Şu ana kadar resmi olarak Cumhurbaşkanı adayıyım diyen yok. Lakin buna rağmen kılıçlar çekilmiş durumda. Özellikle sosyal mecrada kılıçlar atışmalar zaman zaman maksadını da aşıyor.
Peki olası adaylar üzerinden gidecek olur isek kimlerin Cumhurbaşkanı adayı olma olasılıkları var? Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Ersin Tatar, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı,HP Başkanı Kudret Özersay, DP Milletvekili Serdar Denktaş..
Dolayısıyla yukarıda saydığım bu isimlerin bu yönde bir eğilimleri olduğu biliniyor.
Bu muhtemel adaylar içinde Federal çözüm şeklini benimseyen,ve destekleyen sadece 2 aday olduğunu görüyoruz.
Sayın Mustafa Akıncı ve Sayın Tufan Erhürman.
Diğer muhtemel adaylar ise Federal modelin Kıbrıs’ta çözüm getirmeyeceğine inanan adaylardır.
Ersin Tatar, Kudret Özersay, Serdar Denktaş, Erhan Arıklı..
Dolayısıyla süreç bu minvalde Kıbrıs’ta Federal çözüm modelini destekleyenler ile Federal çözümü modelinin çöktüğüne inananlar arasında geçecek..
Peki adaylar arasında tek farklılık bu mu?
Elbette değil..
Bunun yanında Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetme iradesi ile bu iradeyi Türkiye üzerinden şekillendirmeye çalışanlar arasında geçen bir yarış olacak.
Örnek.
Mustafa Akıncı, Tufan Erhürman, Kudret Özersay, Serdar Denktaş.
Bu muhtemel adaylar Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini yönetme isteğinin eğiliminde olan adaylar.
Ersin Tatar ve Erhan Arıklı ise Kıbrıslı Türklerin Türkiye üzerinden yönetilmesi gerektiğini düşünen adaylar.
Dolayısıyla bu eğilimleri dikkate alarak tercih yapmanın doğru olacağını düşünüyorum..
Burada bir noktanın altını da çizmekte yarar vardır, şöyle ki yukarıdaki muhtemel adayların hiçbirisi de Türkiye ile kurulan yakın ilişkiden veyahut yapılan işbirliğinden rahatsız değil.
Bilakis Türkiye ile yakın ilişkiler ve üst seviyede işbirliğine gidilmesini destekleyen adaylardır hepsi.
Tek fark ise ilk kategoride ayırdığım olası adayların Türkiye ile yakın işbirliğine destek verdiklerini fakat bunun maksadını emir komuta zincirine dayanmaması gerektiğini düşünen adaylardı,ki bu adaylar her türlü işbirliğine evet diyen fakat biat kültürünü reddeden bir duruş sergilemektedirler. Diğer iki aday da bunlardan farklı olarak emir komuta zinciri algısından rahatsız olmayan ve hatta bunun Türkiye ile kurulan ilişkilerde kendilerine ve temsil ettikleri siyasi partilere avantajlar sağladığını düşünen adaylardır.
Özetle adaylar arasında en belirgin fark aslında Kıbrıs sorununa dair farklı bakış açıları ve Türkiye ile kurulan ilişkilerin düzeyidir..
Bunları birer seçmen olarak tercihlerimizi yaparken iyice düşünmekte fayda vardır.
Ha elbette olası adaylar diye nitelediğim isimler arasında belki de aday olmayacak olanlar vardır.
Ya da aday olup umduğunu bulamayacak olanlar da olacaktır.
Bu elbette bir süreçtir, ve bu süreci hepimiz yaşayarak göreceğiz.