Aşağıdaki sözler UBP Genel Başkanı ve Başbakan Ersin Tatar’a ait.
Ne diyor Sayın Tatar:
“82 milyon nüfusu olan bir ülke tüm imkanları ile seni hayatta tutmak için destek veriyor. KKTC, Türkiye’nin sunduğu her imkana bağımlı bir devlet. Eşit kardeş devlet? Nerede bu eşit kardeş devletler?”
Dolayısıyla burada eşitliği özümsemeyen bir anlayış söz konusu. Haliyle Ersin Tatar da bunu bu şekilde kabul ediyor.
Ha partisinin düşüncesi de bu mudur?
İşte o tartışılır.
Büyük çoğunluğun Ersin Bey gibi düşündüğünü açıkçası ben düşünmüyorum.
Fakat işin bağlayıcı kısmına gelirsek Ersin Bey’in UBP Genel Başkanı olarak ağzından çıkan her kelimenin aynı zamanda temsil ettiği kitleyi de yakından ilgilendirdiği şüphe kaldırmaz bir gerçektir..
Hoş bugün Kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’ye karşı duyulan sevgi ve saygıyı bilmeyen yoktur.
Türkiye Kıbrıslı Türkler için her zaman bu sevgi,saygı çerçevesinde çok özel bir yere sahiptir.
Dolayısıyla bugün Türkiye’ye karşı duyulan bu sevginin konulacağı yer başka bir şeydir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile kurulan ilişki içinde saygıya dayalı eşitler düzeyinde bir devlet ilişkisi kurmak başka bir şeydir.
Öyle zannediyorum ki Sayın Tatar bunu bilerek ve isteyerek aynı kefeye koymaya çalışıyor.
Peki neden?
Çünkü Türkiye nezdinde mevcut siyasi iradeye yaranmak istiyor?
Zira biliyor ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir siyasetçinin Türkiye karnesi büyük öneme haizdir. Eğer bu anlamda Türkiye’nin desteğini alabiliyorsa bir siyasetçi bunu büyük bir avantaj olarak görüyor.
Peki bu gerçekten böyle mi?
Bana göre değil.
Hatta ben tam tersini savunanlardanım.
Neden?
Çünkü bana göre Kıbrıslı Türk bir siyasetçinin akıbetini belirleyen Kıbrıs Türk Halkıdır.
Yani Türkiye’deki siyasetçi değil.
Türkiye ile kurulan ilişkilerde bu yönü ile olaya bakan çok az sayıda siyasetçimiz olduğunu da belirtmekte yarar vardır.
Dolayısıyla bugün geldiğimiz tarihsel süreçte Türkiye’ye nasıl yaranırım(ı) öncelik olarak görmeyen siyasetçi sayımız az..
Ve maalesef bu siyasi algı sağcı siyasetçisi ile solu siyasetçisi ile siyasi kültürümüz içinde bir karakter oluşturdu.
Kaldı ki bugün iki devlet düzeyinde kurulan ilişkilerin biat yaklaşımı ile sürdürülmesinin olumsuz sonuçları ile karşı karşıya kalıyoruz her gün.
Oysa olması gereken bu değil.
Olması gereken Türkiye ile her fırsatta kavga etmek de değil.
Olması gereken herkesin birbirini anlayacağı, hoşgöreceği sevgi ve saygıya dayalı bir eşit devlet ilişkisidir.
Bunun adına ister arkadaş deyin, ister komşu,ister kardeş.
Ne derseniz deyin, fakat eşitlik temelini asla göz ardı etmeyin Ersin Bey gibi.
Zira bu ortadan kalktığı zaman kurulan veyahut kurulacak ilişki biçimi sağlıklı bir zemin de olmayacaktır. Nitekim bugün içinde bulunduğumuz durum da bunu çok iyi göstermektedir..
Dolayısıyla Ersin Bey ve onun gibi düşünen siyasetçilerin Kıbrıs Türk Siyasetine olumlu bir katkı sağlaması asla mümkün değildir.