Zararın neresinden dönülürse kardır

Şehir planlama dairesinde uzmanların akademik olarak derin bilgileri çok olabilir ama imar planında yaşadığımız süreç bizi şunu gösteriyor. Bu uzmanların sahada asla tecrübeleri yok.

Şehir planlama dairesinde uzmanların akademik olarak derin bilgileri çok olabilir ama imar planında yaşadığımız süreç bizi şunu gösteriyor. Bu uzmanların sahada asla tecrübeleri yok.
Neden mi?
Şöyle ki, meselenin bir boyutu ele alınırken, başta ekonomik boyutu olmak üzere bir çok yönü gözden kaçırılıyor.
Örneğin 2015 yılında ülkesel fiziki plan hazırlanırken, turizm bölgeleri, tarım alanları tek tek ayrıldı.
Bu plana göre İskele’de ne yapılacaktı? Turizm…
Bölgenin kalkınması için en temel lokomotif turizm olacaktı. Turizm için ne gerekiyor? Otel gerekiyor. Peki bu planda otel için ayrılan bölüm neresidir?
Emirname geçen yıl davul zurnayla ilan edilip yürürlüğe girmeden önce, beş tane büyük şirket önümüzdeki 20 yıl boyunca bölgede tekel oluşturacak şekilde vizeleri aldı.
Bunlar kimler? Yap-sat şeklinde çalışan inşaat şirketleri. Yani bu planlamada turizm yine yok.
Bu imar planında Fasıl 96 günah keçisi ilan edilerek bütün sistem adeta tarumar edildi.
Sayın İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, “Ben bir yıldan fazla bir zaman harcadım. Bu imar planı çöpe mi gidecek?” diye soruyor.
Peki bu bir yıl nasıl harcandı?
Planı Resmi Gazete’de yayınlamayıp yürürlüğe koymayan Başbakan Ersin Tatar suçlanıyor. “Son ana kadar aklı neredeydi” eleştirileri yapılıyor.
Ancak imar planı bilindiği üzere son şeklini neredeyse 11’inci ayda aldı. Sayın Bakan Baybars, emirnamenin süresinin bitmesine 3 hafta kala “Benim planım bu” diyerek bir oldubitti yaratma çabasına girdi.
O saatten sonra bu imar planıyla giyilen kıyafet de neredeyse yüzde 50 oranında değiştirildi.
Diğer taraftan bu imar planı hayata geçirilse Anayasa’nın 36. Maddesi açıkça ihlal edilecek.
Çünkü yollara 1 milyon TL’yi bulamayan hükümetin, yaklaşık 500 milyon Sterlin’e ulaşan tazminatı bulmasına imkan yoktur.
Anayasa’nın 36. Maddesi vatandaşın uğradığı zararın derhal tazmin edilmesini öngördüğüne göre, bu sorun nasıl aşılacak?
Kısaca zararın neresinde dönülse kardır. O yüzden bu imar planının bu şekliyle hayata geçirilmesi çok büyük hukuki sorunlar ortaya çıkaracaktır.
Müteahhitler Birliği, dün hükümete yaptığı çağrıda imar planı olmuyorsa Fasıl 96’ya dönüş yapılması için bir seçenek sundu.
Yaşanılan hukuki kaostan çıkış için tüm seçeneklerin enine boyuna değerlendirilmesi şarttır.
Aksi halde ortaya çıkacak vahim tablonun bedelini kimse ödeyemez. Bizden söylemesi…




Bu haber 9467 defa okunmuştur

:

:

:

: