KKTC’nin seçilmiş bütün cumhurbaşkanları bugüne kadar ilk ziyaretlerini hep Türkiye’ye yaptı. Ancak bu ziyaretin bundan öncekilerden daha farklı bir anlamı var.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bugün çıkacağı Ankara ziyareti yeni bir dönemin işaret fişeği olacak. Yıllardır öğrenilmiş bir çaresizlik içinde kıvranan Kıbrıs Türk halkı, artık masada daha dik duracak.
Tarihi ziyaret öncesinde Star Kıbrıs’a çok önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Artık alternatif çözüm modellerinin masaya getirilmesi lazım. Egemen eşitlik temelinde, yan yana yaşayan iki devlet ve o devletlerin iş birliğini daha fazla müzakere masasına getirmek için mücadele vereceğim” diyordu.
Aslında Ankara’da da bu mesajın çok güçlü bir şekilde Güney’e, BM’ye, kısaca tüm dünyaya verileceğini söyleyebiliriz.
Cumhurbaşkanı Tatar, önümüzdeki 5 yılı kapsayan yeni dönemi tanımlarken, sadece müzakerelere odaklanan kendisinden önceki cumhurbaşkanları gibi olmayacağının da işaretini verdi.
Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının tanıtılması için çok daha aktif bir şekilde mücadele eden, ekonomik, sosyal ve spor alanlarından yoğun çaba sarf eden bir cumhurbaşkanı ile karşı karşıya olacağız.
Başta İngiltere olmak üzere Türkiye ve dünyanın diğer noktalarındaki KKTC vatandaşlarının da sorumluluğunu taşıyan bir cumhurbaşkanına şahit olacağız önümüzdeki günlerde.
Son beş yıllık dönemin özellikle son iki yılında Türkiye ile kangren haline gelen ilişkiler, elbette ilk iş olarak devletin zirvesinde yeniden rayına oturtulacak.
Başbakanlığı döneminde Türkiye ile ilişkilerin nasıl olacağını Kıbrıs Türk halkına çok iyi gösteren Cumhurbaşkanı Tatar, önümüzdeki 5 yıl boyunca ilişkileri daha da stratejik boyutta geliştirecektir.
Türkiye ziyareti öncesinde dün yaptığı açıklamada, bu ziyaretin önemini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs davasının müşterek bir dava olduğuna işaret etti.
Bu müşterek davayı başarılı şekilde ileriye götürebilmek ve hak ile çıkarlarını koruyabilmek için 'Türkiye'yle uyum içinde çalışmanın' önemine işaret eden Tatar, cumhurbaşkanlığı döneminde bunu hedeflediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, tüm bu gerçeklerin altını çizerken Türkiye ile düşmanlığı körüklemek isteyenlere de bir gerçeği ifade etti.
KKTC, gücünü Türkiye'den alıyor. Türkiye'yle uyum içinde çalışmak KKTC’yi güçlü kılıyor.
Bunun aksi Doğu Akdeniz’de şu an yaşanan fırtınada açıkta yakalanmak demektir. Bizim Türkiye olmadan bu fırtınada limana ulaşmamız da mümkün değildir. Bizden söylemesi…