KGS sınavları kabus olmaya devam ediyor ülkemizde.
Çocukları yarış atına dönüştüren bu sistemin doğruluğu bugün artık tartışılmalıdır diyoruz ama bunu tartışmak yerine her birimiz bu sistemin birer parçası oluyoruz.
İsteyerek veyahut istemeyerek bu sisteme dahil oluyoruz.
Ve bu büyük rantın kölesi durumuna getiriliyoruz.
KTÖS açıkladı.
Kolejlere hazırlık aşamasında rant 30 milyon!
Kaynak KTÖS..
Yani bunu ben iddia etmiyorum.
Bu ranttan pay alanlar kimler.
Tabi ki öğretmenlerimiz.
Dershane sahipleri vs.
Peki ya Devlet?
Devlet görmüyor mu bu rantı?
Elbette görüyor, ve elbette biliyor.
Peki neden müdahale etmiyor?
Müdahale etmek istemiyor.
Göz yumuyor.
Bildiği halde yurttaşlarının sömürülmesine seyirci kalıyor.
Yasaları uygulamıyor.
Bütün acizliği ile Devlet bu ranta sessiz kalıyor.
Çocuklar psikolojik baskı altında eziliyor.
Aileler maddi manevi yıpratılıyor.
Birtakım öğretmenler bu durumdan nemalanıyor.
Yüksek kazançlar elde ediyor.
Vergisiz, kayıtsız, kuyutsuz.
Kısacası çocuklarımız üzerinden bir saadet zinciri kuruluyor.
Bu zincirin kaybedeni ise bu doğru olmayan sistemin içine zoraki olarak girmek zorunda bırakılan binlerce çocuk ve aileleri oluyor.
KTÖS gerçekçi bir rakam ortaya koyuyor.
Ve rant 30 milyon diyor.
Lakin bu rantı paylaşanlar yine KTÖS’ün öğretmenleri. Şimdi bunu bir tarafa koyalım.
Ve şuna bakalım.
Bugün KGS sınavına hazırlanan kaç çocuğumuz sadece okulda aldığı eğitim ile bu sınavlara hazırlanıyor?
Bir soru daha soralım?
Bugün KGS sınavında başarılı olan kaç çocuğumuz sadece devletin okulunda aldığı eğitimle kolejlere girmeye hak kazandı?
Bu sayı devede kulak.
Ve emin olun ortalamaya vursanız her 10 çocuğumuzdan 1’çıkmaz.
Durum bu kadar kötü.
Ve KTÖS’ün bunu da sorgulamasında büyük bir yarar vardır.
Toplum adına toplumsal fayda adına KTÖS bunun yüzleşmesini yapmalı, yapabilmelidir.
Bu rant kavgasında eğitimin getirildiği nokta elbette tesadüf değildir.