Böyle bir başlık atmak ne kadar güç olsa gerek, ancak göstergeler bu doğrultuda. Geçen hafta da Ersin Tatar ikinci tura birinci olarak gideceğini yazmıştım. Yanılmadığımı görmek beni kendime olan güveni tazeliyor, halkımızın nabzını tutabilmek benim için önemlidir. Ersin Tatar haftaya cumhurbaşkanı olarak yeni bir göreve başlayacaktır, gücünü halk için halktan alıyor.
Akıncı’nın siyaseti gerginlikten başka bir şey yaratmadı. Halkımıza bir katkımı sağlıyor, Kıbrıs sorununu çözme konusunda hiçbir başarı sağlayamayan Akıncı, Türkiye düşmanlığı ile prim sağlayacağını umuyor. Akıncı bu seçim sürecine sürüklenirken müzakere sürecinde vermiş olduğu tavizleri unutturmak, halkımızın dikkatini başka yöne çevirmek için dik durma, biat etmeme, onurlu duruş gibi kavramlar üzerinden Türkiye ile atışmaya başladı.
Kıbrıs Rum lider Anastasiadis, 2017 sonuna kadar yürütülen müzakere sürecinde ki crans montana çöküşünden sonra” 50 yıllık müzakere sürecinde Kıbrıs Türk’lerinin elinden haritayı aldım ve garantilerin masaya gelmesini sağladım” açıklamasını yaptı. Bu ifade ile Akıncı’yı kandırdığını açıkça söylemiş oldu. Biz bu süreçte herhangi bir kazanımımız olmadı. Başta AB ülkeleri ve ABD, Akıncı’nın sırtını sıvalayarak bayağı şımarttılar ve Türkiye’ye karşı açıklamalar yapmasını sağladılar, bunları ben kendi aklımdan yazmıyorum süreç içerisinde yaşananlardan yazıyorum.
Geçmişte 2. CB sn TALAT da AKINCI, bir ABD projesidir demişti. Akıncı, Anastasiadis ile zaman ve zaman masadan uzaklaşıp ikili kimsenin hazır olmadığı ki genelde ayak üstü görüşmeler yaptığını biliyoruz, neler görüştü ne sözler verdi kimse bilmiyor. Ancak birinci Mont pelerin görüşmesinde Rum tarafı masadan kalktı. Masaya dönmeleri için Akıncı şu sözü verdi “Türkiye’nin garantörlüğünü görüşmeye hazırım” dedi. Kıbrıs’a döndükleri zaman ise sözcüsü Barış Burcu “garantörlük tabu değildir görüşürüz” demişti.
Akıncı’nın sunduğu harita da Türk tarafına %28.5 toprak kalıyordu yani 34 köy Rum tarafına verilirken yaklaşık 50.000 Kıbrıs’lı Türk göçmen oluyordu. Bunun ile de kalmıyor bize bırakılan toprağın da 3/1 ni Kıbrıs Rumlara verecektik. Kuzeyde ki tüm mülkler tartışmalı mülk olurken 10 yıllarca yatırım yapılamayacak ve ekonomik çöküntü yaşayacaktık.
Akıncı’nın ağızından “eğer bir Kıbrıslı Rum Girne de arsası üzerine üç katlı altı daireli Kıbrıslı Türkün inşa ettiği apartmanı istiyorsa, tümünü alamayacak ancak iki daireyi alabilecektir” demiştir.
En son da akşam genç TV de sor bana söyleyeyim sana programında tehdit edildiğini sözlü olarak ifade ederek Türkiye CB SN ERDOĞAN’IN adına da zikretti. Bu aymazlığa artık bir son vermek için eminim ki halkımız onu devletin başından demokratik olarak alacaktır, kurguladığı hayali senaryolar ise kendine kalacaktır.
İşte hep bunlara son vermek için ERSİN TATAR diyoruz. Türkiye ile kavga değil işbirliği yapmak, halkımızı Rum’un peşinde çözüm dilenmekten kurtarmak, onurlu uluslar arası bir duruş için destekleyeceğiz. Kıbrıs sorununu, doğu Akdeniz sorunundan bağımsız düşünmeyiz, kaldı ki bu sorun Kıbrıs Türkleri ve Rumları arasında bir sorun değildir. Bu sorun uluslar arası ve direk AB ve Türkiye arasında bir sorun oldu. Bu büyük fotoğrafı görmezsek zaten bu sorunu çözmeyi bırakın tartışamazsınız bile.
ERSİN TATAR’A halkımızı ötekileştirmeden cumhurbaşkanlığı görevini laiki ile yürüteceğine güvenimiz tamdır, şimdiden hayırlısı olsun dileklerim ile başarılar diliyorum.
