Son iki gündür hükümette yaşananlar adeta bir ibret vesikası gibi. Bir gün önce “ya süresiz emirname ya da hükümeti bozarız” tehdidiyle hükümet ortağı UBP’ye rest çeken Halkın Partisi, dün bakanlarının yaptığı açıklamayla kuyruğunu kıstırdığını gösterdi.
Başbakan Tatar’ın kararlı tutumu karşısında geri adım atmak zorunda kalan İçişleri Bakanı Baybars ve Başbakan Yardımcısı Özersay’ın bir gün önceki efeliklerinden zerre kadar eser yoktu.
24 saatte çark eden İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, devletin haber ajansına yaptığı açıklamada “Ortak uzlaşı”dan söz ederken, bol bol İçişleri Bakanlığı’nın icraatlarına değiniyordu.
Metnin tamamına baktığınızda, geçmiş icraatlarını anlatıp seçime hazırlanan bir siyasetçi profili çizen Sayın Baybars’ın 24 saatte bu kadar yumuşamasının elbette bir nedeni vardı.
Sayın Baybars’ın bu tutum değişikliğinin nedeni, çamaşır makinelerine koyduğumuz yumuşatıcı değil, Başbakan Tatar’ın “yeter artık” diyen üslubuydu.
Hükümet ortağı tarafından sürekli tehdit edilmekten sıkılan Sayın Başbakan, elini masaya vurdu. Ortağı Halkın Partisi’nin elindeki tek kozu da böylece almış oldu.
UBP cephesinden gelen açıklamalar ise partinin sakinleşmediğini ortaya koyuyordu.
Genel Sekreter Ersan Saner’in, “Halkın Partisi’nin ‘hazırlanan İmar Planı’nın noktasına virgülüne dokundurmayız’ demesi halinde Ulusal Birlik Partisi plana evet demeyecek. Bir hükümet krizi çıkacağına inanmıyorum. Ancak böyle bir kriz çıkarsa siyaseten gerekli çareleri düşünülür” sözleri önemliydi.
Bu sözler adeta sabır taşının çatladığını ifade ediyordu.
Üstelik “siyaseten gerekli çareler”, sözüyle de bu hükümetin alternatifsiz olmadığı mesajı, HP’ye net bir biçimde verildi.
UBP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan da “Sırf İçişleri Bakanı Baybars istiyor diye halktan kabul görmeyen bir plana evet dememi z mümkün değil” diyerek partide öfkenin geldiği noktayı işaret etti.
Halkın Partisi hükümette kalmak istiyorsa bundan böyle ayağını denk almalıdır.
Dün siyaset kulislerine HP yönetimi tarafından atılan dörtlü koalisyon iddiaları ise ham bir hayaldir. Asla mümkün olamaz. Çünkü dörtlü koalisyondaki partiler, Sayın Özersay’dan yediği kazığı henüz unutmamıştır.
Özersay ve HP için UBP ile koalisyon son duraktır. Anketlerde sürekli eriyen oy oranları ve baraja takılma riski, HP’yi olası bir erken seçimde siyasi partiler mezarlığına gömer.
Sayın Özersay, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde o siyasi mezarlığın önden giden ilk yolcusu olmaya adaydır.
Bu ülkede halk artık bıktı usandı. Bir öyle bir böyle diyen, dün başka konuşan bugün başka söyleyen siyasetçiyi sevmiyor. Fırıldak siyaset istemiyor. Bizden söylemesi…