Ülkede artık hiçbir skandal karşısında şaşırmıyor, her türlü rezalete alışır halde yaşıyoruz. Ancak Star Kıbrıs’ın iki gündür manşetten duyurduğu haber, artık sabrın da sınırlarını zorluyor.
Mesele önce basit bir üçüncü sayfa haberi olarak başladı. Eşinin kahvesine cinsel güç artırıcı jel koyup cüzdanını çaldığı gerekçesiyle tutuklanan İbrahim Koska, herkesin tepkisini çekti.
Ancak suç makinesini andıran sabıka dosyasına rağmen İçişleri Bakanı Baybars tarafından dört ay önce vatandaş yapılması tepkinin boyutunu daha da artırdı.
Üstelik söz konusu şahısla ilgili YDP milletvekili Bertan Zaroğlu, Meclis kürsüsünde isim vererek açık açık uyarmasına rağmen…
Anlaşılan o ki Sayın Baybars, İbrahim Koska’nın kabarık sabıka dosyasını vatandaşlık önünde engel görmemiş...
Vatandaşlığı kapan suç makinesi de HP’nin adeta neferi olmuş, tüm seçim çalışmalarına katılmış, hem Baybars, hem Özersay ile boy boy fotoğraf çektirmekten geri durmamış.
Halkın Partisi ile yakın ilişkide olduğu fotoğraflarla belgelenen Koska’nın İçişleri Bakanlığı’nda başta vatandaşlık olmak üzere para karşılığı çok sayıda iş takibi yaptığı iddiaları da olayın vahametini katlayarak artırıyor.
İnsan sormadan edemiyor, bir ülkenin hukukunu korumakla birinci derecede görevli bir siyasi figür, böyle akıl almaz uygulamalara imza atıyorsa biz kime güveneceğiz.
Et kokarsa tuz var derler. Peki tuz kokarsa ne olacak? Yaşadığımız durum, şu anda tuzun kokması halidir.
Seçim beyannamelerinde vatandaşlık dağıtılmasını en sert şekilde eleştiren HP’nin, karısının kahvesine cinsel gücü artırıcı jel koyup cüzdanını çalacak tıynette bir suç makinesini vatandaş yapması nasıl açıklanabilir?
“Kimse bilemezdik, duymadık” demesin?
Bir insanın geçmişteki yaşantısı, gelecek için de ipucu verir.
Üstelik bir muhalefet vekilinin uyarısı da ortadayken, böyle bir suç makinesini vatandaş yapmanızın bir tek izahatı olabilir. O da yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde dağıttığınız bu tür vatandaşlıklarla oy toplama çabasıdır.
Bu ülkede doğup yıllarca vatandaş olmayı bekleyen ama vatandaş olamayan binlerce insanı süründürürken, bu tür suç makinelerinin vatandaş olması kamuoyu vicdanını derinden yaralıyor.
Halk, İçişleri Bakanı Baybars ve HP’nin bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Özersay’dan bir açıklama bekliyor.
Ama bu ikili her zaman olduğu gibi yine “sin da gulle geçsin taktiği” uyguluyor. Bu taktik artık tutmaz. Bizden söylemesi…