KANLIDERE CAZİBE MERKEZİNE DÖNÜŞTÜRÜLECEK

Adını, bir rivayete göre, tanık olduğu savaşlarda akıtılan kandan alan Kanlıdere’nin, AB desteğiyle Lefkoşa’nın önemli bir yaşam merkezine dönüşmesine bir adım daha yaklaşıldı. Lefkoşa’nın en işlek caddesine paralel akan Kanlıdere’nin, halkın yürüyüş yapıp, nefes alabileceği, çocuklarıyla vakit geçirebileceği yeni bir yeşil alana dönüştürülmesi projesinde ihale aşamasına gelindi.

Adını, bir rivayete göre, tanık olduğu savaşlarda akıtılan kandan alan Kanlıdere’nin, AB desteğiyle Lefkoşa’nın önemli bir yaşam merkezine dönüşmesine bir adım daha yaklaşıldı. Lefkoşa’nın en işlek caddesine paralel akan Kanlıdere’nin, halkın yürüyüş yapıp, nefes alabileceği, çocuklarıyla vakit geçirebileceği yeni bir yeşil alana dönüştürülmesi projesinde ihale aşamasına gelindi.

Fizibilite çalışması 2018’de Lefkoşa Türk Belediyesi tarafından yapılan Kanlıdere’nin tamamının rehabilitasyonunu ve çevresinin yaya ve bisiklet yolu olarak
düzenlenmesini öngören proje, 2019’un sonunda, uygulama projesi hazırlanmak üzere AB tarafından UNDP’ye verildi. Uygulama aşamasındaki projeye başlanabilmesi için finansmanı sağlayacak AB’nin UNDP’ye ihaleye çıkma talimatı vermesi gerekiyor.
35.5 milyon TL’ye mal olacak proje kapsamında, Kanlıdere ve onu besleyen diğer kolların ıslahı, 5 kilometrelik yürüyüş ve bisiklet parkuru, açık hava tiyatrosu, çocuklar için oyun alanları, restoranlar, cafeler ve spor alanları inşa edilecek.

Gerek atılan çöp ve molozlardan, gerekse su taşkınlarından dolayı mevcut haliyle Lefkoşa için çok kötü bir imaj yaratan ve başkente zarar veren bir noktada bulunan derenin ıslahı sağlanırken, yapılacak yeni bisiklet yolunun, başkentin mevcut bisiklet parkuruna bağlantılar içereceğinden bisiklet kullanımını teşvik etmesi ve trafiği kısmen de olsa rahatlatması bekleniyor.

Proje çerçevesinde Mehmet Akif Caddesi’ndeki (Dereboyu) sinema ve alışveriş merkezinin arkasına inşa edilecek yaya ve bisiklet köprüsüyle, sadece Osman Örek Caddesi’nden ulaşılabilen derenin öteki yakasındaki yeni yerleşim alanıyla entegrasyon da sağlanacak.

YILLARDIR GÜNDEMDE

Kanlıdere'nin ıslahı ve çevresinde bir park oluşturma fikri ilk kez Lefkoşa İmar Planı kapsamında Mustafa Akıncı'nın Lefkoşa Türk Belediye Başkanı olduğu 1984'te iki toplumlu bir proje olarak ortaya çıktı.

Daha sonraki yıllarda da zaman zaman gündeme gelen proje çerçevesinde dere yatağı temizlenip, flora ve faunasına ilişkin çalışma yapıldı ancak ekonomik nedenlerden dolayı kuzeyde hayata geçirilemedi. İki toplumlu projenin güney ayağının büyük bölümü ise bir süre önce tamamlandı ve hizmete girdi.

Kanlıdere Projesi en son İki Toplumlu Çevre Komitesi'nin 2017’de yeniden gündeme getirmesiyle AB ile yapılan toplantılarda öncelikli proje oldu ve belediyeler yeniden harekete geçti.

Ali Güralp, 2018’de yeniden gündeme gelen projenin, hayata geçirilebilecek en uygun kısmını uygulamak için harekete geçildiğini ve müracaat edilen AB’nin, Kıbrıs Türk toplumunun kapasitesini geliştirmeye yönelik ayrılan finansmandan proje için 5.5 milyon Euro’luk bir bütçe ayırdığını belirtti. Güralp, eski çalışmayı güncelleyerek fizibilite çalışması yaptıran AB’nin uygulaması için projeyi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP’ye verdiğini kaydetti.

'KANLIDERE, BAŞKENTE ZARAR VEREN BİR NOKTADA'

Ali Güralp, Kanlıdere'nin, mevcut haliyle Lefkoşa için çok kötü bir imaj yaratan ve başkente zarar veren bir noktada olduğu görüşünde. Güralp, 'Bu düzeltilirse, Lefkoşa çok değerli bir mücevhere kavuşacak. Linear bir park olarak mükemmel bir yer. Doğal güzellikleri çok ancak vatandaşlar kanalizasyon sularını dereye veriyor ya da gidip molozlarını buraya atıyor' dedi.

Güralp, projenin aslında sadece Kanlıdere’yi değil, Asidere’yi de içine aldığını çünkü bu iki derenin de taşkınlar, kanalizasyon akışları, çöp ve sinek gibi nedenlerden dolayı Lefkoşa’ya zarar verme noktasında olduğunu vurguladı.

2000’de projeyi hazırlarken bütün dereyi, flora ve faunaya zarar vermeden ve çevreci örgütlerle işbirliği içinde doğayı koruyarak temizlediklerini hatırlatan Güralp, 'Ancak şu anda derenin hali belli. Dere yine eski haline döndü... Belediye zaman zaman seferberlik gibi şeyler düzenleyip, dereye çöp atılması engellese de çok geçmeden yeniden çöp dökülmeye başlanıyor' ifadelerini kullandı.

NE ZAMAN BİTECEK?

Soru üzerine projenin tamamlanma süresinin AB’nin planlamasına bağlı olduğuna işaret eden Şerife Gündüz, çok yavaş ilerleyen teknik süreçlerin söz konusu olduğunu ancak başlaması halinde biteceğini belirtti.

Projenin tamamlanması kadar sürdürülmesinin de çok önemli olduğu konusunda hem fikir olan Gündüz ile Güralp, sürdürülebilir bir yapı sağlanmasının şart olduğuna vurgu yapıyor: “Yani yapıp bırakmakla olmaz. Orada kafeteryalar, parklar olacak. Ağaçlar olacak. Bunların bakımının yapılıp, devamı sağlanmalı”

TRODOS’TAN BAŞLAYIP SALAMİS’E KADAR UZUYOR

90 ile 100 kilometre arasında bir uzunluğu olup, adanın en uzun deresi niteliğini taşıyan Kanlıdere, Trodos’tan başlayıp, başkent Lefkoşa’nın kuzey doğusundan Mesarya ovasına, oradan da doğuya yönelip Gazimağusa’da Salamis yakınlarında denize ulaşıyor.

Kanlıdere adını, bir rivayete göre, İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard’ın Üçüncü Haçlı Seferleri sırasında aldığı Kıbrıs’ı sattığı Templer Şövalyeleri’nin ayaklandıkları için katlettikleri Kıbrıslıların akan kanlarının Lefkoşa’nın tam ortasından geçen dereye ulaşmasından; başka bir rivayete göre ise Osmanlı’nın adayı aldıkları sırada Venedikli askerlerle yaşanan büyük savaş sırasında akan kandan alıyor.

Kanlıdere, 1489 yılına kadar Lüzinyan surlarıyla çevrili Lefkoşa’nın ortasından geçmekte, bu nedenle de sel sularının yatağından taşması sonucu insan yaşamı ile mal varlığına büyük zararlar vermekteydi.

Venedik döneminde kentin savunmasını güçlendirmek amacıyla Kanlıdere’nin yatağı kentin dışına alındı ve Güney Lefkoşa’daki eski genel hastanenin önünden başlayıp İngiliz Büyükelçiliği’nin yanına kadar uzanan dere yatağı sonradan yapıldı.
Sadece yağışlı dönemlerde gelen dere günümüzde çok az akıyor. Normal yağış alındığı yıllarda debisi 2 ile 5 milyon metreküp olurken, yağışların normalin üstünde olduğu yıllarda bu miktar 7-8 milyon metreküp seviyesine kadar çıkabiliyor.
Bu haber 197 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER