“Astığı Astık Kestiği Kestik” modunda yürümekle olmuyor. Her geçen hafta bizlerin neredeyse yedi yıl gibi ömründen alıyor. Her ailenin tam herşeyini yerine koydum dediği noktada bir yıldır hiç bir şeyin yerli yerinde olmadığı ve hatta gelecekle ilgili endişelerin daha da açık hale geldiğini görüyoruz. Korona virüsdü, bulaş derken mutasyon ve bir çok açıklamanın korkunç karanlığı insanımızı büyük bir tedirginliğe sürüklüyor. Dünya meselesi olmuş bir salgının girdabı milyonlarca insanı içine çeker vaziyettedir. Olayın mali boyutu ve sıkıntısı zirve yapmıştır. Dünya kaynıyor, kaynadıkça çareler üretilmeye devam yolunda ilerlemeler oluyorsada tek çare, aşıda yoğunlaşıyor.Aşıya ulaşmak ise dünya nüfusuna göre henüz çok az. Ülkemizde aşı konusunda tek dayanağımız Anavatan Türkiye ve ilk etap 40 bin doz aşı için vatandaş sırada. Geçen hafta adamızı ziyaret eden Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, başta Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, Başbakan Ersan Saner ve Dışişleri Bakanımız Sayın Tahsin Ertuğruloğlu ve diğer yetkililerle yaptığı temaslarda Kıbrıslı Türklerin her ahvalde Türkiye’nin koruması altında oldukları yönünde açıklamaları ile yüreklere yeniden su serpmiştir. Kıbrıs meselesindeki gelişmelerinde değerlendirmesi yapılmıştır. Strateji belirlenmiştir. Aşı konusunda ”Tahsin Abi de bu gün aşı oldu ” derken bu samimiyeti ile Sayın Çavuşoğlu’nun bizlere verdiği mesaj kayda değerdir. KKTC’nin mevcut Bakanlar kurulu özellikle sağlık konusunda üst kurulun kararlarını değerlendirmede saatler süren toplantılar yapmaktadırlar. Halbuki her bakanlığın bürokratları alınacak her kararın müteselsilen olabilecek yan etkilerini önceden bir masada toplamak durumundadır. Bilinmez olan yoktur. Sağlık üst kurulunun tek yönlü olarak sadece tıbbi açıdan böyle olması gerekir önerileri ekonomik, sosyal ve siyasi hayatı zorlamadan alınması gereken önlemler paketi ile ayni çerçevede hazırlanmalıdır. Yakın geçmişinde savaş geçirmiş bir ülkenin insanlarına gelecek korkusu aşılanmamalı, karamsarlık yaratılıp insanımızın elinde avucunda ne varsa aman kapanıyoruz, psikolojisi ile alış verişlerde harcama bir yana oluşturduğu kalabalık, veya ilçeler arası istenen PSR testleriyle mesafesiz kuyruklar oluşturulmasına zemin hazırlanmamalıydı. Eczaneler, ilaç alımları vatandaşın sağlıkta can noktası ve nöbetçi eczaaneleri artırmak diğerlerini kapatma suretiyle önlem!!! ne kadar doğru oldu? kararın değiştirilmesi ile yanlış olduğu ortaya çıktı. Hükümet ortakları arasında uyum var mı yokmu o da ayrı bir mesele! Ansısın Sayın Arıklı’nın zenginden alıp fakire “üleştireceğiz” deyişi zengini de fakiri de rencide etmiştir. Sosyal farkındalıkta popülizme kaçar bir söylem olmuştur. Böylesin kritik zamanlarda her insanın ve bilhassa siyasilerin yapacağı açıklamalarda çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Hele de mali konular gündemde iken mevduatlar ile ilgi açıklamalar da yersiz ve zamansızdır. Erken seçim hükümeti daha uygulanabilir kararlar ile yürütmede yer almalıdır. Asgari ücretle ilgili komite kararının yargıya taşındığı sendika tarafından açıklanmıştır. Sonuçta rakam, sosyal sigorta, ihtiyat sandığı yatırımlarının basamak değerleri de artacaktır. İşverene ağır külfet gelirken çalışma izni ile çalışan ve geçmiş yıllarda alınan kararlar doğrultusunda belirli bir tarih sonrası çalışanın, emekliliğine yansımayan yatırımların işçiye bir faydası yoktur. Sayısı azımsanmayacak kadar bir çok ailenin bakıma muhtaç anne veya babası için memur veya emekli maaşından ödediği ve asgari ücretle yanında çalıştırıp, yasal yatırımlarını yaptığı bir çalışanı vardır. Hayat Pahalılığının verilmediği bir dönemde emekli aylığından asgari ücrette yapılacak artışın nasıl karşılayacağı ve hizmetlinin nasıl ödeneceğide hiç düşünülmemiştir. Yaşlılar ve bakımı bu yönde yalnız bırakılmıştır. Hayat eve sığar diyoruz ama her evin varlıklı veya varlıksız bir derdi olabileceğinin umursamazlığı ile yaşandığını da görüyoruz. Sözleri bu günlere taşınan Konfüçyus; “İnsanları geçimsiz yapan sevgisizliktir. Birbirine düşman eden iletişimsizliktir. Güzellikten yana ne varsa yok eden ilgisizliktir.” diyorsa hepimize kolay gelsin...