Güney Kıbrıs’ın aldığı AB dışındaki 3. Ülke vatandaşlarının sınırdan geçirmeme kararı çok kritik ve önemli. Özellikle Euro /TL devalüasyonundan sonra ciddi oranda Güneyden Kuzeye özellikle İsrail,Rus ve Ukrayna vatandaşları ciddi bir sıcak para akışı sağlanmışken alınan bu karar bu akımın engellenmesi için alınmış bir karar gibi duruyor. Acil olarak bu katarım özellikle yeşil hat tüzüğü kapsamında hukuki boyutunun irdelenip yetkili noktalarda girişimlerin başlaması lazım, aksi takdirde başta inşaat olmak üzere perakende ve hizmet sektörüne yakıcı etkileri olasılığı yüksek bir ihtimaldir.
Peki 'Kıbrıs Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun ' Yeşil Hat Tüzüğü ile ilgili aldığı ve 3. Ülke vatandaşlarının Kuzeye geçiş yasağı Yeşil Hat Tüzüğünün 2. Maddesine dolayısı ile AB Komisyonunun aldığı karara uygun mudur?
Değil.
Burada ciddi bir sıkıntı var.
Bu belli ki hem Kuzeyin ekonomik kalkınmasını hem de müzakereleri sıkıntıya sokmaya yönelik bir hamledir.
Dolayısıyla burada proaktif bir siyaset izlemek durumundayız.
Bunun için de Kıbrıs Türk Tarafı olarak ivedilikle AB ile temasa geçerek, yasa dışı göç olgusunu ve bunun verilerini talep ederek gereken her tedbiri alma niyetimizi ortaya koymalıyız.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere , Hükümet Ana Muhalefet tüm siyasi partiler sivil toplum örgütleri AB ve BM nezdinde temaslar yapmalıyız.Zira burada Rumların hangi maksad için böyle bir karar aldıkları şu an belirsizdir. Bu mülteci sorunuyla ilişkili bir kararsa burada işbirliği bile yapılabilir. Lakin Kuzeyin ekonomisini olumsuz etkileyecek bir hamle ise durum vahim.
Kaldı ki eğer maksad ekonomik darbe vurmaksa Rumların yürürlüğe koymaya çalıştığı bu değişiklik politik olarak da yanlıştır..
Peki bizim burada ne yapmamız gerekiyordu..
Gerekiyordu diyorum zira bu anlamda sanki biraz ağır aksak kaldık.
Zira tüzüğün 10. Maddesi gereğince Kıbrıs Cumhuriyeti bu yönde yapmayı öngördüğü değişikliği AB Komisyonuna bildirmesi gerekiyor. Eğer bu öneri için 1 ay içinde Komisyondan itiraz gelmemesi halinde değişiklik yürürlüğe girer.
Bilindiği üzere Yeşil Hat Tüzüğü Kıbrıs Cumhuriyeti kontrolünde bulunmayan bölgelerin kalkınması gerekçesine dayanır.
Dolayısıyla bu değişiklik bu bölgelerde yaşayanların da bilgisi dahilinde değerlendirilir. O halde bunun sorgulanmasında yarar vardır.
Bunun için de Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı , ekonomik örgütler vs, söz konusu olan bu durumu ne kadar yakından takip ettiklerini bilmiyorum.
Lakin bu aşamada gerekli temasların hiç vakit kaybetmeksizin yapılması gerektiği de bir gerçek.
Söz konusu olan bu değişiklik prosedürü sadece Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB Komisyonu arasında düzenlenmiş olsa dahi mevzu gündeme geldiği andan itibaren Kıbrıs Türk Tarafı olarak Komisyon ile diyalog sağlamamız ve her türlü diplomatik girişimleri yapmamız gerekmektedir.
Aksi takdirde, itiraz etmediğimiz sürece tek yanlı olarak bu uygulama yürürlükte kalacak.