Acımızın yolu Elazığ, tarifi deprem...
Tüm ülke bu hafta hepimiz Elazığlı olduk, evimiz yıkılmadı, yakınlarımızı kaybetmedik, enkaz altında kalmadık lâkin oradakilerin acılarını, korkularını paylaştık. Ulaşım şirketlerimizin çoğu ücretsizdi, özel bir kanalda bir gecede 73 milyon türk lirası toplandı, onlar üşürse bizde üşürüz diyen koca yürekli insanlarımız, battaniyeler, montlar, çadırlar gönderdi, akın akın yardım kamyonları yola çıktı, çoğu yardım kolisinde notlar vardı, acınız acımızdır yazan… Bu hafta Türkiye birlik olabilmenin destanını bir kez daha yazdı...
UMKE’de gönüllü çalışan Emine Kuştepe, Enkaz altındaki Azize’ye telefonla ulaşıp, bir kadın en çok anneyken güçlüdür ve en çok evlatları için savaşır bilinciyle, “Azize, aşağıdaki herkesin annesi şuan sensin” diyerek güç verdi. “Azize! doğum yaparken hani sen burnundan nefes alıp, ağzından nefes veriyordun ya, oradakilere de anlat, öyle nefes alıp verin, sakin olun” dedi Emine. Yeniden doğuşlarının tarifini veriyordu sanki. Sonra bu 16 saatlik kurtarma operasyonunun ardından Azize ve ailesi sağ salim çıkarıldı enkaz altından… Dünyaya nefes veren bir kadının yeri gelince dünyayı kurtaran bir kahramana dönüştüğüne şahit olduk.
Tabi aradan kanı bozuklar çıkmadı değil, internette arama motoruna “Elazığ kürt mü?” yazıp bu cümlenin en çok araştırılanlar listesine girmesine sebeb olan yarım vicdanlı, eksik akıllılar da vardı. Zira Kktc, Kosova, Makedonya, Rusya, Kanada, Malezya ve daha birçok ülke Türk Kürt ayrımı düşünmeksizin geçmiş olsun mesajlarını çoktan iletmişlerdi.
Oysa şimdi; annesi enkaz altındayken süte susamış öksüz bir bebektir Elazığ, soğukta üşümüş kaldırımda sabahı bekleyen bir adamdır Elazığ, evi başına yıkılmış bir ailedir Elazığ, tırnaklarını kırarak elleriyle taşları kaldırıp komşusunu kurtarma derdindeki suriyeli Mahmut’tur Elazığ!
İşte böyle bir felaket anında Türkiye ikiye ayrıldı; insanlar ve insanlıktan nasibini alamamışlar… Hatta bu nasipsizler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Fatih Dönmez’in yaptığı açıklamadaki, 'Her şeyi devletten beklemek doğru olmaz, ...” sözünü cımbızlayıp “Bakan bey kısaca başınızın çaresine bakın diyor” sonucuna varılması için algı oyunu bile yaptılar. Üzücü olan insanlar acı içindeyken bu hesapların peşinde olan bir kesimin mevcudiyeti.
Ez cümle; insan olmak bir ilahi felsefedir. Yaradılışın iyimserliği ve yaşanmışlığın kötümserliği ile yoğrulan bir hamurdan doldurmaktır o boş bedeni.