Miraç kandili önemi ve anlamı

Miraç hem kelime anlamı olarak hem de manen bir yükseliştir. Bütün dünyevi duygulardan, maddi hislerden arınıp, gerçek kulluğa, en yüce mertebeye ulaşmaktır.

Miraç hem kelime anlamı olarak hem de manen bir yükseliştir. Bütün dünyevi duygulardan, maddi hislerden arınıp, gerçek kulluğa, en yüce mertebeye ulaşmaktır.



Miraç nasıl oldu?


Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Allah (cc) ‘ın isteğiyle Cebrail (as) ‘in Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in Mescid-i Haramdan (Mekke) Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs), sonra semanın bütün tabakalarına uğradı.


Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte kâinatın bittiği yere (Sidretü'l-müntehâ) geldiler. Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz bundan sonra ‘Refref’ adında bir vasıta ile zaman ve mekândan uzak olan yüce Rabbimizin nuru ile müşerref oldu.


Allah (cc) ümmetine 50 vakit namaz buyurdu. Peygamberimiz, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı. Ve böylece 50 vakit namaz 5 vakite peygamberimiz aracılığıyla indirilmiş oldu.


Daha sonra Peygamberimiz Hz. Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret yollarını ve bütün âlemleri gezdi. Sonunda tekrar Mekke'ye döndü.



Peygamberimiz neden Mirac’a çıktı?


Peygamberimizin elçiliği iki taraflıdır. Birisi halktan Hakka, diğeri de Haktan halka. Birisi miracın barini tarafı olan velayet yönüdür, diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür.


Yani Peygamberimiz bizi temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna çıktı, başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet, kulluk, tesbih ve zikirlerini toplu olarak arz etti. Bu yönüyle Mirac halktan, insanlardan, varlıklardan Hakka bir gidiştir. Diğeri de Cenab-ı Hakkın biz kullarından istediklerini, emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir. İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı Mirac hediyesi olarak getirmesi gibi...



Bir insan nasıl göklere çıkabilir?


Yerküremiz, yani Dünya bir yılda yaklaşık 188 saatlik bir mesafeyi bir dakikada döner, yirmi beş bin senelik mesafeyi bir senede alır. Bu muazzam hareketi ona yaptıran ve bir sapan taşı gibi döndüren bir Kudret, bir insanı Arş-ı Âlâya getiremez mi? Güneşin çevresinde o ağır cisim olan dünyayı gezdiren bir hikmet bir insan bedenini şimşek gibi Rahman'ın Arşına çıkaramaz mı?



Peygamberimiz sadece ruhuyla gitse olmaz mıydı?


Cenab-ı Hak görünen ve görünmeyen âlemlerdeki güzellikleri göstermek için, kâinat fabrikasını ve merkezini gezdirmek, insanlığın amel ve ibadetlerinin âhiretteki neticesini göstermek için Peygamberimizi oralara davet etmesi gayet makuldür. Sadece ruhu ve kalbi ile değil, bu seyahate bedeninin de iştirak etmesi gerekir.


Peygamberimiz Miraca sadece ruhen çıkmış olsaydı, zaten mucize olmazdı. Çünkü her veli ruhen ve kalben o âlemlere çıkabiliyor.



Peygamberimiz kısa zamanda nasıl gidip geldi?


Cenab-ı Hakkın sanatında hareket ve hızın derecesi farklıdır. Sesin hızı ile ışığın hızı, elektriğin hızı, hatta ruhun ve hayalin hızı birbirinden bütünüyle farklıdır. Gezegenlerin hızları da birbirinden farklıdır. Meselâ ışığın hızı 300.000 km/sn iken sesin hızı 360 km/sn'dır.


Yine bir insan on dakika uyusa da, rüyada bir yıllık iş görebilir. Hatta bir dakikada insanın gördüğü rüyayı, rüyada işittiği sözleri, konuştuğu kelimeleri toplansa uyanıkken bir gün, belki daha fazla bir zaman gerekir.


Demek ki bir zaman dilimi farklı zamanlardaki iki kişiye göre değişebiliyor, birisine bir gün, diğerine de bir yıl hükmüne geçebilir.


İşte Peygamber Efendimiz, Burak'a binerek şimşek gibi bütün kâinatı gezip İlâhi huzura çıkıp Rabbiyle sohbet şerefine ermiş, O’nun cemalini görmüş, emirlerini alıp dönüp gelmiştir.



Kaynaklar:
1. Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler, 31. Söz
2. Mübarek Aylar, Günler ve Geceler
3. Üç Aylar İbadet Rehberi

:

:

:

: