Çok konuşuldu, çok yazıldı
Ancak şimdi neyi bekliyoruz anlamış değilim
Zira “Emirname’nin” süresi doldu
Ortada geçerli bir plan yok yani tam anlamıyla
BECERİKSİZLİK ve İŞBİLMEZLİK
Kime ait bu plan?
Kim savunuyor halkın, belediyelerin, bilim yuvalarının, sivil toplum örgütlerinin ve siyasi partilerin reddettiği bu planı?
Ayşegül Baybars ve bir de “RANT” çevreleri savunuyor.
Ha neden mi diyeceksiniz!
Söyleyeyim ve de açıklayayım, hani birileri dava eder de onun için gerekçesini şimdiden söyleyeyim.
Bu planı hazırlayan İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars Kadri’nin altındaki Şehircilik Dairesi’nin hazırladığı, Sayın Bakanın sahip çıktığı ve savunduğu, illaki geçecek dediği bir plan.
Bu planda ne vardı eğer hatırlayacak olursak.
Birinci sınıf tarım arazileri, hem de o bölgenin toplam 1. Sınıf tarım arazilerinin %76,2 sini kapsayan verimli topraklar imara açılacak. O toprakları bu İmar Planı’ndan haberi olan RANT ÇEVRELERİ geçen yıl (tabiri caizse) Erhan Arıklı’nın dediği gibi KAPATTILAR.
Neden kapattılar, çünkü böyle bir İmar Planı’nın çıkacağını ve tarım arazilerinin, hem de 1. Sınıf “İmara Açılacağını” biliyorlardı, kahin olmamalarına rağmen.
Ne tesadüf değil mi ama!
Başka arazi mi kalmadı o bölgede, imara açacak?
İşte o RANT ÇEVRELERİ bu yüzden bu plana destek verdiler.
Şimdi plan düzeltilmesi ve o değerli 1. Sınıf tarım arazilerinin tekrar imara kapatılması için çalışma yapıldığını öğrenince, sesleri çıkmaya başladı. Tabi RANTI kaybetmeye başladıklarını anlayınca ve de o değerli tarım arazileri ellerinde kalınca.
Haksızlık yapılıyormuş da, yüksek paralarla bu arazileri satın almışlar da!
Kim dedi size o 1. Sınıf tarım arazilerini kapatın diye?
Onu söyleyenden veya size söz verenden alın paralarınızı EY RANT ÇEVRELERİ ağlamayın artık.
E ne yapalım, bu RANT ÇEVRELERİ artık tarıma başlayacaklar ya da kapattıkları arazileri eski sahiplerine ucuza verecekler, İMAR RANTI gerçekleşmeyince.
İSRAİLLİ KİŞİ YA DA FİRMALAR ARAZİ KAPATIYORLAR
Önceki gün Zeki Akçam hocam ile yaptığımız programda, İsrailli firmaların KKTC’de 20-25 bin dönüm arasında arazi satın aldıklarını konu etmiş vatandaşları uyarmıştık.
Bu yazıyı hazırlarken bir telefon aldım.
O gün sözünü ettiğimiz Lefke Bağlıköy’de bazı İsraillilerin cirit attığını arazi pazarlıkları yaptığını duyurmuştuk. İşte bu telefon da o bölgeden geldi.
Tam 273 dönüm, ta Osmanlı’dan kalan halis-mulis Türk toprağı İsraillilerin eline geçecek. Hem de Lefke Avrupa Üniversitesi yanında ve denize hakim müthiş bir yerde.
Olay terekede, İsrailliler terekeyi sıkıştırıp, arazinin kendilerine satılması için baskı kuruyormuş, tam 8 MİLYON STERLİN para teklif etmişler.
Dedik ya, boş durmuyor İsrailliler, amaçlarına ulaşmak için yavaş, yavaş ve temkinli ilerleyerek özellikle TÜRK KOÇANLI toprakları topluyorlar, tehlike büyük dedik, uyardık.
Bu denize nazır arazinin içinde en az 20 bin zeytin ağacı ile bir o kadar çam ağacı mevcut.
İsrail lobisi, bu işler için muazzam miktarda para ayırmış ve o parayı dökerek teker, teker arazileri topluyorlar, hem de Türk koçanlı olanları, daha ne diyelim, amaç ortada TEHLİKE BÜYÜK, yarın bir gün ah vah edip FİLİSTİNLİLERİN durumuna düşersek uyarmadı demeyin!
İşte onun için uyarıyoruz, devleti, milleti, tedbirinizi alın diye, paranın yüzü yumuşaktır…