Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan çıktı ve çok anlaşılır şekilde dedi ki; ulaştırma bakanlığı bütçesi 22 milyon,ihtiyacımız olan ise 150 milyon.
Yani bu ne demek?
ışıksız yollara devam, mimarisi bozuk alt yapıdan yoksun yollara devam, güvenlik bariyerlerin olmadığı yollara devam demek. Ve tabiki nihayetinde gelen yol bozukluğundan dolayı insanlarımız mağdur olmaya devam edecek demek.Oysa burada insan söz konusu.
Dolayısıyla yaşamın her alanında olduğu gibi burada da özne insan faktörüdür.
Ulaştırma Bakanlığı da bu anlamda oldukça önemli bir bakanlık. Ve bu bakanlığın bütçesinin insana verilen değerle örtüşmesi gerekmektedir.
Lakin örtüşmüyor.
Dolayısıyla ihtiyaç duyulan kaynak 150 milyon iken Ulaştırma Bakanlığına verilen bütçenin 22 milyon gibi çok küçük bir meblağın ki bunun içinde personel maaşları da var, geriye kalanla da bütün bu noksanlıkların giderilmesi mümkün değil. Haliyle Sayın Bakan da çaresizce elimde sihirli değnek yok diyor.
Peki nasıl olacak bu işler?
Tabi ki olmayacak.
Yollarımız bozuk olmaya devam edecek.
Dağ yolu gibi sürücülerin hayati tehlikesi bulunan güzergahlarda ölüm kol gezecek.
Aydınlanmamış yollarda canımız avcumuzda gidip gelmeye devam edeceğiz.
Bu durumda altyapıdan yoksun yollar tehlike arz etmeye devam edecek.
Haliyle de aslında Sayın Bakan bize bunu anlatmaya çalışıyor.
Ve diyor ki, önceliklerimizi tespit ettik.
Şu şu önceliklerimiz, şu şu noksanlıklarımız var.Lakin bakanlığımıza ayrılan bu bütçe ile ben hayati önem arz eden hiçbir projeyi yapamam.
Bu kadar net.
Peki devlet bu konuda bir planlama yapamaz mı?
Bence yapabilir.
Giderler kalemi olması gereken bir disiplinde değil mesela. Burada çoğu zaman bir keyfi anlatışın olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla burada yapılacak bir düzenleme ile hizmetleri insana olumlu katkı yapacak ve hayati önem arz eden bakanlıkların bütçelerine daha çok kaynağın girmesi sağlanabilir..
Kısacası devletin icra ettiği ve gereksiz olan onca harcama bir disiplin altına alınabilir.
Buna çoğu gerçekten gereksiz olan yurtdışı gezileri ile başlayabiliriz mesela.
Ve daha birçok kalemde tedbirler alabiliriz.
Bakanlık bütçelerini yaparken önem ve öncelik kriterleri belirlenebilir.
Örneğin Sağlık gibi, ulaşım gibi, eğitim gibi bakanlıkların diğer bakanlıklara oranla hazineden çok daha fazla pay almaları sağlanabilir. Çünkü bu bakanlıkların diğer bakanlıklara oranla üstlendiği misyon insan yaşamını doğrudan etkilemektedir..