Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ‘nun yaptığı görüşmeleri ve açıklamalarını iyi okumak, değerlendirmek ve derinlemesine anlamak gerekir. Güney Kıbrıs’ta bu güne kadar, gelmiş geçmiş bütün Cumhurbaşkanları ve siyasileri dahil hiç kimse kilise baskısının bir adım ötesine geçememiştir. Mevcut KKTC Cumhurbaşkanın beş yıl için seçilmiş olmasına rağmen Korona salgını neticesinde siyasilerin mutabakatı ile halen uzatmalar ile görev yaptığı bilinmektedir. 11 Ekimde seçim vardır ve mevcut Cumhurbaşkanı ve çevresinin hala daha Rumlar ile anlaşma olur gibi vaatleri ile müzakereleri sürdüreceği babında ki demeçlerini okumaktayız. 11 Ekim seçimlerini başka mecralara çekip propaganda yapmakta oldukları ise ayrıca izlenmektedir. Doğu Akdeniz’deki sıcak gelişmeler devam ederken bir Yunan gazetesinin çirkin manşeti ile Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a dair kabul edilemez hakaretleri Türkiyede olduğu kadar ülkemizde de kabul görmemiştir. Kınıyoruz! Sayın Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde bu hususta bir basın toplantısı yapmıştır. Aynı basın toplantısında Kıbrıs müzakerelerine ilişkin sorulan soruya da Annan planından başlayarak gelişen süreci Sayın Çavuşoğlu anlatıp Crans-Montana'da son bulan müzakereler sonucundan da belli olduğu gibi bundan sonra ordaki masada bırakılan yerden, yeniden federasyon tezi ile müzakerelere devam edilmeyeceği sözlerinde var olandır. Yeni süreçte federasyondan gayrı modeller üzerinde durulması gerektiği hususunda ise Dışişleri Bakanı çok net konuşmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 11 Ekim tarihine yani seçime geri sayım başladı ve 20 gün sonra sandıklar kuruluyor ülkemiz halkının iradesi sandığa yansıyacaktır. Yapılan anketlerde Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başkan Ersin Tatar önde görülmekte ise de seçimin iki tur olacağı da anket sonuçlarında var olandır. Yüksek seçim kurulu seçimle ilgili bildirilerini yayınlamaktadır. Covid_19 salgını ile ilgili Dünya Sağlık Örügütü’nden önemli bir uyarı geldi. Danimarka’da açıklama yapan Dünya Sağlık Örgütü bölgesel direktörü Hans Kluge, AB ülkelerinin yarısından fazlasında son 2 haftada hasta sayısında ciddi bir artışın yaşandığını belirterek, çok ciddi bir korona dalgasının beklendiği açıklandı, dünya insanlarına tedbir uyarıları yapıldı. Ülkemizde koyulan kurallara uyulmaması sonucunda vaka sayısında artış olduğu görülmektedir. Salgınla birlikte yaşamak mecburiyetinde oluşumuz bizleri moral bakımından çökertmiştir. Sağlığın ehemmiyeti daha da ön plana çıkmıştır. Ülkemizde hemen hemen girmedik ev bırakmayan kanser gibi, böbrek hastalıkları ve alzaimer gibi rahatsızlığı olanların yanında kalp rahatsızlıklarının da ölümlere sebeb olduğu bu süreçte coronadan başka hastalıklar yeniden gündemdeki yerini almıştır. Bu dönemde doktorlarımıza sağlık çalışanlarına teşekkürlerimiz vardır. Türkiye’nin her türlü yardımda KKTC ‘nin yanında bulunması ülkemiz için yadsınamaz gerçeklerdir. Ambulans uçakları ile hastaların Türkiye’ye sevk edildiği günlerden geçtik. Daha önümüzde salgın devam ederken ne gibi zorluklar ile karşılaşacağımız belli değildir. Ekonomik,sosyal yaşantının salgından dolayı nasıl şekilleneceği konusunda endişeler hükmünü sürdürmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin TC-KKTC ilişkilerini zedelemeyecek bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı vardır. Seçmek için sandıklara gidilmelidir. Güne söz mü? “Gerçekler net olduğunda kararlar size atlar.” Unutmayın çünkü zaman keşke ile ölçülmeyecek kadar önemlidir. Ve zaman acımasızdır...