Pazar günü 11 Ekimde seçim sandıkları kuruluyor. Geçen günleri adaylar bir şekilde siyasi kurumları ile propaganda çalışmalarına ayırdılar. Adaylardan bir kısmı meclisteki temsiliyetleri gerekçe gösterilerek özel bir televizyon programında yer aldı.Programa katılamayan ve programın olduğu gecede kanaatimce en yüksek performansı Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Ersin Tatar gösterdi. Cumhurbaşkanı adayı olan Ersin Tatar Başbakanlık görevinin gerektirdiği sorumluluktan kaçmadan o gecede Türkiye ziyareti ve Sayın Fuat Oktay ile görüşmesi son derece önemliydi. Gerçekleşti. Varsın özel bir televizyondaki programa çıkmasın. Ülke halkının menfaatini ön planda tutması artı bir değeri oldu. O programı izledim. Katılımcı adayların demoralize halleri gözden kaçmadı.Program süresince boş koltuk diye Sayın Tatar’ın adını dilinden düşürmeyeler Başbakanın tarifeli değil Türkiye Cumhuriyetine ait uçakla davete icabet ettiğini adeta unutmuş gibiydiler. KKTC verilen değerin farkındaydılar ancak ifadelendirmekden özellikle kaçtılar. Daha sonraki açıklamalar ve Türkiye ve elçilik seçime müdahale ediyor suçlamaları ile kendi taraftarlarını besleyip oy kazanmak uğruna yapılan açıklamaların hiç de hoş olmadığı aşikardır. Kaldı ki demokrasi var diyenler anayasal hakkını kullanıp aday olan bütün kişilere, televizyon kanalı programcısı bir şekilde adil davranmamıştır. Varsın 2 dakika konuşma fırsatı verilseydi de o kişilerde bir kaç söz söyleyebilselerdi. Olmadı. Onlar da kanal önünde toplanıp davet yapılmamasını protesto ettiler. Kıbrıs Türk halkı geçmişini iyi ve nereden geldiğini bilen, olacak bütün gelişmeleri takdir edebilecek güçtedir. Adayların hepsinin seceresini de yazabilecek bilgi donanımındadır. Türkiye’nin salgın sürecinde yaptığı ve yapacağı tıbbi yardımlar yanında ekonomiye kattığı maddi katkı yadsınamaz olandır. Kısa bir sürede tamamlanacak olan “acil durum hastanesi” KKTC ‘nin en büyük kazancı olacaktır. Umarız açılışı yakında yapılacaktır. Hastanenin adının ne olacağı ise merakla beklenendir. Türkiye 20 Temmuz’da Kıbrısa sağladığı barış ortamı ile KKTC’ne güvencesini devam ettirmektedir. Her fırsatta bu konuda verdiği mesajlar unutulmamalıdır. Türkiye’nin her zaman gündemi ağırdır. Azerbaycan ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayım Fuat Oktay “ Eğer bazı çevreler, ülkemiz Libya, Suriye ve Doğu Akdeniz’deki meselelerle uğraşırken, Ermenistan’ın yanı başımızdaki can Azerbaycan’a yönelik sorumsuz saldırılarına sessiz kalacağımızı düşündüyse, yanıldıklarını anlamışlardır. Nitekim, Azerbaycan’a güçlü desteğimizi, Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, her düzeyde her platformda ilan ettik.” Sözleri ile duyurmuştur. Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ise sosyal medya hesabından “Azerbaycan’la bir milletiz. İki ayrı devlet olsak da yeri geldiği zaman tek devlet gibi davranırız. Dolayısıyla Azerbaycan’a olan desteğimizi kimse yadırgamasın. Bundan daha doğal ve meşru birşey olamaz.” paylaşımı ile her türlü hadisede Türkiye’nin güçlü bir devlet olarak konulara olan hakimiyetini dile getirendir. Cumhurbaşkanı seçimi için beş günümüz kalmıştır. Oy kullanmak vatandaşlık görevidir. Bu hakkımızı kullanmalıyız. “Görev, içinde bulunduğumuz zamanın bizden istediği şeydir. “ Seçimden sonraki Pazartesi yeniden buluşmak üzere...