Kamuda maaş ödemesi için 40 Milyon TL borçlandıklarını söylüyor Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu. Fakat bu paraya dokunmadıklarını belirtiyor. Çok ilginç ve içinde ikilem barındıran bir durum değil mi?
Şöyle ki; Devlet Hastanesi için yardım kampanyası başlat sonra da Devletin parası ile Kayseriye panele git..
Diğer taraftan da 'İhtiyacımız yok, kullanmadık, tedbir amaçlı 40 Milyon TL borçlandık' diyor Sayın Maliye Bakanı.
Tedbir amaçlı 40 Milyon TL borçlanıp bu halka faiz yükü bindiren ama diğer taraftan hastane için vatandaştan 5 TL bağış talep eden UBP-HP hükümetine ne denir artık ben bilemiyorum.
Devletin parasıyla kayak merkezini ziyaret et, seçim yasaklarında devletin parası ile gittiğin yerlerdeki resimlerine UBP logosu koy, sonra da maaş ödemek için 100 Milyon borçlandırma yetkisi ver Bakanlar Kurulunda Maliye Bakanına., Sonra gel hastane için de 5 TL bağış kampanyası yap.
Bu nasıl bir çelişkidir?
Eminim bu yaşadıklarımız bir bana tuhaf gelmiyordur..
Ha Devlet Hastanesi için bağış toplamak gerekiyorsa da buna önce Cumhuriyet Meclisinden başlansın. Akabinde mecliste bulunan siyasi partilere devlet tarafından verilen katkılar da bu fona aktarılsın.
Cumhurbaşkanı seçimleri için adaylara devlet desteği olacaksa bu kaynak da hastane için kullanılsın. Fuzuli yurtdışı gezilerine bir son verilsin, oradan tasarruf edilenler de bu fona aktarılsın. İsmini,cismini ilk defa duyduğumuz ülkelerde hiçbir fonksiyona sahip olmayan temsilcilikler de kapatılsın, buradan sağlanacak gelir de hastane veyahut altyapı projelerine kaynak yaratsın.. Örtülü ödeneklerden de vazgeçilsin, kim ne kadar örtülü kullanıyorsa bu kaynaklar da yardım fonlarına aktarılsın.
Gördüğünüz gibi fuzuli yere hoyratça kullanılan kaynakları var ülkemizin.
Dolayısıyla hükümet edenler önce bu kaynakları disiplin altına alacak adımlar atmalıdır.
Ve bu adımlar halkın hissedebileceği ve görebileceği şekilde atılmalıdır..
Ki halka örnek teşkil edebilsin..