ÇEKOVA, çevresel sorunların çözümü için ivedilikle sürdürülebilir bir çevre politikasının oluşturulması gerektiğini belirtti

Çevre Koruma Vakfı, sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalınmasını ve ülkedeki ihtiyaçlar doğrultusunda doğal kaynakların korunması gerektiğine vurgu yaparak, çevresel sorunların çözümü için ivedilikle sürdürülebilir bir çevre politikasının oluşturulması gerektiğini belirtti.

Çevre Koruma Vakfı, sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalınmasını ve ülkedeki ihtiyaçlar doğrultusunda doğal kaynakların korunması gerektiğine vurgu yaparak, çevresel sorunların çözümü için ivedilikle sürdürülebilir bir çevre politikasının oluşturulması gerektiğini belirtti.

ÇEKOVA, bu kapsamda daha iyi bir çevre oluşturabilme adına ellerinden gelen her türlü katkıyı yapmaya hazır olduklarını söyleyerek, ülkemizde yaşanan orman yangınlarına yönelik gerekli tedbirlerin de artırılması gerektiğini ayrıca bu tip olayların bir daha yaşanmaması için de vakıf olarak konunun her zaman takipçişi olacaklarını kaydetti.

Çevre Koruma Vakfı, 1974 yılında “Sadece Bir Dünya” temasıyla kutlanmaya başlanan 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün bu yılki temasının “Biyolojik Çeşitlilik” ev sahibinin de Kolombiya Cumhuriyeti olduğunu belirterek, bu kapsamda tek kullanımlık plastiklerin kullanımından kaçınılması, gereksiz tüketimin azaltılarak çıkan atıkların da azaltılması, bitkilerin tozlaşmasını sağlayan arılar gibi tozlaştırıcıların ölmesine neden olan kimyasallara karşı tepki gösterilmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri hususlarına dikkat çekildiğini söyledi.

Gün dolayısıyla Çevre Koruma Vakfı adına açıklama yapan Nazım Kaşot, ülkenin biyolojik çeşitlilik açısından zengin olduğunu, Kıbrıs genelinde; 1649 tür ve alttür seviyesinde yerli, 254 aşılama, 43 hibrid (melez), 81 de durumu netleşmemiş bitki bulunduğu kaydetti.

Bunların 1300’den fazlasının Kuzey Kıbrıs’ta da bulunduğunu, Kuzey Kıbrıs endemiklerinin büyük çoğunluğunun Beşparmak sıra dağları üzerinde konumlandığını, Kıbrıs florasının endemik türler bakımından bir ada ülkesi olmasına rağmen oldukça zengin olduğunu dile getiren Kaşot, şöyle devam etti;

“Kıbrıs florası endemizmi ile ilgili çalışmalara göre tür ve alttür düzeyinde 141 bitki bulunmaktadır. Kıbrıs Adası'nda sadece Kuzey Kıbrıs endemiği olan 20 bitki türü bulunmaktadır. Ülkemizde bitki çeşitliliği yanında fauna türleri de azımsanamayacak bir çeşitliliğe ve endemizme sahiptir. Omurgasız hayvan çeşitliliğimiz de oldukça zengindir. Omurgasızlar içerisinde sınıflandırılan böcek faunamız , kalabalık olduğundan hepsi çalışılmamış ve halen keşfedilmeyi bekleyen nadir ve endemik türleri barındırıyor. Kuzey Kıbrıs’ta Torcu, Akar ve İşbilir (2001) ve Çoker ve Cihangir (2014) çalışmalarına göre 2 farklı sınıfa ait 170 balık türü olduğu belirlenmiştir.

Kuzey Kıbrıs herpetofaunası; 3 amfibi (çift yaşamlı) ve 20 sürüngen [3 kaplumbağa (2’si deniz ve 1’i tatlı suda yaşayan), 11 kertenkele, 6 yılan] türüyle temsil edilmektedir. Kıbrıs su kurbağası, Kıbrıs gece kurbağası, Trodos kertenkelesi Kuzey Kıbrıs’a tür seviyesinde endemik amfibi ve sürüngen türlerindendir. Bunun yanında alttür seviyesinde endemik kertenkele ve yılan türlerimiz de bulunmaktadır. Kıbrıs, küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen, göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle azımsanamayacak bir kuş çeşitliliğine de sahiptir. 400’e yakın kuş türünü adamızda gözlemlemek mümkündür. Ayrıca adamıza özgü (endemik) 3 tane tür seviyesinde kuş bulunmaktadır. Bunlar; Kıbrıs ishak kuşu, Kıbrıs ötleğeni ve Kıbrıs kuyrukkakanı’dır. Adanın memeli faunasına baktığımızda çoğunlukla yarasalardan oluştuğunu ama bunlarla birlikte; fare, sıçan, kirpi, tilki ve meşhur yaban koyunumuz olan Muflon’un da varlığını görürüz. Bunlar içerisinde yine karşımıza çıkan tür seviyesinde endemik Kıbrıs faresi, ve alttür seviyesinde endemik Kıbrıs sivri faresi ve Kıbrıs pipistrellesi ve Kıbrıs iğneli faresi bulunmaktadır”.

Kaçot, eşsiz bir biyolojik çeşitliliğe sahip olan adamızın ne yazık ki orman yangınları, plansız kentleşme, atıklar, gereğinden fazla agrega üretimi gibi birçok faktöre bağlı habitat kayıplarıyla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, habitat kayıplarının da canlıların yaşam alanlarının daralmasına ve populasyonlarının azalmasına neden olduğunu söyledi.


Bu haber 76 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER