Dr.Burhan Nalbantoğlu Hastanesinde belli bölümler malumunuz olduğu üzere yandı.
Neden yandı?
Nasıl yandı?
Niçin yandı?
Gibi soruların sıkça sorulduğu bu günlerde şu ana kadar sağlıklı net bir bilgiye ulaşılmış değiliz.
Her kafadan bir ses çıkmakta.
Bundan sonraki süreçte de kuvvetle muhtemel Hastane yangını ile ilgili bir Meclis Araştırma Komitesi kurulacak. O komite de sonuçsuz kalacak. Böylece olay unutulacak.
Öyle mi?
Büyük olasılıkla böyle.
Peki bu bir önyargı mı?
Bana göre değil.
Zira yaşanmışlıklar var,
Benzer konularda tecrübe ettiklerimiz var.
Gelin şimdi bu yaşanmışlıkları hatırlayalım.
Oy satın alma mevzusu, vergi kıyağı, rüşvet iddiaları, LTB iflası ve yetkiyi kötüye kullanma olayı ve daha birçok yolsuzluk iddiası var önümüzde..
Peki bunların akıbeti ne oldu?
Hepsi kapatıldı.
Nerede?
Birçoğu Meclis Komitelerinde
Bir çoğu da Başsavcılık arşivlerinde tozlu rafların üzerinde.
Peki sonuç?
Üzeri şu veyahut bu şekilde örtülen dosyalar.
Yerine getirilmeyen adalet.
Güven vermeyen Devlet.
Ha bunlar bir günde mi oluştu?
Elbette hayır.
40 yılın bozuk düzeninin bir getirisidir bütün bunlar.
Hani anlayıp da görmezden gelinen.

Ve bir iddia.
Çok önemli bir konuya vurgu yaptı Sendikal Platform.
Nedir iddia?
İddia şu,
'Şirket görünümü altında bazı ülkelerden köle pazarı için organize biçimde para karşılığı insan getiriliyor. Binlerce insanı Adanın kuzeyine taşıyanların
Bakanlık ve polisçe bilinmemesi akıllara bu işlerin devlet eliyle yürütüldüğü sorusunu getiriyor'
Şimdi burada soru şu; Sendikal Platform bu iddiayı neye dayandırmıştır?
Elinde bu yönde bir bilgi varsa bu bilgileri polis ile de paylaşmış mıdır?
Bence paylaşmalı.