Hafızamızı yoklayalım... Çin’in Vuhan kentinde 41 kişide belirlenen bir hastalık önce zatürre sanıldı. Ama 7 Ocak 2020’de bunun zatürreye neden olan yeni bir virüs olduğu açıklandı... Doğrudan solunum yollarını etkileyen virüse 2019-nCoV adı verildi... 11 Şubat’ta Dünya Sağlık Örgütü koronavirüs kaynaklı hastalığa Covid-19 adını verdi, daha sonra da küresel salgın anlamına gelen ‘pandemi‘ ilan etti…
* * * *
O günden sonra tüm dünya dehşet içinde yaşıyor... Düne kadar dünyada 32 milyon kişiye bulaştı bu virüs... Bir milyona yakın insan hayatını kaybetti. Türkiye’de de vaka sayısı 308 bin civarına ulaştı. 7700 civarında kişi vefat etti... Bunlar felaketin insani boyutu... Yol açtığı psikolojik, sosyolojik, ekonomik boyutlarının da haddi hesabı yok... Türkiye’deki gelişmeleri zaten gün be gün takip ediyorsunuz eminim... Gazetelerde okuyor, televizyonda izliyorsunuz mutlaka… Hatta neyin doğru neyin yanlış/kasıtlı olduğu bilinmeyen sosyal medyadan da takip ediyorsunuz sanırım… Ama bu mecrada dikkatli olmakta yarar var…
* * * *
Almanya’da yaşıyorum... Almanya, titiz planlama ve disiplinli bir ülke olarak bilinir genelde... Yaşamayanlar, bilmeyenler, kulaktan dolma bilgi sahipleri genelde herşeyi güllük gülistanlık gibi gösterir Almanya’da... Halbuki Almanya’da da endişe var... Vaka sayısı 283 bini aştı... Ölenlerin sayısı ise 9 bin 450’i doğru gidiyor... Bulaşma katsayısı da 1’in üzerinde... Yani virüslü bir kişi virüsü birden fazla kişiye bulaştırıyor... Almanya’da yoğun bakım, entübe sayısı pek açıklanmaz... Gizli değildir ama merak edenlerin ilgili sağlık kurumlarının sayfalarına girip bakmaları gerekir... Almanya’da ilk koronavirüs vakasının görüldüğü 27 Ocak’tan beri yaklaşık 250 gün geçti... Azalma yok... Bilakis yüksek seviyede devam ediyor...
* * * *
Almanya’da salgın konusunda hükümete danışmanlık yapan virolog Prof. Dr. Christian Drosten, bir iki gün önce hükümeti ve kamuoyunu uyardı... ‘Almanya'nın önümüzdeki döneme henüz yeterince hazırlanmadığı görülüyor’ dedi... Berlin’deki ünlü Charite Hastanesi’nde görevli viroloji uzmanı ‘Önümüzdeki sonbahar ve kış hazırlıklarında hala çok şey yapılması gerekiyor. Duruma hakim olmak için bazı şeyleri değiştirmemiz gerekiyor. Pandemi gerçekten şimdi başlayacak. Seyircili maçlar vesaire konuşmayı bırakalım. Bu bizi hataya sevk eder’diyor...
* * * *
Münih’te Schwabing Kliniği Başhekimi ünlü virolog Prof. Clemens Wendner de Perşembe günü Frankfurter Allgemeine gazetesindeki geniş söyleşisinde ‘İkinci dalganın tam ortasındayız... Panik yapmayalım ama sıkı tedbir almalıyız.’ diyordu... Almanya’da ilk korona hastasına teşhis koyup tedavi eden Prof Wendner, özellikle belirti göstermeyen ama virüs taşıyan gençler yayılmaya sebep oluyorlar’ diye uyarıyordu...
* * * *
Kovit-19 salgınına yol açan SARS-Cov-2 isimli virüse karşı şimdilik etkin bir aşı yok… Bu alanda Türkiye de olmak üzere dünyada çalışmalar yoğun... Özellikle Almanya’da Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Doç. Dr. Özlem Türeci’nin kurucuları arasında olduğu BionTech firması ipi göğüsleyecek gibi... Ekim ayında üretim için ruhsat başvurusu yapılacağı söyleniyor.... Ama bu arada virüsün daha fazla yayılmaması için önlemlere harfiyen uymaktan başka çare yok… Virüsün damlacık yoluyla bulaştığı biliniyor. Maske takıp, sosyal mesafeye ve hijyene dikkat etmek şart… Bu bir insanlık görevi aynı zamanda...
* * * *
Yine hatırlayalım... Dünya Sağlık Örgütü’nün Covit 19’u küresel pandemi ilan ettiği gün Almanya Başbakanı Angela Merkel de bir basın toplantısı düzenlemişti... Kuantum kimyası üzerine doktorası olan Başbakan Merkel’in nüfusun yüzde 60-70’inin koronavirüse yakalanabileceğini söylemesi herkesi şaşırtmış, paniğe yol açmakla eleştirilmişti... Başbakan Merkel daha sonra 18 Mart’ta televizyondan yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında da Almanya’nın ‘İkinci Dünya Savaşı sonrasının en zorlu bir durumla karşı karşıya olduğunu’söylemişti... Tabii Başbakan Merkel’in Almanya için söylediği bu zorlu durumun her ülke için geçerli olduğunu unutmamak gerek...