Hepsi bitti Dünyayı saran COVİD 19 virüsü için 'yerli ve milli' söylemler üzerinden mücadele ettiklerini sanıyorlar.
Sanki de bu konunun yerlisi, milli (si) olurmuş gibi.
Tabi ki olunmuyor..
Renk,dil,ırk ayrımı gözettiğini gördük mü bu illetin.
Görmedik,görmeyeceğiz.
Hazırlıklı yakalanan, veyahut zamanında doğru tedbirler alıp uzmanların tavsiyelerine uyan toplumlar bu belayı daha az hasarla atlatma şansına sahip olacaklar.
Dolayısıyla bu mücadelenin içinde ne yerli ne milli gibi absürt tanımlara yer yoktur.Konu tamamen bilimsel zeminde global bir dayanışmayı gerektirir.
Fakat maalesef görüyoruz ki, Kuzey Kıbrıs’ta bunları takmayan bir kesim var.
Tüm uyarılara,ikazlara rağmen bildiğini okumayı sürdüren kalabalıklar var..
Bankaların, marketlerin içini dolduran yüz yüze sohbet etmekten geri durmayan, evinde kalmayı zul olarak görüp yolda sokakta gezen, komşu ziyaretleri yapan insanlar var.
Peki nasıl olacak bu iş?
Bakın iş insanı Vargın Varer gördüklerini sosyal medyadan nasıl paylaşıyor.
“Yük acentesi olduğumuz ve bugün yükler geldiği için (izin kağıdım var) Mağusa’ya indim. Gördüğüm manzara sanki sokağa çıkmak serbest bırakılmış. İnsan ve araba kalabalığı. Biz bu yayılma meselesini nasıl önleyeceğiz.”
Çok doğru bir soru sormuş Sayın Varer.
Biz böylesi bir anlayışla yayılma olasılığı çok yüksek olan bu virüsü nasıl engelleyeceğiz?
Değerli arkadaşlar, bu bana biraz zor geliyor.
Hatta Devletin yeni ve çok daha etkili, belki caydırıcılığı etken olacak daha radikal kararlara yönelmesi gerekecek.
Zira bir kesim insan bugün evinden çıkmıyorsa ve mümkün olduğu kadar uyarıları dikkate alıyorsa, ve buna rağmen bir çoğunlukta hiçbir uyarıyı dikkate almadan hiçbir şey olmamış gibi yaşantısını sürdürüyorsa, yollarda sokaklarda geziyor ve diğer insanlar için tehdit oluşturuyorsa bunu önlemenin yolunu Devlet bulmalıdır.
Burada hepimizin sağlığı söz konusuysa ve bir şekilde toplumsal hareket edemiyorsak bu tehlikeyi Devlet önlemek zorundadır.
Peki ama nasıl?
Daha etkili ve radikal yasaklar getirerek.
Kimse kusura bakmasın ama OHAL da bu alternatiflerin arasında bir seçenektir.
Bu kadar çok düşüncesiz insanın olduğu ve aptalca davrandığı bir ülkede OHAL en azından bu tehlike geçene kadar etkili ve caydırıcı bir yönetim şekli olabilir.