Star Kıbrıs’a yayınlarından ötürü teşekkür eden YDP Genel Başkanı Arıklı, topraklarımızı bekleyen tehlikeye karşı uyardı:

AVUKATLAR ARACI OLUYOR

İsrailli şirketlerin avukatlarla kurdukları şirketler aracılığıyla Karpaz ve İskele başta olmak üzere belli bölgelerde toprak satın aldığını ifade eden Arıklı, “Geçmişte Filistin’i de bu şekilde ele geçirmişlerdi. Ciddi paralar döktüler. Filistinliler de sıcak paraya dayanamadı ve o arazileri sattılar. Günün sonunda baktılar ki ellerinde hiç arazi kalmamış ve hepsi İsraillilerin olmuş” dedi.

ASIL TEHLİKE MARAŞ’TA

Asıl tehlikenin Maraş’ta olduğunu ifade eden Arıklı, şöyle devam etti: “Maraş’taki araziler, oteler, gayrimenkuller için biz Rumlara diyeceğiz ki ‘Gelin kardeşim mallarınıza sahip çıkın.’ Birçok İsrailli firma gidip Rumlarla anlaştı. Günün sonunda bakacağız ki Rumları beklerken karşımıza İsrailliler çıkacak ve bizlere Rumların mallarını satın aldıklarını söyleyecekler.”

KKTC topraklarının İsrailli Yahudilere satılmasının yankıları devam ediyor. Bunun sebebinin devletin ve devletteki adamların ihmarkarlığı olduğunu söyleyen YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, Yahudi şirketlerin çeşitli avukatlarla kurdukları şirketler aracılığıyla belli bölgelerde toprak satın aldığını ifade etti.

Arıklı sözlerine şöyle devam etti: “Yasalarımıza göre bir kişi Bakanlar Kurulu’nun iznine bağlı olarak ancak belli bir dönüm veya 2 daire alabiliyor. Ama bir şirket kurarsanız o şirketin üzerine gayrimenkul almanızda herhangi bir sıkıntı yok. Yahudiler geçmişte Filistin’i de bu şekilde ele geçirmişlerdi. Ciddi paralar döktüler. Filistinliler de sıcak paraya dayanamadı ve o arazileri Yahudilere sattılar. Günün sonunda baktılar ki ellerinde hiç arazi kalmamış ve hepsi Yahudilerin eline geçmiş. Yadudiler 1940’lı yıllarda orada neredeyse devlet kurar hale geldi. Burada da devlet kurarlar mı bilmiyorum ama KKTC’nin özellikle stratejik açıdan ‘Mavi Vatan’ dediğimiz Doğu Akdeniz’de Yahudiler bir şekilde toprak kazanma derdindeler. Devlet bu konuda basın yayında çok işlenmesine rağmen kılını kıpırdatmadı. Asıl diğer bir tehlike ise, şu an Maraş’ın açılması söz konusu. Maraş’taki araziler, oteler, gayrimenkuller için biz Rumlara diyeceğiz ki ‘Gelin kardeşim mallarınıza sahip çıkın.’ Birçok Yahudi firması gidip Rumlarla anlaştılar. Günün sonunda bakacağız ki Rumları beklerken karşımıza Yahudiler çıkacak ve bizlere Rumların mallarını satın aldıklarını söyleyecekler. Biz Maraş’ta eski Rum mallarını Rumlara vermeyi düşünürken karşımıza enteresan bir Yahudi yerleşkesi çıkacak. Asıl tehlike de bu. Maraş’ın açılmasının konuşulmasından beri bu konu beni kara kara düşündürüyor.”

Yadudilerin birkaç milyar dolarla Maraş’a sahip olup daha sonda burada özel bir statü isteyebileceğini belirten Arıklı, devlet ve devleti yönetenlerin milli olması halinde hiçbir sıkıntı olmayacağını söyleyerek, “Milli düşünen kişiler tarafından yönetilmediğimiz için bu büyük bir sorundur. Star Kıbrıs gazetesi günlerdir bunu dile getiriyor. Karpaz’da 2008 yılında Bakanlar Kurulu gizli bir kararname geçirmiş. Resmi Gazete’de bile yayınlanmamış. O kararda denmiş ki ‘Burada vefat eden Rumların varisleri nerede vefat ederse etsin gelip bu mallara sahip çıkabilir.’ Bunu Rumların varislerine açmışlar. 2013’te çok acı bir gerçek ki o zamanın İçişleri Bakanı bakmış ki Rumların varisleri oradaki mallara sahip çıkmıyor. Ölen Rumların malları devlete geçiyor. Devlet de kiralıyor. Bunu tespit edince kaldıkları yerden devam etmişler. Bu sefer bir kitapçık hazırlayarak Rumlara ‘Gel malına sahip çık, KKTC’yi dava et’ şeklinde akıl vermeye çalışmışlar. Şunların aklına bak. Maksatları ise oradaki Rum kolonisini genişletmek, ortadan kalkmasına izin vermemek. Netice itibarıyla yaklayık 130 ev boşaltılıp Rumlara verilecek. Milli bir devlet bunu yapar mı? İşin içinde polisler, avukatlar, polisler var. Meclis açılır çılmaz bunların araştırılmasını talep edeceğim. Böylece ak mı kara mı belli olacak.” dedi.