Hadsizliğin ve şımarıklığın asla sınırı olmaz. Hele şımartmaya devam edilirse hiç durmazlar, aldıkları tavizle hadsizlik ve şımarıklıkta tavan yaparlar. Bu herkes için geçerli bir durumdur.
Ancak bunun düzeyi şımartan ile sınırlıdır.
Eğer şımartan devletse ve o devleti yöneten hükümetse, bunun altında ben “deli sorular “ararım.
Peki nedir bu “deli sorular”?
Bir defa,ülkeye dışarıdan gelmiş, inşaat yapmak üzere çalışmalara başlamış bir şirket, aynı bölgede bu ülkenin yerli insanının üstünde itibar görüyor ve bununla da yetinilmeyip, bu ülkenin insanına reva görmediğiniz ayrıcalıkları, bu yabancı şirkete bahşediyorsanız, mutlaka bunun altında bazı nedenler yatıyordur. Değil mi ama!
Neden mi bahsediyorum!
Malum, İskele Kalecik bölgesi, ansızın konulan “Emirname” ve yıl sonunda yasalaşacak İskele-Yeniboğaziçi-Mağusa İmar Planı içerisindeki adaletsiz hükümlerle sadece bu Kalecik’in “Şımarık Çocuğu” İsraillinin tekeline verildi. Bu bölgede sadece bu “Şımarık Çocuk” yüksek katlı binaları dikerek rant elde edebilecek, başka hiç kimsenin böyle bir şansı yok.
Sadece bununla kalınsa iyi!
Bu şımarık çocuğun yasadışılıklarını ortaya koyanlar da bunlardan nasibini alıyor. Ne saygı tanıyorlar ve medeniyet. Varsa yoksa saldırganlık, taşkınlık ve hadsizlik.
İskele kent merkezinde geçtiğimiz Perşembe akşamı Ersin Tatar ve bakanlarının halka açık toplantısı vardı. Orada çalışmaları devam eden imar planı ve bölge sorunları konuşulacak, halkın sıkıntıları dile getirilecekti.
İyi başlayan oturum yine, Kalecik’in şımarık çocuğunun şımarık müdürünün hadsizliği ve saygısızlığı ile geceye damgasını vurdu.
Yine yaptılar yapacaklarını.
Yine saldırganlık, yine çağdışı hareketler.
Halktan kişilerin söz alarak başladıkları toplantıya, söz almadan, mikrofon istemeden hadsizce saldırı gerçekleştiren İsraillinin gönderdiği adamlar ve müdürü ortamı bozdu, toplantının kesilmesine neden oldu.
Biz haklı olarak soruyoruz!
“KİMDİR BE BUNLAR”
Kimdir bu densizler!
Başbakan ve bakanların bulunduğu bir toplantıyı söz almadan provoke eden bu hadsizler bu cüreti nereden buluyor?
Bunları bu derece şımartan ve hadsizleştiren kimlerdir?
Anayasamızın, “sahiller halkındır (38.madde) maddesine rağmen, bu şirkete sahilleri adeta bahşeden kimlerdir!
İnşa ettikleri sitenin yanındaki devletin deresini, işgal ettirip, üzerine kaçak yapılar konduran bu şirkete yaptırım uygulayamayan kimlerdir?
Devletin 100 yıllık kamu yolunu işgal ederek, dozerle yolu kesip geçişi engelleyen bu şirketi şımartan kimlerdir?
Yasaları çiğnetip, hiç bir yaptırım uygulanamayan bu şirkete bu hakları veren kimlerdir?
Kimdir be bunlar?
Ülkenin geleceğini, bu “şımarık çocuğa” teslim eden kimlerdir!