PKK besleyenler müttefik olabilir mi

PKK ‘nın desteklendiği batı merkezli NATO üyesi devletlerin ayni ittifak içerisinde olmalarına karşın. Müttefiklikten ve stratejik ortaklıktan bahsetmek mümkün mü ? NATO, 1949 yılında kurulan ve Komünizmin Batıya yayılmasını önleyen askeri bir ittifak sistemidir. Askeri güç olarak ABD örgütün başını çekmektedir.

PKK ‘nın desteklendiği batı merkezli NATO üyesi devletlerin ayni ittifak içerisinde olmalarına karşın. Müttefiklikten ve stratejik ortaklıktan bahsetmek mümkün mü ?
NATO, 1949 yılında kurulan ve Komünizmin Batıya yayılmasını önleyen askeri bir ittifak sistemidir. Askeri güç olarak ABD örgütün başını çekmektedir.
Türkiye, Komünist Rusya’nın zamanın devlet başkanı olan Stalin tarafından, Türkiye’den toprak talep etmesi sonucu. Türk sınırlarını korumak maksadı ile Türkiye 1952 ‘de yaptığı müracaat sonucu NATO’ya alınarak. NATO üyesi bir devlet haline geldi.
Ana ilke NATO şemsiyesi altındaki ülkelerin, Komünist tehlikeye karşı korunması ve batıya sızmasının engellenmesi.
1990 ‘da Komünist Rusya’nın dağılmasından sonra. Rusya rejim bakımından kabuk değiştirerek, kapitalist ülkeler arasında yerini almıştır.
1990 ‘dan sonra, ülkeler arası rejim savaşımı kapitalist sistem içinde kapitalist ülkeler arasında başlama istidadı göstererek. Nato üyesi olan ve kapitalizmi savunan ülkeleri de içine almıştır.
Bunun bir sonucu olarak, İngiltere’nin AB’den çıkarak eski durumuna yelken açması olmuştur.
Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra, NATO üyesi olan bazı ülkeler. Ayni ittifak içerisinde olan ülkelerle, kapitalist dünya düzeni içerisinde, mücadelelerin başlamasına neden oldu.
Bunun nedeni, ülkelerin milli çıkarlarının çatışması olarak nitelendirilebilir.
Bu ülkelerden ikisi Türkiye ve ABD.
Bu iki ülke arasındaki milli çıkarlar örtüşmemektedir. Örtüşmek şöyle dursun, çatışır durumdadır.
Aslında bu, NATO ülkeleri arasında sadece ABD’ne has bir olay değildir. Bölgede menfaat uman diğer NATO ülkeleri de bu kapsam içerisindedirler ve Türkiye’nin milli çıkarları ile ters düşmektedirler.
Gelinen bu aşamada, NATO müttefikleri arasında ortak çıkar diye bir şey yok. Sadece tek taraflı çıkar ilişkisine dönmüş olan bir çarkın dönmesinden ibaret bir müttefikliğe dönüşmüştür.
Çark, sistem içerisinde sözde müttefikleri biçmede, bir müttefiklik ortaklığı haline gelmiştir.
Ayni müttefiklerin, başka bir müttefik devletin kuyusunu kazması. Ne denli müttefiklik kuralları ile bağdaşır.
Türk insanına yıllarca göz yaşı döktüren. 40 bine yakın masum insanın canını alan bir terör örgütünü destekleyen ve bunu yaptıkları yardımlarla da fiiliyata sokan NATO ülkeleri. Türkiye’nin gerçek müttefikleri olabilirler mi ? Bunlar olsa olsa sahte müttefik ve sözde müttefik olabilirler.
Zaten bu sıfatları almalarını, davranış biçimleri ile de ortaya koymadılar mı ?
Bu ülkeler, güçlü bir Türkiye’nin bölgesinde olmasını hiçbir zaman istemediler. Hep bölgeden arındırmak istediler.
“Hasta adamla “ Sevr’le başladılar.
Mustafa Kemal’den gerekli dersi aldılar. Şimdi rövanşı oynamaya kalktılar. İlk maçın nasıl sonuçlandığını unutmuşa benziyorlar. Tarih sayfalarını karıştırmalarını öğütlerim.
Son 13 vatandaşın katledilmesinin ardından. Terör örgütünü içten kınamayanların müttefiklikleri. Adeta ipliklerinin pazara çıkmasını sağlamıştır.
NATO örgütü, Türkiye’nin gücüne ve bölge olarak coğrafyasına muhtaç. Bu bir gerçek. Türkiye bu gerçeklik karşısında kendine özgü politikalar çizerek yoluna devam edebilir.
Veya NATO İttifaklığını gözden geçirebilir.
Bunu yaparken ulusal çıkarlarının hangi terazinin gözünde olduğu gerçeği ile hareket ederek yeni politikalar çizebilir.
Gara olayı, Amerika ve Avrupa’nın gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır.
PKK ve PYD’nin kullanmış olduğu silah ve mühimmatın menşeine bakıldığında, arkasında kimlerin olduğu hiç şüphe götürmez gerçek ortada duruyor.
Gara olayı, batının gara yüzünü göstermesi bakımından da hayli düşündürücü olsa gerek.
Sevrciler Sevr’i diriltmeye çalışıyorlar.
Türk Ulusu, Sevr’in dirisinden korkmadı. Ölüsünden mi korkup yılacak ?
Gara, bir kez daha Türkiye’nin dost ve düşmanlarını ortaya çıkarması bakımından tarihe geçecek ve Türkiye bundan büyük dersler çıkaracak.
Bu haber 6550 defa okunmuştur

:

:

:

: