Günaydınlar...

Bugün anı yaşayın...

Bugün anı yaşayın...
Şimdiyi...
Gelecek endişesi taşımadan...

Ruhunuzun renkli kelebekleri, bırakın başları dönünceye kadar,
dans etsin...

Ayakları yorulsun mesela...

Ayşe TURAL

YAŞAMAK BİR ŞÖLENSE

Yaşamak bir şölense gerçekten bizler, o şölene yakışır bir görüntüde miyiz?

Şölende masaya oturabiliyor muyuz; yoksa kıyıda köşede oyalanıyor muyuz?

Ruh ve beden sağlığımız, yaşam öğretilerimiz, yaşama kültürümüz onu bir zaman diliminden diğerine taşımaya yeterli mi?

Hayatı her zaman fazla da ciddiye almamak gerektiği söylenir.
Onun biraz eğlenceli, hoş yanlarını görmelisiniz.

Hayatın esprilerini yakalamak gerekir...

Sanırım YAŞAMA SEVİNCİ de buradan doğuyor...

Hoşgörülü olmak, esprilerden yararlanıp zaman zaman gülüvermek; pekçok sorunu bir çırpıda hallediveriyor...

Gününüzden yaşama sevinci eksilmesin efendim...

SEVDA YOLCULUĞUMUZ

Seninle
Bir sevda yolculuğuna
Düşmeli gözlerimiz
Sıcacık sevgiler
Özlemler yüklenmeli bakışlarımıza
Eksilmeyen
Ve eskimeyen özlemler...

Seninle
Bir sevda yolculuğuna
Çıkmalı ellerimiz
Durdurak bilmez
Sınır tanımaz...
Bedenlerimiz
Sarmaş dolaş...

Seninle
Bir sevda yolcusu
Olmalı yüreğim
Dolunaylarca aydınlık
Denizlerce engin
Bir masalımız olmalı
İkimizin....

Öyle bir sevda
Öyle bir sevda ki
Rüzgarlarca esmeli
Yaseminlerce açmalı
Buram buram aşk kokmalı
Öyle bir sevda ki
Yürek yakmalı....

Ayşe TURAL

GÖZLERİNİZİ KAPATIP

Gözlerinizi kapatıp kendinizi derin bir ormanda düşünün... Tepeleri göğe uzanan, sık ağaçlarla dolu bir orman...

Dallarda binbir çeşit kuş... Önce büyülü bir sessizlik... Ardından ilk işareti veren minik kuş... Ötelerden ona cevap veren başka bir ses. Bir daha.. Bir daha...

Sesler ahenkle çoğalır. Bir yaprak düşer ayaklarınızın dibine. Onun hışırtısı bile bu ses cümbüşünde ayrılır.

Güneş minik kahkahalar gibi parçacıklarını üstünüze döker...

Siz mutluluğu, huzuru ta ruhunuzda hissedersiniz...

Huzurunuz bol olsun...

DÜŞSEL BAVULUM

ne meraklı bir böcektim ben
ah! bir bilsen...

önce masalları keşfetmeliydim
yeniden yazmalıydım düşlerimde
Pamuk Prensesleri...

kıtaları, buzulları
aşmalıydım kutupları
Eskimoların evinde
uyanmalıydım yepyeni düşlere...

dünyanın tavanında
uzanmalıydım yıldızlara
erişmeliydim sonsuzluklara...

bin bilinmeyenli denklemlerin
gizemli büyücüsü
kitap kurdu, maceracı...

mercimek dalı
güçlü yürek...
altın uçuşunda yaşamın...
düşsel bavulu
tıka basa dolu...

Ayşe TURAL

İKİ DUDAK ARASI...

Hayatımız bazen iki dudak arasından çıkacak bir çift söze bağlıdır, pamuk ipliği misali...

Ne çok bekleriz...
Gözlerinin içine bakışımız bundandır...
Sıcacık sokuluşumuz da...

Nedense bir türlü o an yakalanmaz...
Bekleriz de hevesimiz kursağımızda kalır...
Bir EVET'e bakar oysa...
Ya da ' Seni seviyorum..' a...

Bu kadar mı zordur konuşmak...

Aslında bencilizdir ya da tembel...

Sonralarımız vardır bir yığın...

Geç kalmalarımız...
Geç kaldıkça kaçırılan trenler sayısız olur...

HAYDİ bugün bir değişiklik yapın...

DUDAKLARINIZ kıpırdasın...

Bugün TRENLER kaçmasın...
Sevgiyle...

SESSİZCE SENSİZCE

sessizce
en önemlisi sensizce
yaşamak nasılsa
öyle bir şey işte...

hüzün dallarda
düştüm düşeceğim edasındaysa...

yelkovan bir türlü
akrebin peşine düşmüyorsa...

güneş cimriyse
ışığını sakınıyorsa aydan...

şarkılara kulağını tıkamışsa
inadına yüreğim...

şimdilik beklemem lazım
mola zamanı...

Ayşe TURAL

SÖZ UÇAR YAZI KALIR

Mutsuzluklarınızı yazmayın mesela...

Borçlarınızı kağıtlara yazıp evin ötesine berisine bırakmayın...

Hastalıklarınızı durmadan söylemeyin...
Didişmelerinizi ve öfkenizi tekrarlamayın...

Neden mi?
SÖZ uçar YAZI kalır da ondan...

Hayatınızda istemediğiniz şeyleri unutun gitsin...

Ayşe TURAL

GÜN

gün
pırıltıdır, kımıltıdır yüreğimde...
bitmeyen senfonisi gökyüzünün
çeker götürür enginine...

guguk kuşunun
yaşama çağrısı pencerelerdedir...

bir başka güzel ebem kuşakları
yağmur sonrası...

açılır avuçlarım
yaratanına...

Ayşe TURAL

AŞKIN EN GÜZEL HALİ...

Bence aşkın en güzel hali; birini merak ediyor olmak!

Şimdi ne yapıyor?
Şimdi ne düşünüyor?

Aramadı...
Arayacak mı?

Şöyle demişti...
Neden öyle dedi?

Ben ne dedim?
Hay Allah! Keşke şöyle deseydim!

Uykularını kaçıran sensin...
O mu?
Şimdi horul horul uyuyordur...

Boşuna “ Erkekler Mars’tan kadınlar VENÜS’ten “ demiyorlar.

Anla artık AYRI dünyaların insanısınız...

Ah!
Çok mu tanıdık geldi?
Biz kadınlar hep böyleyizdir...

MUTLU HAFTA SONLARI GEÇİRİN...
Ayşe TURAL

Bu haber 6098 defa okunmuştur

:

:

:

: