Çağımızın en önemli buluşlarından biri olan internet günümüzde sayısı küçümsenemeyecek kadar çok insanın hayatında önemli bir yer tutmaktadır. İnternet’in en çok sosyal amaçlı kullanılıyor olması ve kullanım süresinin insanlar tarafından gittikçe artması konuya sosyolojik bir boyut kazandırmıştır. Bu açıdan bilgi teknolojilerinin en önemli yeniliği olarak her kesimden her bireyin rahatlıkla kullanabileceği internet; yaşamın tüm alanlarını içine almış; birey, aile ve toplum yaşamını çok yönlü etkileyen iletişim aracı haline gelmiştir. Bu durum Internet’in sosyolojik ve psikolojik açıdan da incelenerek araştırmalara konu edilmesine neden olmuştur.
Günümüzde yapılan çalışmaların büyük kısmı internet’in etkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Oysaki internet’in etkileri kullanım özelliklerine göre, kullanım özellikleri ise, internet kullanım nedenine göre şekillenir. Dolayısıyla internet’in etkileri kullanım nedeniyle ilgilidir. Aile içi ilişkileri güçlü olmayan, diğer bir deyişle ailesiyle kendisi açısından tatminkar bir ilişkisi veya ortak paylaşım alanı bulunmayan kişilerin, internet'teki sosyal faaliyetlere, sosyal ağlara hatta şu anki yeni moda sosyal medyaya, aile içi ilişkileri güçlü olan kişilerden daha fazla yöneleceği düşünülmektedir. Buradan sosyal medya kullanılmasın yorumu çıkarılmamalı sadece kullanım süresi ve nedeninin farkında olunarak kullanılması tavsiye edilmektedir.
İnternet'in bireysel kullanımı konuyu aileye getirmektedir. Daha yirmi yıl önce kullanımı özellikle bilim ve iş çevreleriyle kısıtlı olan Internet, 2000'li yıllara gelindiğinde, Kıbrıs’ta içinde olmak üzere pek çok ülkede evlere girmiş, geniş ölçüde bireysel olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu kullanım değişikliği, internet üzerinde yapılan araştırmaların niteliğini ve niceliğini etkilemiş, internet'in aile ile ilişkilendirilmesi araştırma konusu olmuştur.
Aile en temel birincil gruptur. Birincil gruplar kişinin yaşamında temel duygusal ihtiyaçların karşılandığı yerlerdir. Birincil gruplar aynı zamanda temel sosyal destek kaynağıdır. Grup üyeleri arasında yoğun bir ilişki ve duygusal bir bağ vardır.
Aile veya arkadaş grubu gibi birincil grupların eksikliği durumunda kişi bu grupların yerine koyacak başka arayışlara yönelir. Kitle iletişim araçları ise yapıları gereği özellikle günümüz insanının bu eksikliğini karşılamaya uygun araçlar olarak değerlendirilmektedir. Özellikle Internet günün her anında ulaşılabilir olması nedeniyle insanlar tarafından 'ihtiyaç duyulan her an ilişki' kurulabilecek bir sosyal destek kaynağı olarak algılanmaya uygundur. Özellikle aile, arkadaş sosyal desteğinden yoksun, sosyal izole kişilerde sık görülür.
Sosyal medya ve aile ilişkileri üzerine yapılmış pek çok araştırma var. Yine internetin aile ilişkilerine zararları ile ilgili yazılmış makalelerin sayısı da oldukça fazla.
İnsanların en büyük duygusal ihtiyaçlarından biri beğenilme arzusudur. Bu ihtiyacı karşılamak için sosyal medya platformları bulunmaz birer nimettir. Övülmek, beğenilmek, ilgi görmek insanoğlunun yaratılışında var olan, doğal bir özelliğidir. Sosyal medyada insanların bir kısmı, yazdıkları ilgi çekici sözler ve yazılarla ilgi ve beğeni toplarken, bir kısmı da bazı yeteneklerini ortaya koyarak kendilerini ispatlıyor ve geniş kitlelere erişebiliyorlar.
İnsanların, eski güçlü ilişkilerin azalmasıyla manevi anlamda boşlukta olduğu düşünülürse kitle iletişim araçlarının insanları toplumun genel ve hakim zevkleri, beğenileri ve ilgileriyle buluşturduğu söylenebilir. Sonuç olarak da sosyal grupların, özellikle ailenin, etkisinin azalması sonucu insanlar, başka faktörlerden etkilenmeye açık hale gelirler. Bu araçlar sayesinde sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı seçebilirler. Özellikle, televizyon ve internet'in insanlar tarafından çok kullanılmasının nedeni sosyal ihtiyaçlarının tatminini bu araçlarla sağlamaya çalışmalarıdır.
Günümüz insanlarının duygusal tatmin bulduğu, sıcak bir ortama ihtiyacı vardır. Bu nedenle bireyin duygusal tatmininin sağlandığı, sağlıklı bir aile yapısı veya yaşam birlikteliği önemini arttırmıştır. Bu nedenle günümüzde aile kurumunun işlerliğinin sorgulanması ve aileyi sağlamlaştırıcı önlemler alınması gerekmektedir. Aile birey açısından olduğu kadar toplum açısından da önem taşımaktadır. Sağlıklı aileler toplum bunalımlarını önlerken, sağlıksız aileler de toplumun bunalımlarını devam ettirir; hatta toplumda yeni bir takım sosyal bunalımlara da yol açabilir, toplumdaki sorunları pekiştirir. Sağlıklı bir aile, mutlaka, kişisel bunalımları önler ve de kişiye yeni sağlıklı beklentiler kazandırır. Sağlıklı aileler, sağlıklı toplumu oluşturur.
Kaynak: Aileye yönelik yayınlanmış kaynaklardan yararlanılmıştır.