Medeniyetin göbeğindeki barbarlığın 25. yılı

İkinci Dünya Savaşından sonra, Dünyada oluşan iki kutupluluk. Ancak 1990’lı yıllara kadar devam etmiş.

İkinci Dünya Savaşından sonra, Dünyada oluşan iki kutupluluk. Ancak 1990’lı yıllara kadar devam etmiş.
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra. Dünyada iki kutupluluk sona ermiş ve dünya yeni bir döneme ayak atmıştı.
İki kutuplu döneme, Soğuk Savaş yılları da denmektedir.
Bu yıllarda Yugoslavya’yı idare eden Tito ve Cemal Biyeviç. Ülke toprakları içerisindeki değişik etnikte olan toplulukları. Rejimin baskısı ile idare etmiş.
Dağılan Yugoslavya toprakları içerisinde bulunan etnik yapıdaki toplulukları. Toprak paylaşımı konusunda karşı karşıya getirmişti.
Bu coğrafyada en büyük nüfusa sahip olan Sırplar. Yugoslavya dönemindeki coğrafyaya sahip olmak istediler.
Bunu gerçekleştirmek için, Sırp kökenlilerin dışında bu coğrafyada yaşayanları ortadan kaldırarak. O toprakları hayal ettikleri coğrafyalarına katmak istediler.
Ellerine göre buldukları Boşnaklardan işe başladılar.
Geçmiş günlerde, katledilişlerinin yıl dönümünde anılan Boşnaklar için törenler düzenlendi.
Soykırım, 1995 yılının 11 Temmuz’unda başladı.
Halkın, BM Hollandalı askerlerine sığındığı Srebrenitsa’da. Güvenlik nedeni ileri sürülerek, Boşnak halkının elinden silahları alınmış. Binlerce Müslüman, ilgili Hollandalı BM BG Komutanından hayat güvencesi almalarına karşın. Bir iddiaya ve basına düşen olaya göre. İlgili komutana Sırplar tarafından verilen hediyenin ardından. Bir gece kendine bağlı olan askerleri geri çekerek. Binlerce Bosnalıyı, şehri kuşatmış olan Sırp silahlı gücünün insafına terk etmişti.
Bosnalı Müslümanlardan alınan silahların iadesi talebine karşılık, olumsuz yanıt veren, BM BG Hollandalı komutan. Savunmasız olan binlerce Müslüman Bosnalıyı, elleri ile Sırpların ölüm makineleri tarafından katledilmeye itti.
Katil Sırp güçleri, şehre girer girmez katliamlara başladılar. Birkaç gün içerisinde 8372 Müslüman Boşnak katledildi.
O günler içerisinde, çok iyi hatırlıyorum.
Avrupa merkezlerinden, olayı telin veya kınayan hiçbir kelam çıkmadı.
Türkiye’nin gayreti ile Nato devreye girerek. Daha çok katliam yapılmasının önüne geçti.
Fakat Bosna’da olan olmuş. Torba dolmuştu.
Binlerce masum Bosnalı Müslüman, Sırplar tarafından katledilip toplu mezarlara gömüldü.
Halen, o yılda katledilenlerin kemikleri bulunmaktadır. Tıpkı bizde olduğu gibi.
Ortodoks Kilisesi bu konuda çok duyarlı. Kiliseler aralarında kollektif olarak bu işlerin içinde de faaliyet göstermektedirler.
Katliama, iki büyük Hristiyan mezhebi olan Katolik ve Ortodoks kiliselerinden, hiçbir kınama açıklaması gelmemişti.
Bosna’da devreye giren militarist güç Nato oldu.
BM bigane kalmış.
AB ise sus pustu.
Çünkü saldıran, Ortodoks Hristiyanlar.
Katledilenler ise, Boşnak Müslümanlardı.
Pekala, AB’de bu mentalite değişti mi ?
Yani, rahmetli Erbakan Hocanın dediği gibi ” AB bir Hristiyan Kulübüdür.” Bu nitelik ve niceliğinden vaz mı geçti ?
Vaz geçmesi mümkün mü ?
AB ‘nin temelleri Hristiyanlık üzerine kurulmuştur.
Temelin mayası bu olduğuna göre. Kullanılan diğer malzemelerin mayası değişik olabilir mi ?
13 Temmuz 1995 ile.
23 Aralık 1963 ‘te uygulanmaya çalışılan soy kırımların, ses getirememiş olması. Her iki olayda da katledilenlerin Müslüman olmalarıdır. Azerbaycan’daki katliamlar da ayni.
AB kendi sınırları içinde, can güvenliğini sağlamaktan aciz bir duruma düşmüştü.
Bunu akıldan hiç çıkarmamak gerek.
Çünkü önümüze, bu kendinden aciz birliğin garantörlüğü
getirilebilir.
Boşnaklar, Avrupa’da Hristiyan alemi içerisinde bir fındık kabuğu. Bağımsızlıklarına, baskıcı kurallarla, iradeleri dışında kavuşturuldular.
Boşnakların en büyük talihsizlikleri, kendilerini savunup koruyacak bir anavatandan yoksun olmalarıdır.
25. yılında, katledilen tüm Müslüman Boşnaklara. Tanrıdan rahmet diliyorum.
AB ve BM’yi kınıyorum.
Çifte standart uygulamalarını, protesto ediyorum.
Dünyanın en medeni kara parçası Avrupa imiş !
Medeniyetiniz bu ise. Medeniyetiniz batsın.
Gelelim Ayasofya işine. TC Devleti, hükümranlık haklarını kullanarak bu kararı aldı.
Kime Neeee????

Bu haber 5186 defa okunmuştur

:

:

:

: