Peki İnsan, İnsan Öyle mi?

Köşedeki asırlık çınar öylece duruyordu, daha 37 sinde yıkılmıştı ağabeyim.

Köşedeki asırlık çınar öylece duruyordu, daha 37 sinde yıkılmıştı ağabeyim. Meğer yıkılmak insana mahsusmuş. Yıkmanın da insana mahsus oluşu gibi. İnsan elindeki testere değmedikçe, asırlarca aynı heybetle yerinde sabit duruyormuş koca çınar. Hastalanmıyor, kederlenmiyor ve hiç yaşlanmıyor gibi. Canlı ama canı yanmıyor gibi. Gün geçtikçe dallanıp budaklanıyor. Büyüyor da büyüyormuş. Öyle okudum kitaplardan tam 1000 yıl yaşıyormuş… Peki insan, insan öyle mi?

Yılın mevsimlerinde hep aynı renge bürünüyor. Ne saçına, ne sakalına ak düşmüyor. Sanki bir dönemeç gibi aynı yıl içinde hem yaşlanıyor, hem tekrar gençleşiyor koca çınar. Meğer “Alan bir, almayan bin pişman” diye bağıran pazarcının elinden çekip aldığımız, çiçekli fistan daha uzun ömürlüymüş. Düğmesi düşer; yenisi dikilir. Eteği sökülür; yaması yapılırmış. Üstüne çamur bulandı mı bir güzel suya basılır yine tertemiz olurmuş. Peki insan, insan öyle mi? Ne yarasına yama, ne karasına ak çalınır. Sökülen yerleri yama tutmaz, gözünden düştüğünün yerine bir daha konulmazmış. Ömrünce böyle yaşar, bir daha kimsenin üstüne tam olmazmış...

Anneannemin siyah beyaz fotoğrafına bakıp, iç çeken annemin de dediği gibi. “Ah anacığım! Sen gittin ama şu kağıt parçası bile duruyor”... Bu duyguda boğulacak kadar derindi cümle. Çok büyük bir acı verdi kalbime. O kağıt parçasında sarılamadığı annesine bakan annemin sözüyle başladım yazmaya. Şu an üstüne duygularımı döktüğüm bu kağıt parçası da elbet benden çok yaşayacak. Kim bilir benim olmadığım yerlerde, benim düşüncelerim ses bulacak bir kağıt sayesinde. Peki insan, insan öyle mi? Toz olup, yok olur biter gider sandıklarından bile daha çabuk siliniyormuş bu dünyadan. Gülüp oynar insan, ağlar siler göz yaşını yürür yolunda. Düşer, kalkar koşar inatla. En nihayetinde koşamaz olur, ağır adım varır bir çınara. Daha yarılayamadığı yolun başında, anlar ki herşey yenilenir ama insan yinelenmezmiş. Herşey dönüşür, insan bir daha dönmezmiş...

:

:

:

: