Önceki gün kamuda üst düzey görev yapan bir dostumla konuşuyoruz.
İyi eğitim almış, tecrübe sahibi bir yönetici kendisi.
Kısacası bulunduğu makama tesadüfen gelmemiş bir kişi.
Çok çalışmış, emek ortaya koymuş, yıllarını bu uğurda geçirmiş bir kamu görevlisi.
Yani anlayacağınız 2 dudak arasında gelmemiş bu mertebeye.
Bakın ne diyor bu dostum..
“Ben bulunduğum kurumun sorumlu kişisiyim,benim sorumlu olduğum kuruma giden gelen hükümetler tarafından muhtelif zamanlarda birileri geçici statüde işçi atanıyor. Bu kişiler iktidarda olan siyasi partilerin militanları veyahut yandaşları oluyor genellikle. Hal böyle olunca bu kişilerin benim amir sıfatımla, ya da sorumlu statümle bağlı olduğum bakanlığın içindeki bakan, müsteşar vs gibi kişilerle ilişki içinde oluyor.
Peki nasıl?
Parti etkinliklerinde, yeme içme masalarında..
Kısacası benim makam olarak bağlı olduğum ve kendileri ile randevu almadan görmediğim kişilerle benim sorumlu olduğum kuruma geçici statüyle atanan işçi böyle bir ilişki içinde olduğunu gösteriyor.
Şimdi sana soruyorum benim sorumlu amir olarak böyle bir ortamda bu çalışanıma yaptırım gücüm ne olur?”
Tabi ki olmaz.
Nasıl olabilir ki?
Siz bir kurumun müdürüsünüz, ya da sorumlu amiri. Haliyle bir bakanlığa bağlısınız.
Malum bakan da siyasi atama.
Üst düzey bürokratı da öyle.
Ve siz bağlı olduğunuz bu bakanlığın en üst düzey yöneticisine randevu almadan ulaşamazken, siyasi ilişkilerden mütevellit iki dudak arası geçici statüde işçi olarak atanan şahıs bu kişilerle aynı masada yiyip içiyor.
Ve sosyal medyaya da boy boy fotoğraflarını koyarak bunu gösteriyor.
Hade buyurun kamu reformu yapın..
Hade buyrun liyakata dayalı bir kamu düzeni kurun.
Hade buyurun bu düzene çomak sokun.
Hade buyurun ezberleri bozun.
Mümkün mü?
Değil..