Zor günler geçiriyoruz, bu zorluklar yetmezmiş gibi ciddiyetten uzak bir yönetim anlayışı ile de yürütülen Devlet hepimizi riske atıyor..
Şaka gibi değil mi?
Ya da tam bir trajedi.
Bu belki daha doğru bir tanım olur.
Bu nasıl bir ciddiyetsizliktir ? Bu nasıl bir koordinasyonsuzluktur?
Bu nasıl bir iş bilmezliktir?
Anlamak mümkün değil.
Almanları karantinaya alıyorlar ama Almanlara hizmet veren şöför/şöförleri karantinaya almak akıllarına gelmiyor.
Peki ya tur rehberi ? Ya bu insanların gezdikleri yedikleri yerlerdeki çalışanlar?
Ve tabi ki daha unutulan insanlar.
Muhakkak sayamadıklarımız da var.
Hoş olay patladı.
Sonrası nasıl bir yol izlendi?
Mesela kim yaptı o karantina listesini bilen varsa lütfen söylesin.
Zira büyük bir ihmal var ortada.
Ve bu ihmal zincirleme bugüne kadar geldi.
Ortaya çıkan vakaların nedeni oldu.
onların bu ihmali bugün virüsün tüm adaya yayıldığının kanıtıdır, Emin olun ki Karpaz değildir sadece bu ihmalden nasibini alan. Sipahiden Mağusa’ya, Mağusa’dan Lefkoşa’ya Yeni Erenköyden Çatalköy’e, Girne’ye kadar kaç gündür bölge halkı gezdi durdu. Tabiatıyla şimdi KKTC risk altında.
Bunun adına ister sorumsuzluk deyin,ister iş bilmezlik, ister vurdumduymazlık..
Ortada büyük bir ihmal var.
Ve bu ihmalin ağır bir de bedeli.
Elbette böylesi krizlerle hergün karşılaşmıyoruz.
Bu olağanüstü günlerin yaşandığı ülkemizde doğal olarak böyle bir virüsün gelip hayatlarımızı altüst edeceğini de hiç kimse tahmin edemezdi..
Ama geldi.
Ve hepimizi hazırlıksız yakaladı.
Tabi ki ülkeyi yönetenleri de öyle.
İlk anda siyasi kaygılarla hareket edildi.
Bu bize çok zaman kaybettirdi.
Tam onu aştık derken, aslında aşmadığımızı gördük.
Dolayısıyla hükümet bu süreçte kendi içinde bütünlüğü sağlayamadığı gibi, toplumsal bütünlüğü de yok saydı.
Devlet iki başlı ve hatta zaman zaman üç başlı olarak organize oldu.
Toplumsal fayda ortadan kalktı.
Hükümet panikledi.
Özellikle Başbakan Ersin Tatar iyice panik oldu.Hata üstüne hatalar yaptı, gaf üstüne gaf yaptı.
Bütün bunların hepsini bir tarafa bıraksak bile halkın sağlığını riske atmayacak kararlar almakta da geç kaldı hükümet.
Cesaretli adımlar atmadı.
Hemen yanıbaşımızda Türkiye bir gecede bir Bakanı görevinden alındı
Neden?
Belli ki görevinde aksama oldu.
Oysa bizde aksamayan kalmadı.
Sağlık Bakanı bu süreci yönetemedi.
Başbakan aklı selim davranmaktan çok çok uzaktı. Alınan kararlar toplumsal fayda sağlamadı.Aksine Devlete olan güvensizliği artırdı.
Kriz bir tek merkezden yönetilemedi.
Ve hala yönetilemiyor.
Sayın Başbakan istediği kadar bu süreci iyi yönettik desin.
Her şey ortada..
Süreç iyi yönetilmemiş, gerekli önlemler de tam anlamıyla alınmamıştır.
Devlet ve onu yönetenler halkın hiçbir mağduriyetini giderilmemiş, hatta aksine Devlete olan güveni de yerle yeksan etmişlerdir.
Sağlık bir tarafa ekonomik belirsizlik de insanların omuzuna ağır yükler bindirmiştir.
Bunlar yetmezmiş gibi Sayın Başbakan iki kelime yan yana getirip meramını anlatmaktan aciz bir görüntü sergilemektedir.