Sevr’in ikinci etabı mı

Geçen gün Fransız Senatosunda çok ilginç bir karar alındı.

Geçen gün Fransız Senatosunda çok ilginç bir karar alındı.
Tabii karar bir tavsiye niteliğinde.
Hükümet uyup uymamakla serbest.
Hükümetin uyup uymaması pek önemli değil.
Önemli olan alınan kararın içerisindeki niyetin, hangi içeriğe dayanması ve karara oy verenlerin iradesidir.
Dilerseniz karara bir bakalım.
Fransız Senatosu, sözde Karabağ Cumhuriyetini 305 evet, bir ret ve 30 çekimser oy ile tanıdı.
Karar oy çokluğu ile alınmış oldu.
Karar sembolik mahiyette de olsa, 30 yıla yakın bir zaman süreci içinde Fransa’nın Minsk grubunun içinde olmasına karşın. Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’ın egemenliğinde olmasına, BM kararları da bunu onaylamasına rağmen. Sonuca gidilmemesinin arkasında yatan nedenin. Fransız Senatosunun kararı ile ortaya çıkmış olması hiç de sürpriz olmamıştır.
Dağlık Karabağ’ı Minsk grubuna emanet etmekle. Zaman içinde iş. Tilki, tavuk misaline döndü.
40 kusur günde, coğrafyasına sahip olan Azerbaycan Türklerinin. Bu zaferini, hiçbir Hristiyan ülkesi kabullenemedi. Hazmedemedi.
Hazmedeceği de beklenemez.
Emperyalizmi temsil eden Emperyal ülkeler. Hiçbir Türk yurdunu ve coğrafyasını içtenlikle kabul etmediler ve etmeyecekler.
Kabul etmiş gibi görünerek, nasıl parçalayıp elde edeceklerinin hesabı ve kitabı içindeler.
Dağlık Karabağ da, Türkiye ile birlikte bu hesabın kitabın içindedir.
Sevr’i Türk Ulusuna dayatanlar ki zaman olarak yüz yıla dayanır.
Azerbaycan da bu paçavranın içindeydi.
İlk hedef Türkiye.
Türkiye’den başlayıp, Azerbaycan’a ulaşmaktı.
Osmanlı zamanından kefen bu şekilde biçilmişti.
Fakat biçilen kefen “hasta adamın “ ölmesini bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü o kefeni o hasta adama giydirmek mümkün olmadı. Hasta adam iyileşip canlandı ve bu kefen sahiplerinin biçtikleri Sevr kefenini, yırtarak çöpe attı. Anadolu’da bunların ordularını hallaç pamuğu gibi darmadağın etti.
Türk Ulusu bu kefeni çöpe atar atmasına.
Fakat okyanus ötesinde aile mirası ile sermayedar hale gelen para babası Davit Rockefeller’in, uygulatmaya çalıştığı planları. Mustafa Kemal Atatürk’ün granit kayasına çarpınca.
Bu planların bir müddet buz dolabına konulup bekletilmesini istedi.
Bekleme süresi, Atatürk’ün ebediyete gitmesi ile sona erecekti.
Türkiye’nin Nato’ya girmesi ile Sevr kefeni çıkarılarak. Türkiye’nin Güney Doğusunun koparılması ile işe koyuldular.
İkinci Sevr dayatması, Brüksel Nato Karargahında Türk subaylarının önüne getirildi.
PKK’ya İncirlik üssünden ABD uçakları ile yardımlar yağmaya başladı.
Plan dört dörtlük uygulama alanı buldu.
TSK Generalleri, suikastlarla şehit edildi.
İlk etap Türkiye için yürürlükteydi.
Azerbaycan, SSCB’nin bir sömürgesi olduğundan, ona dişleri girmedi. Çünkü onların dişlerinden daha kesici dişler Azerbaycan’ı onlardan önce dişlemişti.
SSCB’nin dağılması ile birlikte Plan derhal Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde uygulatılmaya başlandı. Hocalı’da binlerce Türk şehit edildi. Dağlık Karabağ Ermenilerce işgal edilip ele geçirildi.
Rusya’daki otorite boşluğundan yararlanan batılı emperyal ülkeler. Sevr’in ikinci etabı olan başka bir Türk coğrafyasını parçalama ve koparma girişimini başlattılar.
Dağlık Karabağ’ın geleceği AGİT ( Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) bu teşkilata dahil olan 57 devlete havale edildi.
Bunlar da oturarak bu sorunu çözebilecek devletler topluluğu olan bir Minsk grubu oluşturdular. Bunun eş başkanları ise : ABD, Fransa ve Rusya.
30 yıla yakın, bu eş başkanlar sorunla ilgili hiçbir girişim, hiçbir eylem yapmadılar. Sorunu yıllara havale edip, mevcut durumu bir oldu bittiye getirerek, Sevr’in ikinci etabını gerçekleştirmek istediler.
Azerbaycan geçen yıllar içerisinde acı durumu fark edip, Silahlı Kuvvetlerini oluşturdu. Kendi yağı ile kendi ciğerini kavurma kararı aldı.
44 günde Azerbaycan Ordusu, Dağlık Karabağ’da Sevr’in ikinci etap uygulamasını darmadağın etti. Hallaç pamuğu gibi dağıttı. Minsk grubu afalladı kaldı.
İkinci kez Sevr paçavrası Dağlık Karabağ’ın çöplüğüne atıldı.
Fakat Sevr’ciler durmuyor. Esas yüzlerini Fransız Senatosunda göstererek bu işin bitmediğini dünyaya haykırdılar.
Bu karar sembolik olsa da mahiyeti çok büyük. İradi niyeti ortaya koyması bakımından ibretle düşünülmesi gerek.
Çünkü Karabağ’da her şey bitmiş değil.
Azerbaycan ve Türk Ordusu. Karabağ coğrafyasının tümünü elde edeceği güne kadar tetikte hazır vaziyette sahada beklemeli.
Fransa, ayni zamanda Minsk grubunun bir üyesidir. Senatosundan çıkan karar. Kendisinin de oy kullandığı BM GK kararlarına aykırı bir karardır.
Bu karardan sonra Fransa’nın Minsk grubundaki varlığı da büyük tartışmalara neden olacak.
Bu olaydan sonra Azerbaycan, gruptan Fransa’nın çıkarılmasını talep etti.
Talep. Yerden göğe kadar haklı.

Bu haber 7520 defa okunmuştur

:

:

:

: