Bu sorumsuz anlayışı tarih yazacak

Dünya Sağlık Örgütü adına açıklama yapan Adhanom Ghebreyesus, sadece etkili bir aşının 'salgının dünya genelindeki yayılımını tamamen durdurabileceğini' söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü adına açıklama yapan Adhanom Ghebreyesus, sadece etkili bir aşının 'salgının dünya genelindeki yayılımını tamamen durdurabileceğini' söyledi.
Ghebreyesus dünyanın küresel ölçekte birbiriyle bağının, Covid-19'un yeniden ortaya çıkma riski anlamına geldiğini belirtti ve 'En nihayetinde, yayılımı tamamen durdurmak için güvenli ve etkili bir aşının geliştirilmesi gerekecek' dedi.
Çoğu uzman, corona virüse karşı bağışıklık sağlayacak bir aşının bir yıldan önce geliştirilip, dağıtılamayacağını söylüyor. Ghebreyesus, Covid-19 salgınının, 2009’daki domuz gribi salgınından daha hızlı yayıldığını ve 10 kat daha öldürücü olduğunu da söyledi.
Adhanom Ghebreyesus Dünya genelinde alınan tedbirlerin gevşetilmemesi gerektiğini de belirtti.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi COVİD-19 ile verilen mücadelede henüz somutlaşmış bir başarının olmadığı, sorunun global ölçekte devam ettiği ve alınan tedbirlerin titizlikle uygulanması gerektiği, keza bu tedbirlerin gevşetilmesi halinde COVİD-19 tehlikesinin kapıda olma riskinin yüksek olacağı anlatılmaktadır.
Peki kim yapıyor bu açıklamaları?
Dünya Sağlık Örgütü..
Zira biliyoruz ki Dünyayı saran bu virüs ortalığı kasıp kavuruyor. Geçtiği yerden yüzbinlerce insan hayatını kaybediyor.
Dünya tarihinde eşine benzerine çok az rastlanan bir olağanüstü durum söz konusu.
Dolayısıyla DSÖ bu açıklamaları sırf açıklamış olayım diye yapmıyor.
Bu uyarıları da sırf uyarmış olayım diye yapmıyor.
Durum son derece vahim, tehlike büyük.
Fakat maalesef bu bizim ülkemizde pek anlaşılmadı.
Özellikle yöneticilerimiz kapımıza gelip dayanan bu tehlikenin yaratabileceği hasardan bi haber..
Her zaman yaptıkları gibi günü kurtarabileceklerini zannediyorlar.
Fakat elbette yanılıyorlar.
Yetersiz test uygulaması, 1,2 vaka veyahut 0 vaka ile zannediyorlar ki COVİD-19 ile baş edebiliyorlar.
Oysa henüz başlamadık bile.
Test sayıları artırıldığı anda gerçek boyutla yüzleşecek herkes.
Fakat hükümet edenlerin, özellikle Başbakan Ersin Tatar’ın konuyu siyasete indirgeyerek böyle bir durumdan sözüm ona başarı/başarısızlık kriteri üzerinden konuya yaklaşması ve bunu kendi çapında başarı olarak lanse etmesi alınan bütün tedbirleri etkisiz hale getirmektedir.
Peki nasıl?
Sokaklar insan dolu, maskesiz,eldivensiz yüz yüze temas eden onlarca insan var etrafımızda. Yollarda otomobiller cirit atıyor, normal bir süreç yaşıyormuşuz gibi mangal partileri kalabalıkları bir araya getiriyor.
Ama neden?
Dünyada binlerce insan bu virüsten hayatını kaybederken bizdeki bu rahatlık bu altı boş özgüven neden?
Bunun cevabı Ersin Bey’in tavırlarında ve konuya dayanaksız yaklaşımlarında saklı.
Elbette bir gün mutlaka tarih bunu da yazacaktır.
Belki de bu sorumsuzluğun müsebbibi olanlar yargı önünde de bu anlayışın hesabını vereceklerdir bir gün.
Bunu kimse hafife almasın.
Özet olarak geldiğimiz günde yoğun bakımda tedavi gören 5 hastadan 4’ünü kaybettik.. ‘
Doğru mu?
Doğru.
Şu anda yoğun bakım ünitesinde hastamız yok.
Peki bunu başarı olarak mı almak gerekir?
Tabi ki hayır.
Dolayısıyla birileri tarafından başarı diye satılacaksa bu bize kimse boşuna çabalamasın.
Ortada başarı falan yok.
Zira çok test yapmadan bulduğumuz 100 vaka ve 4 kayıp var önümüzde.
Ölüm oranı ise %4.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Bu haber 1113 defa okunmuştur

:

:

:

: