Bu günkü yazımda aramızdan ebediyete intikal eden üç değerli insanımızdan bahsedeceğim. Her halde tahmin etmişsinizdir.
İki değerimizi 15 yıl önce yitirmiştik. Bunlar Rahmetli Salih Miroğlu ve Özker Özgür’dü. Üçüncü değerimiz ise, geçen gün kaybettiğimiz TMT Eski Genel Başkanı Vural Türkmen’dir.
On beş yıl önce yitirdiğimiz ve hakka kavuşan Rahmetli Özker Özgür’le yazıma başlamak istiyorum.
Özker Özgür, benim de dahil olduğum Baf kökenli biri idi.
Ben Baf kasabasında doğdum.
Özker Özgür de Baf’ın Vreçça ( Dağaşan ) köyünde doğdu.
Özker Özgür, iş hayatına öğretmenlikle başladı.
Baf Kurtuluş Lisesinin orta bölümünde İngilizce hocası olarak görev yapmakta idi.
Öğretmen olarak Özker hoca ile ilk tanışmam, 1962 ‘de orta okulda öğrenci iken oldu.
Bize İngilizce dersi veriyordu.
Hatırladığım kadarı ile İngilizce dersleri, müfredatta nerede ise haftanın her günü vardı.
Ders sırasında kesinlikle Türkçe konuşmak yasaktı.
Kıbrıs Türk ve Rum Ortak Cumhuriyeti iki yaşında idi.
Sınıfta İngilizce dersine ara verip, Kıbrıs Cumhuriyetinden, bağımsızlıktan ve özgürlükten bahsederdi. Birleşmiş Milletler Sözleşmesini okutup, bizlere açıklamalarda bulunurdu. Bu konuda sorularımıza usanmadan bıkmadan aydınlatıcı yanıtlar vermeye çalışırdı.
Hiç unutmam, bir gün derse girdiğinde. Arkadaşlar bugün ders yapmayacağız. Bugün bağımsızlıktan konuşacağız dedi.
Bu kavram bize yeni olduğu için meraklı bir şekilde dikkat kesilmiştik.
Bugün, Cezayir Halkının vermekte olduğu bağımsızlık savaşından bahsedeceğim. Cezayir Halkının Fransızlara karşı vermekte olduğu bağımsızlık savaşını ayrıntıları ile anlattı ve Cezayirlilerin ilham kaynağının Türk Kurtuluş savaşı olduğunu söyledi.
Dersin son dakikalarına doğru ise şu cümleyi söyleyerek dersi sonlandırdı.
“ İmkanım olsa Cezayir’e gider. Cezayirlilerin Kurtuluş savaşında bir er gibi savaşırım.”
Bu cümle ile Rahmetli hocamız Özker Özgür’ün. Daha o zamanlar Anti Emperyalist bir yapıya sahip olduğunu anlamış oldum. Bu yapıyı, aktif siyasi hayatında da sürdürmüştür.
Yine, 15 yıl önce ayni günde yitirdiğimiz, esas mesleği tıp doktoru olan ve eşimin amcasının oğlu olan Dr. Salih Miroğlu. Hepimizin bildiği gibi, meslek hayatından kısa bir süre içinde siyasi hayata atılmıştı. Başarılı bir doktor olmasına rağmen, halka daha büyük hizmet vermek amacı ile aktif siyasi hayatı seçmişti.
Aile yakınlığı nedeni ile birbirimize yeğen diye hitap ediyorduk.
UBP’de siyasete atıldığında. Hitabet kabiliyeti sayesinde kitleleri coşturmasında ve partiye oy kanalize etmesinde çok büyük roller üstlenmişti.
Üstlendiği bakanlıkların tümünde hep başarılı bir Bakan olarak görev yapmış. Tüm halkın Bakanı olmuştu.
Devlet ilişkilerinde zaman zaman bir araya gelerek karşılıklı konuşmalar yapar stratejiler çizerdik.
Bu birlikteliği mesai başlamadan sabah makamında kahve içerek yapardık.
Hedeflediklerini, ille de sonuçlandırmak için bir irade ve kararlılığa sahip bir karakteri vardı.
Siyasetle bütünleşen Salih Miroğlu, özel hayatından çok büyük özveriler vererek, aktif siyaseti yapmaya kendini zorladı.
Buna kalbi dayanamadı. Sürpriz yapmayı seven Miroğlu, en son sürprizini yaptı ve bizlerden ayrılarak ebediyete intikal etti.
Geçen gün aramızdan ayrılan eski TMT Mücahitler Derneği Başkanı Vural Türkmen.
TMT saflarında, Kıbrıs Türk Halkının özgürlük, bağımsızlık ve egemenliği için genç yaşlarda TMT teşkilatında çalışmış.
Canı pahasına da olsa, hiçbir özveriden kaçınmamıştı.
1963 kanlı Noel’inde Rumlar tarafından yaralanmış. Tedavisi için Ankara’ya diğer yaralı mücahitler gibi gelen uçaklarla gitmiş ve tedavi edilmişti.
Giderken de, dünya kamuoyu baskısından çekinip soy kırımı saklayıp gizlemeye çalışan Rumların korktuklarını ifşa etmişti.
Vural Türkmen, alçı ile sıvanan ayağının içinde Rumların Türklere yaptığı soy kırımın resimlerini ve belgelerini de götürerek. Kıbrıs’ta olan biteni Türkiye kanalı ile dünyaya duyurmasında da önemli bir görevi, yaralı hali ile başarmıştı.
Kendisi ile eski mücahitler lokalinde derin sohbetlerimiz olmuştu.
TMT bir efsane savaşçısını kaybetti.
Kıbrıs Türkünün üç değerini unutmak mümkün mü ?
Üçü için de. Tanrıdan Rahmet ve Işıklarının bol olmasını diliyorum. Mekanları Cennet olsun.