasiler de bu konuda aslında alışkındırlar yani bunu böyle çok büyük meseleler haline getirmezler.

Ama tabi bu işlerin bir takım sınırları vardır yani şunu bileceğiz biz düşünceyi açıklama özgürlüğüne sahip bir toplumuz demokrat bir toplumuz genel olarak kültürel yapımız böyle ama bir takım makamlar eleştirilecek bir zaman ki bugün Meclisi de söyledin biz de cumhurbaşkanı makamı tabii ki eleştiriye açıktır hem de bazı parlamenter demokrasilerde olduğundan daha fazla açıktır neden çünkü cumhurbaşkanı biz de doğrudan doğruya halk tarafından seçilir Şimdi normal parlamenter sistemlerde bilirsiniz cumhurbaşkanı parlamento içerisinde seçilir dolayısıyla daha semboliktir daha sembolik olduğu için daha az yetkilidir o yüzden de cumhurbaşkanlığı makamına çokta fazla eleştiri yöneltilmez. Hem fonksiyonları itibarıyla yönetilmez hem de yani bir siyaset yarışı içerisinde olmadığı için cumhurbaşkanı parlamento içinden uzlaşmayla çoğu zaman seçildiği için çok da fazla eleştiriye de gerek kalmaz ama biz de tabii halk tarafından seçim yoluyla seçilir cumhurbaşkanı dolayısıyla hele de seçim yaklaştığı dönemlerde elbette bir takım eleştirilere maruz kalır. Ama şunu hiçbir zaman unutmamamız lazım yani eleştiri denilen şeyin birtakım sınırları vardır bir de memleketin bir numaralı makamı ile ilgili bir eleştiri yapacaksınız gerek sosyal medya üzerinden gerekse siyasiyseniz ve o sebepten dolayı eleştiriyorsanız doğrudan doğruya makamında yıpratılması söz konusudur sadece kişiye yönelik olarak bir eleştiri söz konusu değildir. Tabi o makamda şöyle bir makamdır Kıbrıs Türk halkının iradesinin tek kaynağıdır ve başka bir kaynağı yoktur yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Vatandaşı bir seçime gider ve o seçim sonucunda kendi iradesini ortaya koyar ve o iradenin sonucunda makam dolar.

Kaynak Kıbrıs Türk halkının iradesi olduğuna göre yani siz eğer eleştiri sınırlarını aşar ve bir linç gündeme getirirseniz ya da eleştiri sınırlarını aşar ve hakareti gündeme getirirseniz ve bunu böyle genel geçer bir şey halinde de getirme noktasına doğru yürürseniz aslında doğrudan doğruya Kıbrıs Türk halkının iradesini temsil eden bir makamı yıpratmaya başlarsınız ve hiç birimizin de böyle bir hakkı yoktur dolayısıyla herkes seçim yaklaşmış da olsa seçim yaklaştığı için eleştirilerin dozu biraz daha artsa da herkesin ama herkesin bir noktada şunu kestirebilmesi lazım Bu eleştiri sınırı aşılmaması gerekiyor biz biraz daha eleştiriye açığız eleştiriye karşı savunmasız biz derken kimden bahsediyorum meclisten bahsediyorum tabii cumhurbaşkanı da siyasidir o anlamda siyasiler demiyorum ama meclisten bahsediyorum hükümete gelenlerden bahsediyorum yani biz hükümette iken biliyorsunuz bize söylenmeyen şeyi kalmadı ama biz bunlara karşı çok daha fazla şeyi hiçbir zaman söylemeyiz demokrasinin içerisinde biz bunlara tahammül etmek zorundayız diye düşünüyoruz ama tabi cumhurbaşkanlığı makamı doğal olarak bir tık yukardadır o yüzden oraya eleştiri yöneltirken Cumhurbaşkanı makamındaki kişiye eleştiri yöneltirken hep akılda tutulması gereken cümle şudur buradaki irade aslında Kıbrıs Türk halkının iradesidir aynı zamanda cumhurbaşkanlığı makamı dolayısıyla Oraya yönelen eleştirinin dozu aşılır ve hakarete ya da linçe yönelirse doğrudan doğruya artık makama makam dolayısıyla da Kıbrıs Türk halkının iradesine yöneldiği demektir bu bu Kıbrıs Türk halkı açısından çok tehlikelidir hem cumhurbaşkanlığı makamı açısından tehlikelidir hem de unutulmaması gereken başka bir şey daha var bizim cumhurbaşkanlarımızın hepsi aynı zamanda birleşmiş milletler şemsiyesi altında toplum lideri konumundadır. Ve toplum lideri oldukları için de uluslararası camia ile bizim adımıza doğrudan doğruya ilişki kurabilen birkaç makamdan biridir ve tek siyasi makamdır.

BUGÜN SEÇİM OLSA CTP ‘Yİ NEREDE GÖRÜRSÜNÜZ?

Bugün seçim olsa CTP ‘yi nerede görürsünüz? sorusunun cevabını biz de anketler aracılığıyla öğrenmeye çalışıyoruz Bir de Sokak aracılığıyla kendi gözlemlerimizle de öğrenmeye çalışıyoruz bütün bu veriler bize CTP’nin iki önde gelen partiden biri olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla nerede gördüğümüze ancak böyle söyleyebilirim yani bir kendi gözlemlerimiz var insanları temasa geçtiğimizde insanların bize söylediği veya hissettirdiği şekilde sonuca varmaya çalışıyoruz.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE SOL GÜÇLER BİRLEŞMELİ Mİ?

Burada şunu söyleyebilirim ve daha önce bu kadar açık bir şekilde fikrimi paylaşmadım bu düşünceye sahip arkadaşlarımızın bir şeyi değerlendirmesi gerekiyor yani sol güçler birleşmeliden kasıt şu ise yani bir tür cepheleşelim bir taraf ’ta sol güçler bir tarafta sağa güçler bir tarafta federasyonu savunanlar bir tarafta federasyonu savunmayanlar diye cepheleşelim ise bunun sonucunun ne olacağını da herkes otursun ve bir daha değerlendirsin yani birileri birilerine strateji önerirken o kişilerin kendilerine öneriye yapılanların hiç strateji bilmediği bu toplumu okuyamadığı bu toplumun böyle cepheleşmesi durumunda böyle bölünmeleri durumunda nerelere savrulabileceği riskini göremediği kanaatindeyseler yanılıyorlar.

Biz de bütün bunları elbette değerlendiriyoruz dolayısıyla biz cepheleşme olmaması gerektiği kanaatini taşıyoruz baştan beri de bunu söylüyoruz. Bu eleştiri yapan iyi kişilerin de bu strateji nereye doğru gider toplum iki ayrı cepheye bölünürse orada ne çıkar ve nasıl bir çatışmalı seçim süreci yaşanır sonucun da ne olabilir neden dolayı olabilir diye bütün bunların herkesin düşünmesi lazım ama biz zaten düşünüyoruz biz düşündük de kendi kararımızı verdik demiyoruz işte ortak aklı yürütecek olan yetkili kurullarımızla elbette bir karar vereceğiz ama bütün bunları değerlendiriyoruz elbette böyle talepleri olan insanların söylediklerini de kulak arkası etmiyoruz dikkate alıyoruz ama herkes doğru yerden düşünebilmeli böyle bir konuda önerisi varsa.