Ülke gündemi o kadar büyük hızla değişiyor ki, bırakın vatandaşın takip etmesini, medya mensuplarının bile takipte zorlandığı günler yaşıyoruz.
Gündemi belirlemede hiç şüphesiz iktidarın büyük ortağı UBP’nin önemli payı var. Star Kıbrıs’ın bugün manşetten duyurduğu haber, UBP’de önümüzdeki günlerde suların sakin akmayacağını şimdiden gösteriyor.
Genel Başkanlık yarışında bir süreliğine silahlarını gömme kararı alan iki önemli isim Faiz Sucuoğlu ve Hasan Taçoy, aynı gün iki farklı TV kanalında ayrı ayrı açıklama yaparak yeniden genel başkanlığa aday olacaklarını açıkladı.
UBP’nin olağan kurultayının, erken seçimden önce yapılması gerektiğine dikkat çeken Faiz Sucuoğlu, “UBP’li vekiller, kurultayın Haziran’da olması yönünde görüş belirtti, son söz Parti Meclisi’nde. Kurultay en son Kasım’da da olmazsa kayyum partiye el koyar” diyerek adeta rest çekiyordu.
Önümüzdeki süreçte UBP’nin Genel Sekreteri olarak birini seçmesi gerektiğini ifade eden Hasan Taçoy ise Genel Sekreterliğe aday olmayacağını belirtti. Taçoy da erken seçime gidilmeden önce UBP’nin kurultayını yapması gerektiğini belirterek, “Genel Başkanlığa tekrar aday olacağım. Genel Başkan Ersan Saner’e haksızlık etmeden bu çalışmaları sürdüreceğim” dedi. Açıklama her ne kadar kibar da olsa, tonu yumuşak değildi.
Sayın Başbakan Ersan Saner’i de doğal aday olarak sayarsak, UBP kurultaya en az üç adayla girecek. Bu net olarak ortada.
Peki bu kurultay sonunda UBP tek parça kalabilecek mi? Daha doğrusu kurultayın hemen ardından olacak seçimde başarı sağlayabilecek mi?
Bu sorular aklıselim düşünün tüm UBP’lilerin kafalarını kurcalıyor.
Siyasette bu tartışmalar yaşanırken, gündeme damga vuran bir diğer önemli açıklama Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik’in sözleriydi.
Eski sistemle seçime gitmenin herkes için daha rahat olacağını ifade eden Şefik, 'Ancak bu benim karar vereceğim bir iş değil' dedi. Topu siyasetçilere attı.
Ancak içinde bulunduğumuz ortamda siyasetçilerin bu konuda mutabık olacakları bir karar vermesi çok kolay görünmüyor.
Ve gelelim gündemin en üst sırasında yer alan ve sokakta da en çok konuşulan meseleye…
Aşılar…
Sağlık Bakanı Pilli, dün yaptığı açıklamada sağlıkçıların aşılanmasının tamamlandığını ve sıranın 65 yaş üstü vatandaşlara geldiğini açıkladı.
Bununla ilgili başvurular da başladı.
AB’den gelen aşılar konusunda da dün önemli bir gelişme yaşandı. Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Cumhurbaşkanı Tatar‘ı telefonla arayarak, aşıların gönderilmesine devam edileceğini açıkladı.
Rum yönetimine aşılarla ilgili programın Kıbrıs Türk tarafı ile de paylaşılması için gerekli talimatı vereceğini söyledi.
Bu fevkalade önemli bir gelişmeydi.
Aslında küçük bir ülkede yaşıyoruz. Büyük sorunlar yaşasak da bu sorunlar çözümsüz değil. Yeter ki bu sorunları çözecek iradeye sahip bir Meclis olsun.
Bu manada Yeni Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu’nun yaptığı, “En büyük isteğim Meclis’in tam
saatinde açılması” sözleri aslında bir siyasetçinin dilinden bulunduğumuz durumun en net göstergesidir.
O yüzden sorunların çözümünde sihirli kelime bellidir. O da tek kelimeyle çalışmaktır. Bizden söylemesi…