Görücüye çıkma zamanı

Değişim diyenlerin değişim diye, zihniyet değişikliği “diye diye” bu günlere geldiğini bilmeyen yok.

Değişim diyenlerin değişim diye, zihniyet değişikliği “diye diye” bu günlere geldiğini bilmeyen yok. Peki sonuçta ne oldu kocaman bir hiç. Yıllar yılları koynuna aldı, bu sevdadan doğan çocuk olmadı. Hiç bir şey Kıbrıs’ın meselesinin yaşlanmasını önleyemedi. Günümüz cerrahisinde estetik denen operasyonlar bu yaşlanmaya çare olamadı. Çare gençliğin anlayışına kaldı. Anlatılması gerekenler onlara anlatılmalı, geçmişin mücadele ruhu gençlerimize aşılanmalıdır. 2020 yeni yılın Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde propaganda süreci nerdeyse başlayacak. Bu seçim Kıbrıs meselesinde bir nevi referandum niteliğinde olacaktır. Seçmen ise, o veya bu nedenle, işim olmadı, küsüm, bize verdikleri sözlerini tutmadılar, yerine getirmediler diye sandığa gitmeyim, oyumu kullanmayım, dememelidir. Verecekleri kararın doğrultusunun, kendi alın yazılalarındaki kader olacağını bilmelidir. Üzerine bastığı toprağının, paha biçilmez değerine göre sandığa gidip kendi Cumhurbaşkanını seçmelidir. Bir oy ,bir oydur diyebilmeli vatandaşlık görevini yapmalıdır. Kıbrıs Türkü Kıbrıs için geçmişten geleceğe var olan mücadelesinde gelenek,görenek, kültür değerlerine sahip çıkandır. Bu değerin içinde kocaman bir mazi vardır. Mazi ise unutulmaz olandır. Bu mazide her ailenin var olan anılarında yer alan kapanmayan bir yara vardır ve iyileşmemiştir. Kıbrıs adasının dört bir yanındaki ateş çemberi ise güncelliğini korumaktadır. Bu ateş içerisinde ise Kıbrıs’ın sadece stratejik önemi,devamlılığını sürdürmektedir. Ülkemizdeki kurumsallaşmış yapı içerinde siyasi partiler vardır. Hepsinin Yaşlanan Kıbrıs meselesi için çözüm önerileri gözümüzün önünde ve öneri yapanların beyanlarındadır. Bu çözüm önerilerinde. gelmiş geçmiş bütün Cumhurbaşkanlarının müzakerelerdeki tavrı vardır. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’dan itibaren Sayın Mehmet Ali Talat, Sayın Dr.Derviş Eroğlu ve Sayın Mustafa Akıncı ’nın o müzakere masası dedikleri yerde müzakerecileri ile birlikte bıraktıkları ve not haline getirilmiş hakikatleri vardır. Sunuçta, Kıbrıs adasının ortak sahibi ve siyasi eşiti Kıbrıs Türkleri, hiçbir zaman azınlık statüsünü kabul etmeyecek olanlardır. GKRY ise Kilise ne derse kararlarını o doğrultuda vermektedir. Sözde verdikleri dostluk mesajları yeni yıl kutlamaları, bayram tebrikleri sahte duyguların su yüzündeki resminden öte değildir. Kim ne derse desin barış olan bir ülkenin KKTC’nin sınırı içerisindeyiz. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi üzerimizdeki güvenin bayrağıdır. Bayrağa elini uzatanların cezası ağırdır. Öyle sınırlarda müşterek bir azınlığın hengamesi ile Kıbrıs’a çözüm gelmez. Kimse boşuna indına barış diye halkımızın zihnini bulandırmasın. Bu haftadan sonra Cumhurbaşkanı makamına aday olacak olanlar adaylıklarını açıklayacaktır. Yüksek Seçim Kurulu seçimlerle ilgili mevzuatı ile adaylar resmiyet kazanacak ve seçmen önüne adayların ismi bir nevi görücüye çıkacaktır. Seçmenin kararı; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin 5. Cumhurbaşkanını sandıktan çıkaracaktır. Bu kararı verenlerin sorumluluğu büyüktür. Aynen bu sözde var olan mana gibi; “KanunIara dayanan adli muhakemelerden, daha büyük bir muhakeme vardır ki, bu da her kişinin kendi vicdanıdır. “ O halde sandığa gideceğiz ve oyumuzu vicdanımıza göre kullanacağız.


Bu haber 2323 defa okunmuştur

:

:

:

: