Şair Feride M. Hikmet, (1923-1972) doğmuştur. İlk kitabı “Solan Yapraklar” tarihin tozlu sayfalarından fırlamış gibidir. Kitap “Ermeydanı Yayınları tarafından Ocak, 1958’ de basılır.
Şair Feride M. Hikmet, (1923-1972) doğmuştur. İlk kitabı “Solan Yapraklar” tarihin tozlu sayfalarından fırlamış gibidir. Kitap “Ermeydanı Yayınları tarafından Ocak, 1958’ de basılır.
Eylül 1958’de “Geçen Yıllar” isimli ikinci kitabı ve Nisan 1959’da “Mum Işığı” isimli üçüncü kitabı basılır.
Feride Hikmet Lefkoşa’nın köklü ailelerinden Hikmet Ağaların kızıdır. Kıbrıs Türk edebiyatına değerli eserler vermiş olan şair, Victoria Kız Lisesinde okuyarak iyi bir eğitim alır ve bunu şiirlerine yansıtır.
Şairin hayatı kolay geçmez. Yanlarında çalışan bir işçiye kalbini kaptırır, kararlılığıyla bu aşka karşı çıkan ailesini ikna etmeyi başarır. Hayatındaki terslikler babasını kaybetmesiyle başlar. Kısa bir süre sonra vücudundaki ağrılar belirir. Bu arada ailesiyle birlikte Baf’a göç eder. İyice ağırlaşan şairin, tüm vücudunda başı hariç hareket edebilen bölgesi kalmaz ve on sekiz yaşında yatağa mahkûm olur. İlişkisini devam ettirmesinin sevdiği adama haksızlık olacağını düşündüğünden bu ilişkiyi bitirmeye karar verir.
Şiirlerinin günümüze ulaşabilmesindeki en büyük katkı yatağının çevresinde toplanan ve onun şiirlerini içer gibi dinleyip yazan o sıralar Kıbrıs’ta yeni çıkmaya başlayan “Yolumuz” sanat dergisinin kurucusu olan on beş-on altı yaşındaki edebiyatçı gençlerdir.
Hayatının sekiz yılını hareketsiz olarak Mısırlızade Sineması’nın yakınlarındaki zemin kat odasında geçiren şair, dizeleriyle uçsuz bucaksız evrenlere akmayı başarır. Lefkoşa’dan Baf’a göç eden ailenin şanssızlığı devam eder. Depremi de yaşar şair Baf’taki evde.
Okumaya aşırı düşkün olan şair göğsünün üzerine konan özel bir sehpa sayesinde bu alışkanlığını hastalığı sırasında da sürdürür. Sayfaları çevirme işi ise önce annesi Faika Hanımın, Ankara’ya gittikten sonra ilkokul çağındaki küçük kuzenlerinin kısacası tüm sevenlerinin canı gönülden yaptığı iş olur.
Feride Hikmet bin dokuz yüz atmış iki yılında gazeteci olan amcaoğlu Ayhan M. Hikmet ve arkadaşı Ayhan Gürkan’ın öldürülmelerinden derinden etkilenir. Teyzesinin kızı, en yakın arkadaşı, eli kalemi olan Gülderen’ in evlenerek Ankara’ya gitmesinin ardından, 1960’lı yıllarda Ada’da yaşananların da etkisiyle annesi ve iki teyzesiyle birlikte Ankara’ya taşınır.
İkinci Dönem Kıbrıs Türk şairlerinden olan Feride M. Hikmet’in Cumhuriyet dönemi Kıbrıs edebiyatında önemi bir yeri vardır. Şiirlerinde çoğunlukla kafiyeye bağlı kalır, hem hece hem de serbest ölçü kullanmıştır. Mısraları sırasıyla dörtlükler(kıta), serbest dizeler ve ikilik (beyit) şeklindedir.
Topluma yönelik şiirleriyle tarihe tanıklık eder bazen. Göç ettirilmeye zorlanmanın bunalımları, esaret, çocukların yetim kalması gibi konular şiirlerinde yer alır. Şiirlerinde soyut ve evrensel konuları da işler.
Şair Solan Yapraklar isimli ilk kitabına kaybedilen kardeş acısını anlatan bir şiirle başlar. “Hikmet’e” dir bu şiirin adı. Sekiz kıtadan oluşan bu şiire “Kardeşime İthaf” sözcükleriyle başlar. Kaybettiği babasının ardından derin acısını dile getirdiği üç kıtalık “Babama” şiiri (s.25) Babacığım seni candan özledik hasret cümlesiyle biter. Aşkın ıstırabın, gülmenin, ağlamanın ve hayatın anlamını dile getiren şiirlerinin yanı sıra tasavvufi etkiyle yazılmış şiirleri de mevcuttur.
Ovasını dağını dostlarını ve anılarını geride bırakarak Baf’tan göç etmek zorunda kalan şair bunu Baf’a Elveda isimli şiirinde yansıtır;