Siber zorbalıkla mücadele

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuklarımızı dış dünyadan korumamız gereken bir alan daha oluşuyor; Siber Zorbalık.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte çocuklarımızı dış dünyadan korumamız gereken bir alan daha oluşuyor; Siber Zorbalık. Teknoloji çağının çocukları, yenilikleri öğrenme konusunda daha kabiliyetli oluyorlar. Henüz okuma-yazma bilmeyen çocuğumuz bile birçok akıllı cihazı kullanabiliyor. Hatta akıllı cihazlara karşı bağımlılık yaşı artık ilkokul yaşından aşağılara inmeye başlamıştır. İnternet ve akıllı cihazlar doğru ve amacın uygun kullanıldıkları takdirde çocukların gelişimleri açısından büyük katkılar sağlamaktadır. Ancak sonsuz bilgi aktarımının bulunduğu bu uçsuz bucaksız sanal ortamın, zararlı içeriklerinden onları koruma görevi de bizlere düşüyor.
Çocuklarımızın, aslında hiç de sosyal olmayan, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarını kullanımları gün geçtikçe artıyor. Buralarda örnek aldıkları fenomen kişiler daha fazla izlenebilmek için sakıncalı içerikler paylaşıyorlar. Çocuklarımızın kültürel değerlerini değiştiriyorlar. Ayrıca, kullanılan emojiler ve kısaltmalar gerçek bir sosyal ortamda kullanılma imkanı sunulmadığından gençlerimizde kendilerini ifade edememe sorununu doğuruyor. Kullandıkları kısa ifadeler sayesinde artık söylemek istedikleri cümlelerin de anlamları kısalıyor. Bu durum, günlük yaşamlarında duygu ve düşüncelerini ifade edebilecekleri bir kelime dağarcığına sahip olmalarını dahi engelliyor.
Bu gibi sosyal ağlarda sahte hesaplar oluşturup, çocuklarımızla arkadaşlık kurup, kirli ideolojilere özendiren veya çocuklarımızla kurdukları iletişim sayesinde onların özel yaşamları hakkında bilgiler elde edip, her anlarını paylaşan çocuklarımızı takip eden, ve resimlerini videolarını biriktiren ciddi bir pedofili kitlesi bulunuyor. Bu sapkınlar, çocuklarımızın fotoğraflarını istedikleri gibi kullanabiliyorlar. Sosyal medya siteleri bu konu hakkında ne yazık ki sorumluluk kabul etmiyor. Bu hesaplar, şikayet edilip kapattırılabiliyor ancak internette paylaşılmış bir resmin saniyeler içerisinde nerelere ulaştığını tahmin bile edemiyoruz.
Operatörlerin sunduğu güvenli internet servisleri, güvenli arama filtreleri yeterli olmuyor. Nitekim geçen aylarda Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği UCİM’in gündeme getirdiği, içerisinde pedofili içerikleri bulunan videolara toplum olarak göz yummamalıyız. UCİM bilim kurulunun araştırmalarına göre; masum görünen çizgi film karakterleri bile çocuklarımızın gelişim dönemlerini etkiliyor. UCİM çocukların izleyeceği çizgi filmleri, videoları, masalları önce ebeveynlerin incelemesi gerektiğini belirtiyor.
İnternet ortamında zararlı içeriklerin bulunduğunu düşündüğünüz yayınları şikayet edebilir ve onların yayımdan kalkmasını sağlayabilirsiniz. Geçtiğimiz aylarda benim de görev aldığım KKTC Bilişim Yasa Tasarısı mecliste onaylandı ve Cumhurbaşkanının onayına sunuldu. Bu yasaya göre; Çocuk Pornografisi ile ilgili Suçlar konusunda para cezası çıkartılıp hapis cezası 15 yıla kadar arttırıldı. Yasanın 11. maddesinde yer alan bu suçla ilgili olarak, gecikmesinde sakınca bulunacak hallerde mahkeme kararı olmaksızın erişim engeli sağlanacak. Türkiye'de ihbarweb.org.tr adresinden çocuk istismarı seçeneğinden çocuklarımız için zararlı içerikleri yayınlayan internet sitelerini şikayet edilebiliyoruz. KKTC’de de buna benzer kolaylıkla ulaşılabilecek şikayet mekanizmaları ivedilikle uygulamaya koyulmalı. Çocuklarımızı korumanın en doğal yolu; onlarla iyi iletişim kurarak, hayatlarının bir parçası olmaktan geçiyor.
'Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.' M. KEMAL ATATÜRK


Bu haber 2205 defa okunmuştur

:

:

:

: