Yaşadıklarımızdan ders almalıyız!..

Bunca kapanma tartışması şöyle dursun son günlerde hemen hemen hiçbir konu üzerinde uzlaşamadığımızı hayretle izliyoruz.

Bunca kapanma tartışması şöyle dursun son günlerde hemen hemen hiçbir konu üzerinde uzlaşamadığımızı hayretle izliyoruz.

Ulusal davamız Kıbrıs meselesi ya da herhangi bir siyasal söylemle ilgili yıllardır yaptığımız tartışmalardan söz etmiyorum bile.

Lakin kim ne derse desin üzerinde mutlaka uzlaşmamız gereken sağlık gibi en temel konularda bile anlaşılamaz görüş ayrılıklarının içine düşüyoruz.

Madem ki hepimiz uzman olduk, sağlık ve bulaş gibi bilimsel meselelerde bile artık tartışma içine giriyoruz. O halde şu hepimizin kulağına küpe olsun. Bu iş artık böyle devam edemez.

Aşı tartışmaları bunun en somut örneği... Ekonomik Örgütler Platformu, hükümete yaptığı öneriler paketinde özel sektörün aşı ithalatı yapmasını savunurken, Ticaret Odası, “Asla olamaz. Sadece TC ve AB’den aşı sağlanabilir” görüşünü savunuyor,
Kelimenin tam anlamıyla kaos… İş dünyası bile hükümete yapılan öneriler üzerinde uzlaşamıyor. Ortak akıl üretemiyor. Birinin ak dediğine diğeri kara diyor. Hükümetin önüne de adeta bir öneriler çorbası çıkıyor.

Velhasıl, kimsenin söylediğini kimse dikkate almıyor. Hükümet de sadece kendi bildiğini okuyor.

Aslına bakarsınız bu konuda rehberlik edecek, söz söyleyecek yegane kesim, bilim insanları. Ancak ne yazık ki, onların da tek önerisi “kapanalım” demekten öteye geçemiyor.

Realiteye bakarsak bu bulaşın nasıl yayıldığı da önemli bir soru işareti olmaktan çıkmış durumda.

Biz bugüne kadar ekonomik faaliyetlere bakarak bulaşın hangi sektörde en çok yayıldığını tartıştık durduk. “Otel” diyenler oldu, “öğrenci” diyenler oldu. “Güney’de çalışanlar” diyenler bile vardı.

Uzun lafın kısası herkesten şüphelendik ama kimse ev hanımlarının virüsü bulaştırdığını tahmin dahi edemedi. İşe gitmeyen, evde oturup bulaş riskini en aza indirgemesi gereken ev hanımları, Sağlık Bakanlığı’nın araştırmasına göre, en çok vaka çıkan meslek kolları arasında birinci çıktı.

Dünyada görülmüş şey olmayabilir. Ancak Kıbrıs’ta karşılaştığımız bu gerçek, şapkamızı önümüze alıp düşünmemizi gerektiriyor.

Üstüne bir de ekonomik sıkıntılar ve siyasal çalkantılarla erken seçim takvimi baskısı hisseden hükümetin gerilimini eklersek, sağlıklı ve mantıklı kararlar almanın ne kadar güç olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Ne ekersek onu biçeriz. Bu tartışma ikliminde üretken fikirlerle sonuç almak elbette hepimizin faydasınadır.

Yalnız şu gerçeği de asla unutmayalım. Neredeyse her alanda yaşanan bu kaos ikliminde günün sonunda ortak bir akıl etrafında birleşmeye ihtiyaç vardır.
Akıl yolunda birleşemeyen hiçbir ulus, sorunlar karşısında asla hiçbir çözüm geliştiremez. Bunu böyle bilelim.

Dünya bunun sayısız örnekleriyle doludur. Gelişmişlik ve kalkınmanın da en somut göstergesi ortak akılla sorunlara çözüm bulma kabiliyetidir.

Arka arkaya yaşadığımız pek çok kriz, bize bu gerçeği bugüne kadar öğretmeliydi. Herkes aklını başına almalı. Yaşadıklarından ders alamayan bir toplumun gelecekte de var olma iddiası, büyük şüphe içerir. Bizden söylemesi…

Bu haber 10538 defa okunmuştur

:

:

:

: