Şükretmek

Nefes aldığım her ana şükrederek başlamak istiyorum söze…

Nefes aldığım her ana şükrederek başlamak istiyorum söze…

Varlığıma, görebildiğime, duyabildiğime, yürüyebildiğime, en önemlisi de hissedebildiğime şükrediyorum…

Yaşamdan gelen her şey olduğu gibi alınmamalıdır diye düşünenlerdenim ben… Yani gelenleri ayıklayın…

İşe yarayanlar, önemsenmemesi gerekenler…
Biraz çöpe atmasını da bilmek gerek… Gününüz güzel olsun...

AKDENİZ ÇOCUĞU

ben
Akdeniz çocuğuyum
avuçlarımda portakal kokusu
saçlarımda limon çiçekleri...

barışı severim
kocaman güneşimle
zeytin dalları yüreğimde bir çelenk
turuncular durur dal uçlarında...

ben
Akdeniz çocuğuyum
geçmişim düşlerde dinlenir
yaseminlerim, gece tütenlerim
yağmurunda ıslanır
sevgi denizlerim...

Ayşe TURAL

KENDİMİZLE,
AİLEMİZLE BAŞ BAŞAYIZ

Hiç yakınmayın...
En azından haberleşme şansımız var.
Bu da az şey değil!

Belki KENDİMİZLE BAŞBAŞA kalmak ruhumuza iyi gelecektir.

İnsan kendisiyle kalınca hayatı SORGULUYOR...
Bence bu da AZ şey değil!

Günlük programlar hazırlayın ve ona uyun.
Kahvaltı/ temizlik/ spor/ yemek hazırlığı/ kitap okuma / müzik dinleme/ çamaşır/ ütü...

Resim yapın, örgü örün, bulmaca çözün...

ZAMAN BULAMIYORUM deyip de ötelediğiniz ne varsa onları yapın.

ANILARINIZI YAZIN...
Başlangıçta kaleminiz tereddütle sayfada gezinecek... Sonra İYİ Kİ YAZMIŞIM diyeceksiniz...

Bu da GEÇECEK...
Bugüne kadar neler geçmemiş ki!
Bu sınav İNSANLIĞIN SINAVI...

Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum...

BİR SENİ DÜŞÜNÜYORUM BİR DE...

Bir, seni düşünüyorum...
Yürürken baygın kokusunda ıhlamurların.
Çocuksu gülüşlerin geliyor aklıma
Yalnızlığın içimi üşütüyor...
Düş kırıkların
Umutlarımı kanatmasın ne olur!

Bir de...
Yüzümün ortasına yağan
Nisan yağmurlarını...
Yağmurumda ıslanıyorsun
Islak ıslak, toprak toprak kokuyorsun...
Yalnızlığıma karıştırıp kokunu
İçime çekiyorum
İçim kokuyorsun...

Bir, seni düşünüyorum...
Gün ortasında kanat çırpan
Kelebeğin türküsünü dinliyorum
Güneşin kepçesinden kana kana içiyorum
Duy!
İlkbahar sek sek oynuyor yüreğimde...

Bir de...
Gizemli, sıcacık bakan gözlerinin yıldızlarını...
İçim ısınıyor bakışlarından
Ruhumun fırtınaları diniyor
Ellerim ellerine koşuyor
Ellerin limanım oluyor...

Bir seni düşünüyorum...
İnadına kanat çırpıyor güvercinler
Durgun gökyüzündeki bulutlar misali.
Umutlarımı
Yamalı bohçalardan çıkarıp
Saçlarını okşuyorum usulca...
Avuçlarıma sığmıyor ebemkuşakları
Şaşıyorum...

Bir de...
Tenini düşünüyorum.
Yüreğim deli gibi çarpıyor
İçimi ürperten serinliğine dokunuyorum.
Gökyüzüm yıldıza kesiyor
Erguvanlar açıyor kucağında
Bir yıldız da ben oluyorum...
Bakıyorum
Ay tutuluyor yüzünün içinde...

Bir seni düşünüyorum...
Radyoda nihavend çalıyor
İnceden inceye...
Aşk mevsimi soluyor akşamla beraber...
Bir yerlerde bir kadın hıçkırıyor
Koklanmış karanfil yorgunluğunda.
Güz gülleri dökülüyor zamansız.
Anla
Kırık çocuk gülüşleri istemiyorum artık...

Bir de...
Utangaç yaz çiçeğinin
Işığı vuruyor gözlerime
Ardından ışığa kesiyor bedenim,
Gelecek zamanların sevinci dudaklarımda
Hayatın ipeğini dokuyorum tel tel...
Seni soluyorum...
Sana susuyorum...
Bütün yollarım sana çıkıyor
BİLİYORUM...

Ayşe TURAL

HOŞ GELDİN YAŞAMA SEVİNCİM

Mart ayının ortalarındayız. Kıbrıs'ta mart ayının yarısı kış yarısı yaz derler...

Doğa büyük bir coşkuyla hazırlanıyor, bahara... Bademler çoktan çiçeğe durdu da meyveleri bile göründü...

Mart kapılarını aralıyor nisana...

Hoş geldin ilkyaz..
Hoş geldin ömrümün bir baharı daha...
Hoş geldin yaşama sevincim...


BİR

sevgiyle birim
inançla bir...

bir ışığım
zamanın içinden kopup gelen
yine zaman giden...

ZAMAN
benim aslında
bir sonsuzum...

zamanı ben yarattım
beni yaratansa
IŞIKLAR Prensi...

Ayşe TURAL

HER ÖNLEM
BİZİM SAĞLIĞIMIZ İÇİN...

LÜTFEN UYALIM...

Kitap okuyun.
Dikiş dikin.
Evinizde zaman bulamayıp yapamadığınız derin temizlik, dolap tertibi yapın.

Çocukları olanlar da çocuklarınızla
KALİTELİ ZAMANLAR
geçirin.

Kitap okuyun.
Masallar anlatın.
Oyunlar oynayın.
Bahçenizde zaman geçirin.
Eğlenceli zamanlar hazırlayın...

Onların bu zamanı sıkılmadan geçirmelerini sağlayın...

GÜNÜMÜN ŞAFAĞINDA

ansızın bir yürek çarpıntısı
bir kelebek çırpınışı
sol yanımda...

sevince durur papatyalar
gülüşün gelir
oturur gözbebeklerime...

en güzelini alırım
pembelerin
boyarım günümün şafağını...

Ayşe TURAL

YAĞMUR

Yağmur gün boyu dinmedi. Bazen iri damlalarla hızlı hızlı, bazen de sakince, içini çeke çeke ağladı...

Doğa ile insan bir bütün... İçi dolunca da insan, içini çeke çeke ağlamalı...
Ağlamak insanın içindeki zehiri dışarı akıtır, derler...

Gökyüzü tam açılmadı ama biraz yükseldi. Beşparmaklar’ın başı hala dumanlı...

Ağaçlar, çiçekler suya doydu... Umarım havadaki mikropları da yere indirmiştir. Yarın pırıl pırıl bir güneş bize MERHABA diyecek...

Hayat bu hep düz gitmiyor. Marifet inişli çıkışlı olduğunda da onunla başa çıkabilmek...

Sevgiyle kalın...

YANMAK

bu gece
ışıkta kanatlarını yakan
pervaneler gibi gönlüm
dört döner aşkınla...

bir yangınında alevlenir
bir soğuğunda küllenir
özleminle kavrulur yüreğim...

BÜYÜK USTA, sence
daha ne kadar yanmalıyım
AŞK fırınında...

Ayşe TURAL

KEDİNİN FAREYLE OYNADIĞI GİBİ...

Bir zamanlar bir çizgi film vardı; bir kedi ile farenin öyküsü...galiba AZMAN’dı kedi. Oğullarımla ben de izlerdim.

Kedi fareye tuzaklar hazırlar, sonra da onun aptal haline bakıp kıs kıs gülerdi..

Bir an sahnenin dışındakilerin / belki de tepemizde/ bizi düzmece oyunlarla kandırdığını düşündüm.

Virüs sadece yaşlıları hedef alıyor. Yani gereksiz / işe yaramaz / dünyaya yük olanları...

2000 yılında Kazakistan’a konferansa gitmiştim. Oralı bir bilim adamı bana ÇERNOBİL faciasından sonra bu ülkede 60 yaş üstü insan kalmadığını söylemişti. Gerçekten de daha ileri yaşlarda kimseyi görmemiştim. Tuhaf değil mi?

Öyle bir şey yaratın ki herkes evine kapansın. İnsan devinimi yavaşlasın... Yaşlılar ölsün. Dünya nüfusu da gençleşsin...

Daha bakalım ne senaryolar hazırlanıyor kimbilir?

Olamaz mı?

Elimizdeki bilgisayarlarda ne gösterir ya da yazarsa ona körü körüne inanalım... İnanalım ki robotlaşalım...

Uzay filmlerinden birinin kahramanı gibi hissediyorum kendimi...
Benimle kim oynuyor?
Ya da bizimle?

Kurgubilim filmi gibi değil mi sizce de...

Ayşe TURAL

Bu haber 5713 defa okunmuştur

:

:

:

: