Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda bilim diplomasisi üzerinden birçok ülkenin ve milletin yaşadığı sorunlara ilaç olacak etkinlikler düzenleyecek güce sahip olduğunu söyledi.

Hasgüler, “Üniversitelerde okuyan öğrenciler “excelde” bir satır değil, bizim bilim ataşemizdir. Ülkenin karar vericileri bilim diplomasisi alanında üniversitelerimizi tam olarak değerlendiremiyor” dedi.

Uluslararası Bilim Diplomasisi Forumu’nun açılışında konuşan Hasgüler, KKTC’de BM üyesi 130 farklı ülkeden öğrenci ve öğretim üyesi olduğunu, bu ülkelerin de başta sağlık olmak üzere birçok alanda sorunu bulunduğunu söyledi.

Hasgüler, Gazze’de aşı ihtiyacı olan çocuklara buradan gönderilecek hemşire ve üniversitelerden ekiplerle aşı yapılabileceğini, bunun da bilim diplomasisinin önemli bir örneği olabileceğini dile getirdi.

Hasgüler, ülke turizmi için önemli olan Brezilya gibi ülkelerde öğrencilere burslu eğitim imkanı tanınmasının da bilim diplomasisi örneklerinden olabileceğini kaydetti.
2012’den beri bu konferansı düzenleme üzerine kafa yorduğunu dile getiren Mehmet Hasgüler, neden bilim diplomasisi üzerinde durduğunu bir anekdotla anlattı.

Hasgüler, Taksim Sahası’nda sağlığı için çıktığı yürüyüşün diplomatik soruna döndüğünü, BM askerleri tarafından engellenmek istendiğini, yürüyüş yoluna dikenli tel çekildiğini söyledi.

Hasgüler, “Maceranın sonu uzlaşıyla bitti. ‘buraya gelmesin’ diyen BM komutanları ‘diğer tarafa geçmesin, uzunlamasına yürüsün’ dedi. Taksim Sahası’nda ‘taksimde’ anlaştık. Diplomasi önemli” şeklinde konuştu.

Kıbrıs’ta statükodan bahsedildiğini ama statükonun tek olmadığını belirten Hasgüler, “Birden fazla otorite var, farklı davrandığınızda afallıyorlar” dedi.

“Toplum olarak başımıza gelen bu kadar hadise, bu kadar acı, kendi elimizle işlediğimiz bunca hataya karşın başardığımız çok önemli bir şey var. O da üniversite adası olma yolunda verdiğimiz mücadeledir” şeklinde konuşan Mehmet Hasgüler, şöyle devam etti:

“Eksikliklere, uluslararası engel ve blokajlara rağmen üniversite adası olduğumuz gerçeğini en başta bunu engelleyenler kabul ediyor. Elbette eksikliklerimizi görüyoruz, bu doğrultuda hareket ederek, yeni yaklaşımlara ihtiyacımız olduğunun altını çiziyoruz.”

YÖDAK binası ile ilgili de konuşan Hasgüler, kurumun faaliyetlerine uzun yıllar evden bozma bir binada devam ettiğini, yeni binaya Erhürman’ın başbakanlığı döneminde geçildiğini, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın öncülüğünde de binanın düzenlendiğini kaydetti.

Hasgüler, YÖDAK’ın ve Üniversitelerarası Akademik Koordinasyon Kurulu'nun (ÜAKK) bu sayede gezici olmayan bir konferans salonuna da sahip olduğunu kaydetti.

Üniversiteler ve uluslararası akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşen KKTC’de “bilim diplomasisi” kavramının yerleşmesine katkı sağlaması hedeflenen “Uluslararası Bilim Diplomasisi Forumu” bugün tamamlanacak.