Sanat mı zanaat mı?

Sanat ve zanaat, her dalda olduğu üzere, her iki anlamda da kendi ifadesini bulmakta ve zenginliğini gözler önüne sermektedir.

Sanat ve zanaat, her dalda olduğu üzere, her iki anlamda da kendi ifadesini bulmakta ve zenginliğini gözler önüne sermektedir.
Sanat ve sanat yapmak, her yetinin üzerindeki bir durumdur. Sanatla uğraşmak, yaratım yapmak, bunları sergileyebilmek, hiç kuşkusuz o konuda bilgi sahibi olmayı gerektirir. Kuru kuruya sanat yapan; sanatçı olamaz. Böylelikle, istenilen başarıya da ulaşılamaz. Sanatın yanında, farklı çıkış noktasıyla zanaat var. İkisi arasındaki nüans, oldukça önemli. Her iki kavramda da yaratıcılık, kendini göstermekte. Bilimlerin yanında, bilginin varlığıyla birlikte imgeleme dünyasının çalıştırılması ve sanatın, zanaatın oluşturulması çerçevesinde unutulmayacak derecede yaratımların dünya toplumuna, literatürüne sunulması, kayda değer.
MUTFAK SANATI
Mutfak sanatı, ister çocukluktan yetişme anlamında eğitim camiası dışında bizzat görerek, deneyimleyerek öğrenilsin; isterse üniversitesi okunarak ve hatta sonrasında yükseğini de yaparak eğitim ve pratik yoluyla öğrenilsin ( sanat / zanaat ) sanat dalı olarak karşımıza çıkmakta. Bu sanat, günlük yaşamda önemli olduğu gibi yaratımlarımızda, sanat yaşamında, mutfak turizminde de oldukça önemli bir yere sahiptir. Yemek kültürü olarak da bakacak olursak; yemek kültürü bakımından ne kadar zenginsek, o kadar da ticaretimiz, turizmimiz, kültürel ve sosyal ilişkilerimiz güçlenmiş olur.
ANNELERİMİZİN MUTFAĞINDAN
Bu sanat, annelerimizin mutfağından doğmuş ve bizim merakımız, ilgimiz, sevgimiz, eğitimimiz, pratiklerimizle gelişmiş; yaşam bulmuştur. Elde edilen bu yaşamı, en üst seviyelere çıkarmak, ülkeler arası çalışmalar yapmak, farklı yarışmalara katılmak, mutfak kültürümüzü dünya geneline yaymak ve yüksek başarı sınırlarını zorlayarak hak ettiğimiz yerlere gelmek, bizlerin elinde. Evimizde büyük bir merakla yaptığımız yemeğimiz, tatlımız, içeceğimiz, bir bakmışız ki kendi ruhumuza, ailemize, toplumumuza, ülke ekonomisine, dünya yemek kültürüne katkı sağlamış, kendimizin bile aklına gelmeyecek oranda bir görüntü ve lezzette sofralarımıza, otellerimize, ülkedeki yemek turizmine yerleşmiş; sonuçta da bir kültür ve sanat dalı olarak olması gereken yerde taçlanmıştır.
BİR SANAT DALI / BİLİM DALI OLARAK GASTRONOMİ
Mutfak sanatı da bu anlamda payına düşeni almaktadır. Mutfağı, mutfakta yaratmayı, eldekini işleyip de sunmayı, bu sunumu değerlendirmeyi ve mutfak; kısacası Gastronomi konusunda bilgilenip de ananelerimizden öğrendiklerimizi derinleştirmek, onları sanat haline getirebilmek ustaca yapılan davranışlardır. Böylelikle insanlık, son zamanlarda, sanat / zanaat kavramlarına bir yenisini daha eklemiştir. Sanat dallarının arasına girdiğinden artık, o da diğer sanat dalları gibi belli prensiplere sahip, estetik kaygıyla oluşturulan, değer gösterilen, maddi kazanç sağlanan, ülke turizmine katkı sağlayan bir yapı haline gelmiştir. Gastronomi, yemeğin topraktan sofraya hazır hale gelme sürecinde; sağlık bilimlerinden teknolojiye, fen bilimlerinden beşeri ve sosyal bilimlere kadar pek çok farklı disiplinle ilişkisi olan bir bilim dalı. Sanat da gastronomiyle ilişkili önemli bir alan.
DURMAK BİLMEYEN BİR SEVDA “YEMEK YAPMAK”
Yemek yapmak, bazen durmak bilmeyen bir sevda durumuna gelebilmektedir. Tahsin Yücel’in “Mutfak Çıkmazı” adlı kitabının kahramanı Divitoğlu’nun yemek yapma sevdası, yaşamını olduğu gibi değiştirir. Romanda, avukat olmak için üniversiteye giren Divitoğlu’nun en büyük hedefi olan Avukatlık mesleğinin onun için olanaksız hale gelmesi anlatılmakta. Yemek yapmaya başlaması ve daha sonraları da birbirinden güzel, birbirinden özgün yemekler yapma tutkusunu yaşaması, üniversite yaşamını, özel yaşamını, ailesini, adına yaraşır bir yargıç olma hayalini kendisine unutturup sadece bu yönde kendini geliştirmeye itmiş, yaşamını bizzat kendi elleriyle kısıtlamıştır. Bu trajedide bile mutfak sanatının gözler önüne serilmesi, oldukça önem arz etmektedir. Mutfak sanatı aslında, bir tutku olarak yaşanırsa eğer; bambaşka bir hal alır ve Gastronomi alanındaki en yüksek noktalara ulaşılabilir. Önemli olan bir işi yaparken en iyisiyle yapmak, o işe sahip çıkmak ve onunla maddi ve manevi doyum sağlayabilmektir.


Bu haber 2734 defa okunmuştur

:

:

:

: