1974’de ölüm 2020’de inkar!

Hava biraz soğusun, gölge veren ağacı unutursun!

Hava biraz soğusun, gölge veren ağacı unutursun!
Aslında uzun süredir, dikkatimi çeken fakat siyasete bulaşmak istemediğimden kaleme almadığım bir konuydu; KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın anti Türkiye yaklaşımları.


Akıncı'nın yabancı bir basın kuruluşuna verdiği demeçteki; “Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'ye katılması korkunç olur” cümlesi haddi aşınca birkaç cümle yazıp, birkaç hatırlatma yapmadan geçemeyeceğime karar verdim.


Acaba kendisi Türk değil mi? Kıbrıs Türklerinin tarih boyunca yaşadıklarına kulak mı tıkadı? Onları azınlık yapmak isteyenlerin yanında olmak için binbir hevesle, neden her masaya oturduğumuzda yanımızda değil de karşımızda durmayı tercih ediyor? Kime yaranıyor diye sormadan geçemiyor insan.


Olur ya unutmuştur ve Akıncı gibi unutanlar vardır. Biz bi hatırlatalım. Yavru Vatan diyerek, can bilerek Kıbrıs Türkleri için, 1974 yılında gerçekleşen Barış Harekatı'nda neler verdiğimizi;


498 Mehmetçik, 340 Mücahit ve sivil olmak üzere 838 şehit verilmiş ve KKTC'nin kurulmasına vesile kılınmıştır. Bunlar sadece bir rakamdır bazıları için. Fakat bizim için ecdadtır, milliyetçiliktir, yurtseverliktir.


Ayrıca, Lefkoşa’da bulunan ‘Barbarlık Müzesi’nde gördüklerimi ben hiç unutmadım. Her ziyaretimde bir yemin gibi sıkılı dişlerimin arasından mırıldandım; alçaklar! “Bu yuvada hürriyetin bedeli ve Türk olmanın diyeti ödenmiştir”...






1950’lerde yayılan bir söz şimdi çok yakışır bu satırlara; “Kıbrıs Türk’tür ve Türk kalacaktır”.
Kimin ne amacı? Ne projesi varsa bunu unutmadan yapsın tüm hesaplarını.

:

:

:

: